"...'Yalan' beni bir yazar olarak varlıklı bir yere getirdi mi bilmiyorum ama Yunus Nadi'nin adını taşıyan ödülle bana büyük bir onur getirdiği kesin. Bu onur romanıma da bana da yeter.''Marathon adlı yapıtıyla şiir dalında birinciliği kazanan Yılmaz Gruda, ödülü Nobel olarak niteledi.
Gruda, Yunus Nadi'nin Atatürk'ün yakın arkadaşı olduğunu belirterek "Ödüle 'hususi' bir saygı d uymuş ve bizim Nobel ödülümüz gözüyle bakmışımdır" dedi.
Gazetemizin kurucusu Yunus Nadi anısına ''Türkiye'nin aydınlanmasına, kültür ve sanat yaşamına katkıda bulunmak'' amacıyla verilen ''Yunus Nadi Ödülleri'' önceki akşam düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İbrahim Paşa Sarayı'nda düzenlenen ''57. Yunus Nadi Ödülleri'' töreninde yazar Tahsin Yücelin ödülünü kızı Meliha Yücel, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın elinden aldı.
Gazetemiz yönetici ve yazarlarının yanı sıra siyaset, sanat, medya ve spor dünyasının önemli isimlerinin katıldığı ödül töreni, siyaset ve sanatın konuşulduğu bir aydınlanma gecesine dönüştü.
''Çağdaş uygarlığa giden yolun fikir, sanat, kültür ve bilimden geçtiğini'' kuruluşundan bu yana savunan Cumhuriyet gazetesinin bu çabaları desteklemek ve özendirmek için aralıksız sürdürdüğü ''57. Yunus Nadi Ödülleri'' töreninin, sunuşunu ve açılış konuşmasını gazetemiz yazarı Ümit Zileli yaptı.
Zileli, sözlerine ''Türkiye'nin, son yarım yüzyılda defalarca olduğu gibi yine karanlık koridorlardan geçtiği, geçmek zorunda bırakıldığı ve bu kez zifiri bir karanlığın içinde yolunu kaybetmemeye çalıştığını'' anlatarak başladı.
Zileli, şöyle devam etti: ''Yunus Nadi Ödülleri, kültür sanat alanında gemici feneri olma özelliğini arttırarak sürdürdü. Bu cumhuriyeti kanları pahasına kuran, Türk devrimini Türk halkına armağan eden ve bu uğurda canlarını veren tüm aydınlanma savaşçılarının önünde sevgi, saygı ve özlemle eğiliyoruz.''
'Bu onur bana da romanıma da yeter'
''Roman'' , ''Öykü'' , ''Şiir'' , ''Karikatür'' dallarında 6 yapıtın ödüle değer görüldüğü 57. Yunus Nadi Ödülleri'nde öykü ve karikatür dallarında ödüller ikişer yapıt arasında paylaştırıldı. Roman dalında ödül, Ahmet Cemal, Konur Ertop, Fethi Naci, Prof. Jale Parla ve Adnan Binyazar'dan oluşan seçici kurul tarafından 'Yalan' kitabıyla Tahsin Yücel'e verildi.
Ödülü Tahsin Yücel adına kızı Meliha Yücel, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç'ın elinden aldı. Meliha Yücel yaptığı konuşmada, törene katılamayan Tahsin Yücel'in duygularını şu sözlerle dile getirdi: ''... 'Yalan' beni bir yazar olarak varlıklı bir yere getirdi mi bilmiyorum ama yaşamı ve yapıtları Cumhuriyetimizin ve devrimlerimizin serüveniyle özdeşleşen bir büyük insanın, Yunus Nadi'nin adını taşıyan ödülle bana büyük bir onur getirdiği kesin. Bu onur romanıma da bana da yeter.''
Mehmet Başaran, Vedat Günyol, Selim İleri, Tarık Dursun K. ve Sami Karaören 'den oluşan seçici kurul '2003 Yunus Nadi Öykü Ödülü'nü 'Ölüm Oyunları' adlı kitabıyla Osman Şahin ve 'Çözülme Zamanı' ve 'Altın Umut' adlı öykü dosyalarıyla Deniz Topçu arasında paylaştırdı.
Ödülünü İstanbul Valisi Muammer Güler'in elinden alan ve oldukça heyecanlı olduğu gözlenen Osman Şahin, kendisini ödüle değer bulan seçici kurul üyelerine teşekkür etti. 'Çözülme Zamanı' isimli kitap dosyasıyla ödülü Osman Şahin ile paylaşan Deniz Topçu'nun ödülünü annesi Neriman Öztürk, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın elinden aldı. Öztürk, kızı adına bu büyük ödülü almaktan onur duyduğunu söyledi.
'Örselenmiş şair'
Ataol Behramoğlu, Prof. Dr. Cevat Çapan, Muzaffer İlhan Erdost, Doğan Hızlan ve Kemal Özer'den oluşan seçici kurul tarafından bu yılki ''Yunus Nadi Şiir Ödülü'', 'Marathon' adlı yapıtıyla Yılmaz Gruda'ya verildi.
Ödülünü Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül ve Mersin Milletvekili Mustafa Özyürek'in elinden alan Yılmaz Gruda, duygularını şöyle ifade etti:
''Karşınızda 75 yıllık bir yaşam var. Bu yaşamın 60 yılı şair, nasıl bir şair bu? Bu şair İtalya'da, Avusturya'da mürekkep yalamış bir feodalle, tangoyla Kerime Nadir 'in hıçkırığı arasında sıkışıp kalmış bir annenin çocuğu. Çocuk denecek yaşlardan itibaren bu halkın yarattığı örselemenin ve örselenmenin yanı sıra insanoğlunun akla gelebilecek bütün hallerini, en önemlisi dünya haritasını paralayarak ardında kan bataklıkları, kemik çölleri, et ırmakları bırakarak dünyayı bir toplama kampına dönüştüren kapitalizmi ve onun sömürü aygıtlarını ve ölümleri görmüş bir şair. Ödüle gelince, ben oluşturulduğu ilk günden beri, bu ödülün tümüne hep, Yunus Nadi'nin Cumhuriyet'in kuruluşundaki payından; özellikle Atatürk 'ün yakın arkadaşı oluşundan ötürü 'hususi' bir saygı duymuş; abartı ve de 'Sana verildiği için mi?' deseler de, bizim Nobel ödülümüz gözüyle bakmışımdır. Böylesine yapılandırdığım ödülü almak mutluluk sözcüklerinin yetmeyeceği bir olgu.''
'Sanatçılık ağır yük'
Karikatür dalında Semih Balcıoğlu, Kamil Masaracı, Tan Oral, Ferit Öngören ve Turhan Selçuk'tan oluşan seçici kurul, ödülü Yavuz Özhan Önür ve Hüseyin Tanyeri arasında paylaştırdı.
Ödülünü Yunus Nadi'nin torunu Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyesi Lale Tokuş'un elinden alan Tanyeri, ''Sanatçılık çok ağır bir yük, hele bu toplumda yaşıyorsak. Herkes televizyon ağzıyla konuşmaya başladı. Kimse kitap okumuyor. Televizyonda duyduğu lafı alıp sana satıyor. Bu kadar etkilenmeyeceğiz. Karikatürcü olarak ben bunları söylemek zorundayım'' dedi.
Karikatür dalında ödülü ikinci kez kazanan Yavuz Özhan Önür de ''Gerçek karikatür, içinde söz olmayan, çizgiye dayalı çalışmadır. Çoğu cinselliğe dayalı, mizah içermeyen karikatürler televole kültürünün bir uzantısıdır'' diye konuştu.
* HABER VE FOTOĞRAFLAR: Gamze Akdemir, Nena Çalidis, Vedat Arik, Mustafa Bozkurt, Özgür Burak Öztürk, Özgür Erbaş, Serkan Yildiz.