Başbakan Erdoğan’la biraraya gelen Akil İnsanlar’dan İç Anadolu heyetinde bulunan Celalettin Can Dolmabahçe'deki toplantıyla ilgili bilgi verdi, izlenimlerini aktardı.
Can önlemler üzerine konuşurken Başbakan Erdoğan’ın İHA uçuşlarının zorunlu olduğunu, seçim barajının istikrar için gerektiğini söylediğini aktardı. KCK tutuklularının ve hasta tutukluların bırakılması, koruculuğun tasfiyesi gibi önlemleri gündeme getirdiğinde Erdoğan’ın yanıt vermediğini anlattı.
Celalettin Can bu kez daha önceki Akil İnsanlar toplantısına kıyasla daha ağır bir hava olduğunu ifade etti.
“Belki çalışma yorgunluğu, belki yaşanan süreç, belki bunların etkileri... Olumsuzluk anlamında söylemiyorum. Belki iklimden, belki sıcaktan... Ama önceki toplantıda Başbakan Erdoğan’da da Akil İnsanlarda da daha canlı bir hava görünüyordu. Dolu dolu geçen bir toplantı olmuştu. Bu toplantıda insanlarda tedirgin bir ruh hali sezdim.”
Toplantıda 20’şer dakika raporların sunulduğunu söyleyen Can, konuşmaların rahat yapıldığını, daha çok sürecin gidişatıyla, teknik konularla ilgili olduğunu belirtti.
Güven ve önlemler
Celalettin Can söz aldığında görüşlerini aktardığını da söyledi.
“Birinci aşama tamamlandı deniyor. Şimdi demokratikleşme aşamasına gelindi. Bunun başlangıç noktası yeni anayasa ama bu da zamanla olabilecek. Ama ikinci aşamaya geçiş dönemi var. Bunun için güven verici bazı önlemler alınması gerekir. Kürt Hareketi kendi önlemini aldı. Silahlar sustu, ateşkes yaptı, silahlı grupların çekilmesini de yaptı. Sıra sizde, dedim.
“Başbakan itiraz etti. Hepsi çekilmedi, yüzde 15’i çekildi, yüzde 85’i duruyor, devlet olarak biz izliyoruz, dedi.
“Ben de bu bile yeni önlemlere ihtiyaç gösteriyor dedim. Çünkü onlar çekildim diyor, zaten güze kadar ancak çekilme olur diyorlar ama siz onu güvenmeme noktasında ele alıyor, izliyoruz diyorsunuz, bu bile yeni önlemleri gerektirir, dedim.
“Ki kamuoyuna açıklamanız bu değil, kamuoyundaki algı bu değil. Dolayısıyla geçiş dönemi önlemlerini uygulamanız gerekiyor, dedim. Önlemleri sıraladım.”
KCK ve koruculuk
Can sözünü ettiği önlemleri ve Erdoğan’ın cevaplarını şöyle anlattı.
“KCK tutukluları bırakılabilir. Çoğu zaten silahlı bir suç atfedilerek alınmamış.
“Öncelikle hasta tutuklular bırakılabilir. Bazılarının ölüm tehlikesi fazla.
“Koruculuk mutlaka kaldırılmalı. Bir kısım korucu güvenlik kuvveti yapılarak barajlarda görevlendirilebilir. Tarımda istihdam edilebilir. Ama büyük kısmı emekliye sevkedilebilir ve yeni kadro alınmayabilir.
“Ve koruculuğun tasfiyesiyle orantılı da köye dönüş teşvik edilmeli. İkisi birbirine bağlı. Korucular birçok toprağı işgal etmiştir, bu işgallerin kalkması gerekir.
“Başbakan bu üç noktayla ilgili bir yanıt vermedi. Köylere dönüşü teşvik ediyoruz dedi.”
Yeni karakollar
“Karakollar yapılıyor. Örneğin Dersim’de kalekol adıyla 38 karakol yapılıyor. Üstelik kutsal yerlerde. Bunlar yapılmamalı, güven vermiyor. Dersim ve bütün Kürt coğrafyasında karakollar yapılmasını anlamak mümkün değil.
“Başbakan yeni karakolların yapılabileceğini söyledi. Devlettir, yol geçen hanı değil, dedi.”
İHA uçuşları
“Çatışma olmadığı ve silahlar sustuğu sürece insansız hava araçlarının keşif yapması gerekmiyor. İnsanlar Kandil dağının ardına çekilmiş, toplu yaşıyorlar. Oralarda keşif yapmak toplu katliamla karşılaşabilecekleri kaygısı yaratıyor. Yapılmamalı.
“Başbakan güvenlik için bile olsa bu uçuşları yapmak zorundayız, dedi.”
Seçim barajı
"Toplumsal meşruluk açısından seçim barajını aşağı çekmelisiniz.
“Başbakan seçim barajını biz öyle bulduk ama istikrar için gerekli olduğuna inanıyoruz, dedi.”
Öcalan’ın koşulları
“Öcalan barış için stratejik bir öneme sahiptir. Öcalan’ın mekanı daha sağlıklı, daha güvenlikli, dijital teknolojik ortamdan yararlanabileceği, sivil toplum örgütleriyle konuşabileceği şekilde düzeltilmelidir.
“Başbakan biz ona bir oda daha verdik, dedi.”
Barış dili
“Barışın inşasında eşdeğer bir saygıya ve barış diline ihtiyaç var.
“Başbakan biz gereken saygıyı gösteriyoruz. Siz dağdakilere bakın ellerinde silah var, dedi.”
Gezi süreci
Celalettin Can, Kürt meselesinin çözümünde yerel yönetimlere özerklik şartını hatırlatarak Gezi Parkı sürecinin bunun ne kadar gerekli, yakıcı olduğunu ortaya koyduğunu söylediğini de aktardı.
“Gezi’yle ilgili suçluyorsunuz: dış güçler, iç güçler, finans çevreler... Bunların hepsi bir şekilde müdahale etmiş olabilir. Ama hareketin dinamiği o değildi.
“Hareketin dinamiğinde laik güçler, Kürtler, solcular, demokratlar vardı ve bu kesimler demokrasiye karşı olmayan güçlerdi. Kürt meselesinin çözüm sürecinde sizinle ittifak yapabilecek güçlerdi. Polis aslında İstanbul’da bunlarla çatıştı, dedim.
“Yeni bir kuşak doğuyor, korkulardan, kaygılardan, önyargılardan azade bir kuşak. Biz korkuyu, kaygıyı çok yaşadık ve Türkiye’nin sözde geleceği için iki kuşak tasfiye oldu. Umarım bu kuşak tasfiye olmaz ve korkuyla, kaygıyla tanışmadan Türkiye’nin geleceğine sahip çıkar.
“Başbakan Gezi’yle ilgili olarak kamuoyuna söylediklerini tekrarladı.
“Ayrıca bu konuyu siz gündeme getiriyorsunuz ama platformları birbirine karıştırmamak lazım, dedi.
“Ben de Gezi doğrudan demokrasi ve çözüm süreciyle ilgili bir olaydır. Siz o çözüm sürecindeki güçlerle çatıştınız dedim.” (YY)