CHP'den kopmalar devam ediyor mu?
Devam ediyor. CHP'den şimdiye dek 25 bin kişi ayrıldı. Bu sayı, 80-90 bine varır. Yani CHP'nin 180 bin civarındaki üye kitlesinin yarısı gider. CHP artık sol değerlere bağlı bir parti olmaktan çıktı. Baykal, ilkesiz pragmatist bir çizgi izliyor. Solda kitlesel bir partiye ihtiyaç var. Bu, CHP olmayacak anlaşıldı.
Yeni partinin ne tür siyasi iddiaları olacak?
Öncelikle yeni partiyi CHP'den ayrılanların partisi olarak görmüyoruz. Bu ülkenin, temiz siyaset yapan, tutarlı, halkın sorunlarını gündemine taşıyan bir partiye ihtiyacı var. Çünkü ülkede siyaset fiilen kirletildi. Sol değerler, çoktan rafa kaldırılmış durumda. Yeni oluşum, demokratik siyaseti içselleştirmiş , temiz siyaset kavramını bünyesinde somutlaştıran ve halkın sorunlarını öncelikli gündemine taşıyan bir parti olacak. Ayrıca, solda kitle partisi eksikliği var. Yeni oluşum, aynı zamanda bir kitle partisi olacak.
Kitleselleşmeyi nasıl başaracaksınız?
TESEV tarafından yapılan bir araştırmaya göre, bugün halkın yüzde 62'si hiçbir partiye güvenmiyor ve hiçbirine oy vermek de istemiyor. Türkiye siyasetindeki kökleşmiş çarpıklıklar nedeniyle yıllardır örgütsüz yaşayan, oy hakkını kullanmayan binlerce insan var. Bu siyasi ortamda halkın sorunlarına ilgi gösteren bir siyasi oluşuma, talep olacaktır . Radyo programlarına çıktığımızda insanlar arayıp, katılmak istediklerini söylüyor. Sendikalar ve konfederasyonlar da, mevcut partilerle ekonomik krizin çözülemeyeceğini düşünüyor. Sosyal adaletsizlik, ekonomik krizler, gelir dağılımındaki eşitsizlik, ancak güçlü bir sol ile çözülebilir. Tüm bu iddiaları gerçekleştiren bir partinin kitleselleşmesi kaçınılmaz olur.
Diğer sol partilerle ilişkileriniz nasıl?
Özgürlük ve Dayanışma Partisi(ÖDP) ve diğer sol partilerle görüşüyoruz. Solun tüm renklerinin bir arada olduğu bir çatıyla seçime birlikte girmenin iyi bir adım olacağını düşünüyoruz . Bunun için görüşmelerimizi sürdürüyoruz. İtalya'da 13 sol parti bir araya gelerek seçime girdi ve 50 yıl sonra sol, tekrar yüzde 42 oyla iktidar oldu. Benzer bir adımı Türkiye'de de atmak gerekir.
Sizinle birlikte CHP'den ayrılan ve sonradan tutuklanan Gürbüz Çapan'la yollarınız ayrılır mı?
Soruşturmalar, İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin yaptığı araştırmalara dayanıyor. Bunlar ne derece ciddi suçlamalar bilemiyorum, ama bin belediye varsa, bunun yüzüne soruşturma açılıyor. Mesele, şu anda yargı aşamasında. Yargı suçlu olduklarına karar verirse, zaten siyasi partilerde yer alamazlar. Yeni oluşumu Çapan finanse ediyor iddiası tamamen gerçek dışıdır. Bu iddiayı ortaya atan partilerin hiç birinin finansmanı saydam değil. Yeni oluşumun finansmanı açık ve şeffaf olacaktır. Şu ya da bu sermaye grubunun kaynaklarını ya da devlet kaynaklarını kullanmayacak. Bu partiye üye olanların bağışları ve aidatlarıyla finanse edilecektir.
Elbette şu bir gerçek ki; Türkiye'de siyaset, devletin sınırlı olanaklarını eşe dosta dağıtma işiymiş gibi yapılıyor. Bu siyaset anlayışının değişmesi gerekiyor.
Sık sık lider partisi olmayacağınızı vurguluyorsunuz, ancak Erdal İnönü'nün sizinle beraber siyasete döneceği söyleniyor?
Türkiye'de liderlik olması gerekenden çok daha fazla önem taşıyor. Lider bir siyasi yapı için elbette önemlidir, ama Türkiye'de bu iş çığırından çıkmış durumda. Liderler, partilerle özdeşleşmiş durumda. Parti programları bilinmiyor , ama liderler biliniyor. Partiler, bir grubun iktidarı anlamına gelen oligarşiyle bile değil, tek kişinin iktidarı anlamına gelen otokrasiyle yönetiliyor. Lider, tek başına, milletvekillerinden bakanlara kadar herkesi atıyor.
Yeni oluşum üye, örgüt ve program partisi olmalıdır. Kendi içinde demokrasi olmayan parti, ülkeye demokrasi getiremez. Yeni oluşum başındaki yirmi kişinin kararlarının uygulandığı bir parti olmayacak. Tüm tartışmalar ve kararlar aşağıdan yukarıya oluşturulmuş kanallar kullanılarak gerçekleştirilecek. Yeni oluşumun da lideri olacaktır, ancak bu liderlik, demin tarif ettiğim biçimde olmayacak.
Erdal İnönü 'ye teklif götürdük. Arkadaşlarımızın çoğu Erdal İnönü'nün yeni oluşumda çok önemli bir rol oynayacağı kanısında. İnönü'nün solun geniş kesimlerinin bir araya gelmesinde önemli rolü olacak. Yeni oluşum için çeşitli heyetler kendisiyle görüştü. Sanırım bir hafta sonra kararını açıklayacak.
Bir sol parti olarak IMF programlarına nasıl yaklaşacaksınız?
Uluslarası Para Fonu(IMF) ve Dünya Bankası'nın politikaları artık iflas etmiştir. Bunlar Soğuk Savaş'tan kalma kurumlar ve gelişmekte olan ülkelere faydaları yok. Bizce bu kurumlar demokratikleştirilmeli ve saydamlaştırılmalı. Örneğin küreselleşme , işsizliği artırıyor, gelir dağılımındaki eşitsizliği körüklüyor. Kuzey-Güney uçurumunu derinleştiriyor . Bu yüzden küreselleşmeyi demokratik denetim altına almak lazım. Ya da uluslararası para alışverişini şirketler mi düzenleyecek ,yoksa demokratik siyaset mi? Bunlara karar vermek gerekiyor.
Liberallerin şu tür söylemleri var; 'Serbest piyasa ekonomisinin görünmeyen eli her şeyi düzenler' ya da 'Küreselleşmeye karşı durulmaz, tabi olunur'. Sol, piyasa ekonomisinin ve küreselleşmenin yarattığı eşitsizliklere karşı durmak için güçlenmeli. Bu, Türkiye'nin duvarlarını dışa kapatması gerektiği anlamına gelmez. Türkiye, elbette tüm taleplerini ve ihtiyaçlarını uluslararası alanda ifade etmelidir.
Partinin adını koydunuz mu?
Henüz ismi belli değil. Buna biz karar vermeyiz, ancak içinde sol ya da sosyal demokrasi kavramlarından biri yer alacak.(YV/NU)