Zonguldak'taki festival, şehrin muhalif sesi olan Susma Gazetesi'nde eleştirildi. Festivalin ne olduğu ne olmadığı, yine festival üzerinden anlatılıyor...İşte bir festival ve Bahattin Arı 'nın fes"ti"val eleştirileri...
Fes"ti"val...
Bu yıl dördüncüsü "idrak edildi."
Adı: "Zonguldak Karaelmas 2001 Karadeniz Uluslararası 4. Kültür ve Sanat Festivali."
Sadece adı bile içeriğinin tartışılmasına gerek duyulmayacak kadar saçmalıklarla dolu.
"Niye"lerini sıralamak zorundayız.
a) -"Zonguldak" denildikten sonra, "Karaelmas", veya "Karaelmas" sözcüğünü kullandıktan sonra "Zonguldak" demeye gerek var mı? Hiç masrafsız, bu tümce; bir Türkçe öğretmenine sorulabilirdi, Dört yıl oldu, bu bile yapılmadı.
b)-"4." dedikten sonra bir de numaratör takmaya gerek yoktu. "2001" de lüzumsuz.
c)-"Ulusal Karadeniz Festivali" olamazdı, çünkü başka ülkelerin de bu denizin etrafında kıyıları var bu doğru; ancak, "Kültür ve Sanat" dediğiniz zaman, börek-köçek merkezli bir curcunadan söz etmemek gerekirdi.
İkincisi; bu festivalin sunulan niteliği: Enternasyonal.
Enternasyonal de böyle olunmaz.
Neden olunmaz?
a-Festival tanıtım kitapçığının reklamnameden farkı yok. Bir önceki yıl hazırlanan broşürün tıpkısı gibi. Üstelik Ankara'da basıldığı söylenen kitapçığı basan matbaa bile belli değil . Yani yayın yasalar karşısında "illegal".
Böyle bir kitapçıkla ne ülke, ne orada yazılan kentin adı ne de bu korsan yayının çıkmasına sponsorluk yapanlar tanıtılamaz. Olsa olsa kötü örnek olurlar.
b-Bu ne biçim enternasyonal festival ki Ankara'da; Kültür Bakanlığı 'nın katkılarıyla gerçekleştirilen kitapçıkta "Türkçe"den başka dil kullanılmıyor?
Örneğin, Ereğli'de bir süre önce sona eren Çilek Festivali 'nin tanıtım kitapçığını kimse atamayacak. Çünkü içinde hem yazı, hem de fotoğraf var. İngilizce konuşanlar da atamayacaklar, çünkü onlara da sesleniyor.
Zonguldak'ta yapılan "festival"in tanıtım kitapçığını orada reklamları yayınlanan sponsorların bile saklayabileceğini hiç sanmıyoruz.
c-Bu festivalin diğer isimleri"Karaelmas", "Karadeniz", "Kültür ve Sanat" da olamaz...
Festival ve sahipleri
Festivaller, yaşayan kültür ve sanatın, halkın yaşam tarzının doğal ürünleridir. Zonguldak'ta organize edilen festival, yönetimi ellerinde bulunduran bir grup öyle veya böyle erk sahibinin etkinliğidir. Onların kendilerini ve kültürlerini ifade etme biçimidir.
Böyle olması da doğal. Çünkü, "Karaelmas" kültürünün; daraltma, kapama, özelleştirme gibi yöntemlerle yok edilmeye çalışıldığı bir kentte, yine bu politikanın icracılarından çıksa çıksa böyle panayır görüntüleri elde edilebilirdi.
Manzara çirkin
Susma gazetesi daha bu işlerin başında, yaklaşan tehlikeye, yaratılmak istenen kültür yozlaşmasına dikkat çekmişti. Zaman, dört yıl önce yaptığımız tespitlerin ne denli gerçek olduğunu ortaya koyuyor. Şimdi ortaya çıkan manzara nasıl da çirkin. Gençlerimiz, konseri beleş izlemek için eğlence çıkmasına seviniyorlar. Bunun festivalle de, kültürle de ne ilgisi olabilir?
Şimdi bunca paralar dökerek; aş-iş ve gelecek endişesi içindeki gençliği göç veren Zonguldak'ı "lay lom havası"na çekmek büyüklük mü?
Bu kentte, yerin dibinden çıkarılan kömürün tonu başına kaç kişi ölüyor kardeşim?
Madencilerin lafını etmezken...
Ve sizler binlerce maden şehidinin lafını bile etmezken; uydurma bir senaryo ile, emir gereği üretilmiş "Uzun Mehmet" masallarıyla uyuyorsunuz. Gençleri Zonguldak halkını niye kandırıyorsunuz?
Başbakanlıkça yayınlanan "Ülkemizdeki Festival ve Anma Günleri" listesinde adınız bile yer almadığı halde, Zonguldaklıya ve komşu ülkelerden getirdiğiniz folklor ekiplerine, yapılan panayırın "enternasyonal bir festival" olduğunu kim adına söylüyorsunuz? Size oy vermek, tarihimizi ve kültürümüzü ipotek ettirmek anlamını mı taşıyor?
Ve elbette bütün bunlara üniversite ne diyor?
Yakın zamanlara kadar yoktu. Şimdi var. Üniversite'nin Türkiye Taşkömürü Kurumu'ndan (TTK) farkı olmalı. Bilim üretmesi gereken kurumların sessizliği başörtüsünden daha tehlikelidir.
Öyle değil mi Ramazan Hoca ?
(YÖ/NU)