Sevdzove Nağadza Ghendike Dir Khellin (Karadeniz Darda, Kadınlar Sahip Çıkıyor - Hemşince), "Oxorza, Skidala, Oxoşkva", (Kadın, Yaşam, Özgürlük- Lazca), " Erti Gza Adekhva" (Tek Yol İsyan- Gürcüce)....
Davul, düdük, darbuka sesine alışıktık ama bu yıl 8 Mart'ta meydalarda ilk defa tulum seslerini duyduk. Karadeniz'in İsyankar Kadınları henüz çok yeni bir oluşum, ilk kez 8 Mart Kadınlar Günü'ne örgütlü olarak katıldılar. Tulumlarıyla, Lazca, Rumca, Hemşince ve Gürcüce,"yazılan pankartlarıyla Karadeniz'in sesini meydanlara taşıdılar.
Karadeniz'in isyankar kadınlarından akademisyen Banu Öztürk ve öğrenci Emel Çolak ile yeni oluşumu konuştuk.
Karadeniz'in isyankar kadınları kim ?
B.Ö : Canı yanan, bir derdi olan tüm Karadenizli kadınlar..
Karadenizli kadınları bir araya getiren sorunlar nedir ?
B.Ö: Sahil yoluyla birlikte Karadenizlilerin denizle bütün bağlar kesildi ve mücadele başladı. Arkasından hidro elektrik santraller (HES) her yerde mantar gibi üremeye başladı. Enerji politikaları dendi ama onun altında inanıyoruz ki bir sürü başka politikalar var. Herkesin yaşam alanlarına o kadar hoyratça müdahale edildi ki kadınlar da buna dur demek istedi.
Genel olarak 1989'dan beri artan asimilasyon politikaları. Anadil sorunu var. 8 Mart'ta yürürken o dövizleri boşuna yapmadık. Lazca, Rumca, Gürcüce, Hemşince pankartlarımızla buna da dikkat çekmek istedik. Karadeniz, genelde Türkiye'nin uslu çocukları, ama artık o da değişti. Artık herkes kendini ana dilinde daha iyi ifade ettiği için anadilde eğitim hakkında söz söylemek istiyor.
Kültürlerimizin yok olmasına da karşı çıkmak istiyoruz. Vadilerdeki HES projeleri, insanların kültürlerini de yok ediyor. Vadilerinden yaşam imkanı bulamayınca, insanlar bir müddet sonra göç etmeye başlıyor.Göç edince oradaki kültürü ne kadar yaşatabilirsin. Gelecek nesil ana dilini bile konuşamayacak hale geliyor. Oradaki türküsü, horonu,masalı, hepsi gidiyor. Yaşamımız yok oluyor.
Neden Karadeniz'de kadınlar ön safhada ?
B.Ö: Kadınların suyla ilişkisi çok fazla.Türküsünü o derenin kenarında söylemesi, tarlasını sulaması. Karadeniz'de kadın tarlada çayını toplar onu satar, erkekten daha aktiftir. O yüzden de mücadele alanında kadınlar önlerde yer aldı. İlk taşı atan kadınlar oldu.
Kadınlar erkekleri de harekete geçirebildi mi?
E.Ç: Ailede de kadının sözü geçiyor, erkeğinki gibi gözükse de. Birlikte mücadele ediyorlar ama erkekler hep destekçileri. Kadınlar hep önde bu görüntü değişmeyecek.
B.Ö: Karadenizli kadın sokağa çıktı, sözünü esirgemez, ama bundan kadın hiç ezilmiyor ya da hiç şiddete tacize uğramıyor gibi bir şey çıkmasın. Tabii ki Karadenizli kadınlar da bundan nasibini fazlasıyla alıyor.
Neden 8 Mart'a katılma kararı aldınız ?
B.Ö: Karadeniz'de kadınlar ön safhada yer alıyor, bağlarda bahçelerde, bastonlarıyla, taşlarıyla, şirketlere, iş makinelerine karışı koyuyorlar. Onların isyanını,sesini 8 Mart'ta alanlara taşıyalım, biz de sesimi yükseltelim gücümüz artsın dedik. Tüm kadınların sorunları ortak zaten, onlarla birlikte olalım istedik. (NV/EÖ)