Karabük'te Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, öğrenciler ve esnafın 28 Aralık'ta Roboski Katliamı'nı kınamak için basın açıklaması yapan öğrencilere yönelik saldırıları sokakta ve okulda devam ediyor.
Ülkü Ocakları'nın yarın bir miting yapacağı söylentisi nedeniyle tedirgin olan Kürt öğrenciler, saldırılarla ilgili Valilik'e dilekçe verdiklerini, kendilerine özel bir koruma sağlanmadığını, bazen evlerinin etrafında devriyelerin gezdiğini söyledi.
Roboski Anması'na katılan bazı öğrenciler fotoğraflarının sosyal medyaya ve esnafa dağıtılması nedeniyle evlerinden çıkamaz, final haftasının yaşandığı okulda sınavlara gidemezken Kürt öğrencilerin yurtlardan atılması için de imzalar toplanıyor.
Saldırılar 28 Aralık'tan beri sürüyor
Karabük'teki saldırılar Karabük Üniversitesi öğrencilerin 28 Aralık'ta Roboski Katliamı'nı kınamak için basın açıklaması yaptıkları sırada başladı. Sosyal medyada örgütlenen bir grup basın açıklaması yapan öğrencilere bira şişeleri ve taşlarla saldırdı.Saldırganlardan altısı gözaltına alındı. Saldırılar öğrencilerin evlerinin basılması, bir öğrencinin linç girişimine uğraması ve iki öğrencinin ağır şekilde darp edilmesiyle devam etti.
31 Aralık'ta Alperen Ocakları, bazı Karabük Üniversitesi öğrencileri ve esnafın katıldığı bir yürüyüş gerçekleşti. Karabük Alperen Ocakları İl Başkanı Dursun Kıraç bu yürüyüşte şöyle dedi:
"Devletimizin bölünmez bütünlüğü kırmızı beyaz, ay ve hilal Türkiye Cumhuriyeti'nin bayrağı asla değişmeyecek sembolümüzdür. Aksini hayal edenler bilsinler ki, onlara hayallerini dar ederiz. Bugün Türkiye'nin her yerinde ve burada Karabük Üniversitesi'nde okumak isteyen herkes benim sahip olduğum hakların tamamına sahiptir. Niyetleri farklı olanlar bilsinler ki, biz 6 asır dünyaya hükmetmiş, dağdaki kurdu evcilleştirmiş, bir ecdadın torunu olarak çakal eğitmesini iyi biliriz. Bu çakalların sırtlarını sıvazlayanlar bilsinler ki, Türk esir olmaz, devletsiz olmaz, bayraksız olmaz, ezansız olmaz ve hürriyetsiz olmaz".
"Sığındığımız yerden çıkamadık "
Bianet'e konuşan ve isminin yayınlanmasını istemeyen Karabük Üniversitesi öğrencileri halkın bazı öğrencileri de arkalarına alıp saldırdığını, şimdiye dek daha kötü bir olay yaşanmamasının Kürt öğrencilerin tedbirli ve ılımlı davranmasının sonucu olduğunu belirtti.
Karabük Üniversitesi Coğrafya bölümü 1. sınıf öğrencisi Ziya Taş ise 28 Aralık ve sonrasında yaşananları bianet'e anlattı.
"100 arkadaş Roboski Katliamı'nı kınamak için basın açıklaması yaparken bira şişesi ve taşlarla saldırdılar. Güvenlik önlemi nasıl denilip saldırı gerçekleşti anlayamadık. Açıklamaya devam ettik. Alandan ayrılmaya başladığımızda bize saldıran Ülkü Ocakları halkla birleşip bizi bekledi. Bazılarımız evlerine polis arabasıyla gitti. Ona rağmen saldırılar devam etti. 'Karabük'te Kürt istemiyoruz' diye slogan attılar. Nereye gideceğimizi şaşırdık. Yakın arkadaşlarımızın evlerine sığındık. Evleri teker teker tespit edip tehdit etmeye geldiler. Akşama kadar sığındığımız yerden çıkamadık."
"Güvenlik güçleri yetersiz kaldı"
Güvenlik görevlilerinin saldıran gruba müdahale edip etmediğini sorduğumuz Taş, müdahale ettiklerini ama yetersiz kaldıklarını, saldıran grubun çok büyük olduğunu söyledi.
Saldırılar kadın öğrencilerin kaldığı evlerin basılmasıyla devam etmiş. Taş, tedbir olsun diye aynı evde kalmaya başladıkları için evin saldırı sırasında boş olduğunu söyledi.
"Saldıranları bulamadı polis. Ancak ev sahibi saldırganları evden ben kovdum derken evin yakınındaki kahvehanedekiler kimseyi görmedik diyor. Saldırganları koruma ve gizleme söz konusu."
"Okulda 'Kürt müsün?' sorgusu"
Taş, bir arkadaşlarının sokakta saldırıya uğradığını, iki arkadaşlarının da ırkçı grup tarafından feci şekilde darp edildiğini ve benzer saldırıların okulda da sürdüğünü söyledi.
"Okulun içinde belli gruplar kimlik kontrolünde bulunup 'Siz Kürt müsünüz?' diyor. Kürdüm diyen darp ediliyor. Kredi Yurtlar Kurumu'nda kalan Kürt öğrencilerin yurttan atılması için imza toplanarak yurt yönetimine baskı yapılıyor. Özel yurtta kalan bir kişi de bu baskılar sonucu yurttan atıldı."
"Ekmek almaya bile çıkamıyoruz"
Tüm bu yaşananlar öğrencilerin evden çıkmasını engelliyor. Taş, Roboski Anması'nın görüntülerinde net olarak görünen dört kişinin fotoğraflarının sosyal medyada konulduğunu ve 'Gelirlerse bırakmayın' denilerek esnafa dağıtıldığını söyledi.
" Okula giderken sıkıntı yaşıyoruz ki görüntülerde yüzü belli olanlar ekmek almaya bile gidemiyor."
"Bugünkü sınavıma gidemedim"
Bilgisayar Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Agit Dağdeviren ise aradan geçen zamanda durumun daha iyi olmadığını, Karabük merkeze gitmelerinin söz konusu olmadığını, evden ancak akşam saatlerinde yakındaki arkadaşlarının evlerine gitmek için çıkabildiklerini söyledi.
Dağdeviren, okul yönetimi, 'Kimse size karışamaz' dese de okula gidene kadar saldırıların gerçekleşebileceğini söylüyor:
"Gidersem kavga çıkar, linç girişimine uğrarım diye sınavım olmasına rağmen bugün okula gidemedim." (BK/HK)