'Kasım ayı başında Rusya nezdinde imzalanan ateşkes Karabağ için yeni bir dönüm noktası oldu. The Guardian'dan Michael Safi, bölgede hem Ermeniler hem de Azeriler ile görüşerek hikayeyi iki taraftan dinledi. bianet çevirisiyle aktarıyoruz:
"Haftalar süren bombardıman, Irina Safaryan'ın anne babasını Karabağ'ın güneyindeki Hadrut kasabasındaki sığınaklarından çıkartmadı. Ermeni aile, Azerbaycan askerleri binaya ulaştığında sürgünü kabul etti.
Safaryan, 'Evlerimize en fazla üç veya dört gün içinde dönmeyi bekliyorduk' diyor. Aile bu sebeple fotoğraf albümlerini bile geride bırakıyor.
Güney Kafkasya topraklarında yaşanan çatışmalar, bu ay Hadrut'un Azerbaycan kontrolüne geçmeşiyle sona erdi. Safaryan, "Hiç kimse topraklarını, evlerini terk etmeyi beklemiyordu" diyor.
*Irına Safaryan ve ailesi Ermenistan'dan ayrılmadan ve savaş başlamadan önce. Fotoğraf: Irına Sakaryan.
1992'de sürgün edilenler
*Hagigat Hajiyeva ve ailesi 1990'da sürgün edildikleri Şuşa'da. Fotoğraf: Hagigat Hajiyeva.
Ermeni göçü, aralarında Azeri Hagigat Hajiyeva'nın da bulunduğu, Sovyet sonrası cumhuriyetler arasında 600 bin Azerinin Karabağ üzerindeki savaştan kaçtığı otuz yıl öncesinin bir başka örneğini yansıtıyor.
O da 1992'de sürgün edildiğinde, Hadrut'a 100 km'den daha yakın olan memleketi Şuşa'yı kısa süreliğine terk ettiğine de inanıyordu.
Hajiyeva, "Şuşa'dan ayrıldığımızda her şeyin sakinleşeceğini ve geri döneceğimizi düşünüyorduk" diyor ve ekliyor:
"Şehrin Ermeni işgalinden sonra ailem [Azerbaycan'ın başkenti] Bakü'ye yerleşti, ama biz yine de 'Yakında döneceğiz' diye düşündük. Bu asla olmadı."
Sığınakta doğdular
Altı haftalık Karabağ savaşında Azerbaycan'ın Ermenistan'a karşı kazandığı zafer, on binlerce Ermeni sakini, birer mülteciye dönüştürdü.
28 yaşındaki Safaryan, bir 'savaş kuşağının' bir parçası olduğunu söylüyor.
Hem o hem de kız kardeşi, iki ülke arasındaki 1988-1994 ihtilafında annesinin zamanının çoğunu geçirdiği yeraltı sığınağında doğdu. Bittiğinde, Azeri nüfusunun çoğu Karabağ'dan çıkarılmıştı ve Ermenilerin Artsakh dedikleri bölgedeki zaferi, çocukken duyduğu hikayelerle hafızasına işlendi.
"Filmler, belgeseller izliyordum, savaş ve Artsakh'ın kurtuluşu hakkında kitaplar okuyordum" diyor.
Azerbaycan bir gün Karabağ'ı geri alacağına yemin etmişti, ancak Safaryan dağlar ve Ermeni yiğitliği masalları ile kendini korunmuş hissederek büyüdü.
"Coğrafi olarak Hadrut çok iyi korunuyor ve alınması neredeyse imkansızdı" diyor ve ekliyor: "Korunuyor olma duygusu beni hiç terk etmedi. Bu son savaşta bile askerlerimizin kazanmak için her şeyi yapacağından yüzde 100 emindim."
Sovyetler dağılmaya başlayınca
1990'ların Karabağ savaşı, onlarca yıllık Sovyet kontrolü tarafından kontrol altında tutulan milliyetçi duyguların tırmanışıydı.
Safaryan, "Ermeniler ve Azeriler birlikte yaşıyorlardı ama güven yoktu" diyor. "Komşularımız vardı, belki de arkadaşlarımız vardı, ama bu güvenilir bir şekilde bir arada yaşamak değildi."
Bakü'deki evinde konuşan 72 yaşındaki Hajiyeva, SSCB'nin sallanmaya başlamasıyla bölgedeki Ermenilerin protestolar düzenlediğini hatırlıyor:
"Ermeni komşuma neyi protesto ettiklerini sordum ve daha fazla tiyatro ve sinema istediklerini söyledi. Daha sonra bunun Ermenistan ile birleşme çağrısı olduğunu öğrendik."
'Tüm şehir bombalanıyordu'
Bu yıl 27 Eylül sabahı, Ermeni bölgesel yönetiminde çalışan Irina Safaryan, Stepanakert'teki evinin yakınında patlamaların sesiyle uyandı: "Penceremi açtım ve tüm şehrin bombalandığını gördüm."
Hadrut'a ilk saldırılar, ailesinin evinin yakınındaki askeri bölgelerdeydi. "Ailem yeni uyanmıştı ve savaşın başladığını anladılar."
Ailesi sonraki haftaları kızlarının doğduğu aynı sığınakta geçirdi. Safaryan, "Bazı günler güneşi görmek veya temiz hava almak için dışarı çıkamıyorlardı bile" diyor ve ekliyor: "Çok kötü günlerdi, çok zor günlerdi."
Kasabanın Azeri askerleri tarafından işgal edilmesinden iki gün önce, Ekim ortasında Hadrut'tan tahliye edildiler.
Türk ve İsrail drone teknolojisi de dahil olmak üzere petrol zenginliğinden kaynaklanan askeri harcamalardaki artış, çatışmanın kararlı bir şekilde Azerbaycan'ın lehine dönmesine yardımcı oldu.
"Büyüdüğümüz ve oynadığımız tüm sokak Azeriler tarafından yakıldı" diyor Safaryan. "Çocukluğumdan hiçbir şey bırakmadılar. Oradan gelenler bize her şeyi yaktıklarını söylediler."
Karabağ'ın Ermeni hükümeti tarafından öldürüldükleri açıklanan 1.170'den fazla asker arasında oynayarak büyüdüğü birkaç çocukluk arkadaşı da vardı.
Safaryan'ın ebeveynleri şimdi Erivan'da büyükanne ve büyükbabasıyla kalıyor. "Onlar sadece duruyor" diyor. "Ne yapacağımızı anlamaya çalışıyoruz."
'Kendimizi aşağılanmış hissettik'
Hajiyeva, 1994'ten sonra Karabağ'dan ilk savaşta yerlerinden edilen Azerilerin durumunun Azerbaycan'da milli bir dava haline geldiğini, sürülme duygusunun asla azalmadığını söylüyor:
"Bazı insanlar, şehrinizi neden terk ettiniz diyordu. Bizi bir nevi suçluyorlardı. Şehrimizi terk etmek zorunda kaldığımız için kendimizi aşağılanmış hissettik."
25 yaşındaki torunu Süleyman, ailenin kaçmasından sonra dünyaya geldi, ancak Şuşa'daki hayatlarının hikayelerini dinleyerek büyüdü.
Aile evinin kaderini uydu haritalarını ve şehirden çevrimiçi olarak yayınlanan videoları kullanarak takip etti. "Ev işgalden sağ çıktı" diyor Hajiyeva: "Şehrimde neler olup bittiğini görmek için Şuşalı bazı Ermenileri sosyal medyada takip ettim."
Şehre taşınmanın gerçekliği sandığından daha karmaşık olabilir. "Şimdi arkadaşlarım, işim, hayatımdaki her şey Bakü'de" diyor. "Ama her zaman Şuşa'ya döndüğümde yeni hayatıma sıfırdan başlayacağıma kendimi hazırlamıştım."
'Döndüğümüzde toprağı öpeceğiz'
Hajiyeva, bunca yıl sonra, döneceklerine inancını kaybetmiş olduğunu ve yine de geri döneceğini söylüyor. "Şuşa'nın kurtarıldığını duyduğumda saatlerce ağladım" diyor ve ekliyor: "Bu duyguyu kelimelerle anlatmak imkansız. Oradaki toprağı öpeceğiz."
Şimdi Ermenistan'da sınırın ötesindeki Safaryan gibi mülteciler evlerine dönmek için beklemeye başladılar. Safaryan, "Artık kimse değilmişim gibi hissediyorum" dedi.
'Yaşadığım ve uğruna savaştığım her şey - Hadrut'ta ve Artsakh'daki her köy ve şehirde büyük projeler için planlar yapıyordu- sona erdi ve şimdi hiçbir şey yok. Ne savaşacak ne de uğruna yaşayacak."
(PT)