Stijards, saklanmış parayı ortaya çıkarmanın olağanüstü çaba gerektirdiğini belirterek, Hollanda hükümetinin 1990'lı yıllarda mali suçlar konusunda uzmanlaşmış dedektifler ve savcılar yetiştirdiğini söyledi.
Maliyecilerle polis arasında karma gruplar oluşturulduğunu belirten Stijards, savcıların araştırma yöntemlerini düzenleyen bir hükmün de yasaya yerleştirildiğini ifade etti.
Hollanda ceza hukukunda hazırlık soruşturmasının ikiye ayrıldığını anlatan Stijards, "Banka soyan, hortumlayan zanlı öncelikle gasp ya da hırsızlık suçundan yargılanıp mahkum ediliyor. Yargıç, mali araştırma için bir yıl daha süre veriyor. Ancak diyelim ki bir kişi mahkum oldu. O zaman doğal olarak mallarını elinden çıkarmak, başkalarının üstüne almak için çabalıyor. Bu durum için de genellikle mala el koyma şeklinde tedbir alıyoruz. Kişinin parası başka ülkelerdeki bankalarda olsa bile bu ülkelerden parayı ya da orada aldığı malını ihtiyati haciz altına almasını istiyoruz."
Başka bir ülkede saklanan para ya da mala el koyulduktan sonra bunların hangi ülkedeyse orada kaldığını belirten, Stijards, "Örneğin Hollandalı bir uyuşturucu kaçakçısının Türkiye'de 3 oteli, 350 daireden oluşan apartmanları ve bankada parası vardı. Paraya el koyduk ve para Türkiye'de kaldık. Biz araştırma boyunca çok para harcadık ama bu işten Türkiye karlı çıktı. Elbette bu konuda bir dengenin sağlanması gerekiyor" dedi.
Stijards, kara parayla mücadelede polis ve savcılarla çalışan maliyecilere ihtiyaç olduğunu , hakimlerin de bu gibi suçların mali yönünü anlayacak biçimde eğitilmeleri gerektiğini belirtti.
Hollandalı öğretim üyesi Dr. Jan Koers ise, uluslararası alanda kara parayla mücadele etmek için Uluslararası Ceza Mahkemesi kurma çalışmaları olduğunu belirtti. Koers, bu mahkemenin uluslarası alanında Türkiye'nin de olacağını, Türkiye'nin 1998 yılında Uluslararası Ceza Mahkemesi kurulması için düzenlenen sözleşmeyi imzaladığını belirtti.
Koers, bu mahkemenin özelliklerini şöyle anlattı.
*Bu mahkeme uluslar arası alanda ceza verme yetkisi olan ilk mahkeme olacak.
*Mahkeme uluslar arası alanda insanlara müdahale etme, tazminat kararı alma yetkisi olacak.
*Karaparaya el koyulması durumunda, para ne el koyulduğu ülkede ne de ait olduğu ülkede kalcak. Birleşmiş Milletler bünyesinde bu paraların toplanması için fon oluşturulacak.
*Savcı istediği ülkede sınırsızca araştırma yapabilecek. Ülkelerin buna itiraz hakkı olmayacak.(YV/NA)