Anayasa'ya aykırı
Tema Vakfı Giresun Gönüllü Temsilciliği tarafından yapılan açıklamaya göre, sözkonusu yasa tasarısı "kapitülasyon" olarak adlandırıldı.
Tarım Bakanı Yusuf Gökalp 'ın itirazına karşın, Başbakan Bülent Ecevit tarafından savunulan tasarı, Anayasa'ya aykırılığının çok ötesinde, Anayasa'nın tamamını veya bir kısmını tağyir; tebdil ve ilgaya cebren teşebbüs olarak nitelendirildi. Sözkonusu suçu işleyenlerin de TCK'nın 146. maddesine göre yargılanması gerektiği vurgulandı.
Tema Vakfı Giresun Gönüllü Temsilciliği'nden avukat Ömer Aykul tarafından yapılan çalışmada tasarı şu şekilde değerlendirildi:
1- Tasarının 2'nci maddesinde endüstri bölgelerinin yatırımcılar tarafından önerilen yerlerde kurulacağı belirtilmektedir. Yatırımcıda yerli ve yabancı ayrımı yapılmadığı gibi yer belirlemede hiçbir kriter ve mevcut mevzuatın getirdiği disiplinden bahsedilmemektedir. Özellikle bir yabancı tarafından önerilen yerin kabulü her şeyden önce anayasanın 6'ncı maddesindeki "Ulusal Egemenlik İlkesi" ne aykırıdır.
2- Ayrıca yine bu maddede Endüstri Bölgesi olarak belirlenen araziler hiçbir şekilde başka amaçlarla kullanılamaz denilerek, bir başka şekilde de yine egemenlik hakkına tecavüz edilmekte, serbest bölge rejimi daha da güçlendirilerek, bir nevi kurtarılmış bölgeler yaratılmak istenmektedir.
3. Bu maddede devamla; İmar Kanunu, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, Çevre Kanunu, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'nün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun, Maden Kanunu ve Belediye Kanunu'nun bazı maddeleri uygulanmaz denmektedir. Demek ki burada bir koloni kurulacaktır. Bunu hazırlayanlar, Orman Kanunu, Milli Parklar Kanunu, Mera Kanunu ve Tarım Bakanlığı ve Orman Bakanlığı Kuruluş Mevzuatı'nı unutmuşlardır. Hatta bir anayasa değişikliği yapılarak "burada T.C. Anayasası geçerli değildir" de denmelidir ki iş tamam olsun. Bu MAI (Çok Taraflı Yatırım Anlaşması) veya sonraki adıyla Millenium Round'un bile ötesine geçmekte uluslararası tahkimin getireceği söylenen 135 milyar dolar yabancı sermaye gelmeyip, 10 milyar doları borsa vasıtasıyla götürünce, bu tasarıya sarınılmaktadır. Bu düzenleme Anayasa'nın 43, 44, 45, 56, 63, 127, 168, 169 ve 170'inci maddelerine de aykırıdır.
4. Yine 2' nci maddenin 3. fıkrasındakı acele kamulaştırma düzenlenmesi, Anayasa'nın 46' ncı maddesine açıkça aykırıdır. Amaç çatışması vardır.
5. Yine aynı fıkrada mevcut, olağanüstü hal bölgesinde yapılan yatırımlar için ön görülen teşvik tedbirlerinin Endüstri Bölgelerinde yapılan yatırımlar hakkında da uygulanacağı hükmü, anayasanın olağanüstü halleri düzenleyen 119,120,121 ve 122'inci maddelerindeki temel amaçlara aykırıdır.
6. Muhasebe-i Umumiye ve Sayıştay Kanunlarının uygulanmayacağı hükmü Anayasa'nın 160 ve 164' üncü maddelerine açıkça aykırıdır. Burada TBMM'nin "Denetim Görevi" de by-pass yapılmaktadır. Bu rejimin temel olan kuvvet ayrılığı ilkesine aykırı olup yasama devre dışı kalmaktadır.
7. Tasarının 3'üncü maddesini oluşturan yatırımları teşvik, koordinasyon ve danışma kurulu gerek oluşum ve gerekse görüşlerine baş vurularak iki güzide kuruluşu tespit etmekte olup, bunlar Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) ve YASED bu ülkede çevre, sağlık, güvenlik, işçi, memur, esnaf ve benzeri kurum ve kuruluşlar maalesef güzide sınıfına girmemektedir . Bu tasarıda yalnızca yabancı sermaye vardır, ulusal sermaye, insan, ulusal egemenlik ve ulusal onur yoktur.
8. Tasarının 4'üncü maddesi İdari Hukuku'nun temeline dinamit koymaktadır. Yatırım izni başvuruların 15 gün içerisinde cevap verilmezse kabul edilmiş sayılması esası getirilmektedir. İdare Hukuku'nda temel prensip idarenin suskunluğunun talebi reddi anlamına geldiğidir. Böyle bir uygulama hukuk sistemini reddetmektedir . Anayasanın 2'nci maddesi (Hukuk Devleti) ve 10'uncu maddesine (hiç kimseye imtiyaz tanınamayacağı açıkça aykırıdır .)
9. Yine bu madde yabancı sermaye kuruluşlarının, yurt içinde çeşitli kurum ve kuruluşlar nezdinde yapılacak her türlü izin, ruhsat ve vize vb. başvurularına ilişkin işlemler Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü'nce yerine getirilir denilerek, yürütme de iki başlı hale getirilmekte ve olağanüstü yetkileri olan ayrıcalıklı bir kuruluş yaratılmakta ve devlet içinde bir devlet oluşturulmaktadır . Devletin bütün teşkilatı bu kurumun emrine getirilmelidir ki istekler hemen yerine getirilsin.
10. Tasarının 4'üncü maddesi ilginç bir suç yaratmaktadır ki bu : Devlet memurunun uşaklık etmemesi suçudur . Dünyanın en totaliter rejimlerinde dahi böylesi bir suç oluşturulmamıştır. Bu bir köleleştirme maddesidir . Değil Ceza Hukuku, Genel Hukuk prensiplerine bile uymaz. Böyle bir maddeyi tasarı haline getirenlerin cesareti şaşırtıcıdır.
11. Tasarının 5'inci maddesinde belirlenen sermaye oranı olan 10 milyon (!) dolarla hangi teknolojinin ve hangi yüksek katma değerin sağlanacağı ve nasıl bir istihdam yaratılacağı gerçek bir çelişki ve tam bir kara mizahtır .
12. Tasarının 6'ıncı maddesi ise "Ulusal sermayeyi ve girişimciyi yok etme" amaçlıdır. Herkesi, işletmesinde yüzde 60 sermayeyi yabancılara terk etmeye teşvik etmektedir. Bu madde ulusal girişimi yok etmek üzere tasarlanmıştır.
13. Geçici Madde - 1 ise bir faciadır. Türkiye'deki bütün yatırımların Endüstri Bölgesi sayılması ihtimalini doğurur ki, bunu çözümlemek mümkün değildir. Ayrıca "durdurulmuş faaliyet" kavramı açık değildir; eğer bu durdurma yargı kararını da içeriyorsa, yargı da yok sayılmaktadır.
14. Geçici Madde - 2'de mevcut Organize Sanayi Bölgeleri'nin Endüstri Bölgelerine dönüştürülebileceği hükmünü içermektedir ki, artık buna söylenecek söz yoktur.(ÖA/YÖ)