Haberin Kürtçesi için tıklayın
Ciner Grubu'na ait Habertük gazetesi, hafta başında çalışanlarına attığı e-postayla yazılı basın faaliyetlerini sonlandıracağını açıklamıştı.
Ciner Medya Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Tekdağ tarafından çalışanlara atılan e-postada "Yazılı basın faaliyetlerimizi 5 Temmuz 2018 tarihi itibariyle sonlandırmaya, buna mukabil gazetecilik faaliyetlerimizi televizyonlarımız Show Haber, Habertürk TV, Bloomberg HT ile entegre bir vaziyette Habertürk com başta olmak üzere internet mecralarımız odaklı olarak daha da güçlü bir şekilde devam ettirmeye karar verdik." denilmişti.
Son Baskıyı Yaptı
1 Mart 2009 tarihinde yayın hayatına başlayan Gazete Habertürk, bugün yapılan son baskıyla okurlarına veda etti. Son baskısını yapan gazete bundan sonra yayın hayatına online mecrada devam edecek. Çalışanların ise sadece bir kısmı buraya kaydırılacak.
Son dönemde basılı gazete satışlarındaki düşüş, reklam gelirlerindeki düşüş ve maliyetlerin artması gerekçe gösterilerek kapatılan Habertük gazetesinin sahibi olduğu Ciner Grubu'nun bünyesinde Show TV, Habertük TV, Blommberg HT gibi televizyon kanallarını da bulunduruyordu.
Fotoğraflarla HabertürkHabertürk Gece Yazıişleri ekibi soldan sağa: Galip Selçuk, Muharrem Özyurt, Kubilay Gökçe, Fatoş Saraç, Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli, Dilek Kantoğlu, Filiz Ses. Habertürk Ankara Büro - Ön sıra: Aykut Yılmaz, Ece Arslan, Volkan Yanardağ, Olcay Aydilek, Saliha Çolak Orta sıra: Rıdvan Tezel, Arif Akdoğan, Esra Nehir, Yılmaz Çevikaslan, Fatmanur Boylu, Fırat Tur, Ahmet Kıvanç; arka sıra: Düzgün Karadaş, Murat Gürgen, Zeynep Şan, Döndü Şahin, Fevzi Çakır. Habertürk İzmir Büro - Ön sıra: Gülsem Öncel, Özlem Baki, Elif Ecem Nilgiz, Nilgün Çınar, Demet Kebapçılar; Arka sıra: Hasan Çömlekçi, Erhan Hartac, Abdullah Çelebi, Mehmet İnmez, Tolga Özdoğan, Göktuğ Kıyar, Erkan İyigüngör, Abdi Karagözoğlu, Osman Gençer, Hayri Toprak, Ayhan Efeoğlu, Kıvanç Yağcıoğlu, Tanju Baki, Mert Neşet Muslu |
Kürşad Oğuz: "Hepimiz minnettarız"
Genel Yayın Yönetmen Yardımcısı Kürşad Oğuz gazetenin internet sitesi üzerinden kaleme aldığı yazıda "Bu 10 yıl zarfında bu gazeteye emek vermiş ve sonra başka mecralara, yayınlara gitmiş; hayatını kaybetmiş ya da bir şekilde bu fotoğrafa girememiş daha onlarca Habertürk çalışanı var.
"Ben kendi adıma, 3.5 yılı yayın yönetmen yardımcılığıyla geçen 5 yıllık Habertürk Gazetesi günlerim için hepsine ayrı ayrı minnettarım. Hepimiz minnettarız." dedi.
Habertürk yazarları veda yazısı yayınladı
Yazılı basın hayatına son veren gazetenin köşe yazarları; Umur Talu, Fatih Altaylı, Muharrem Sarıkaya, Serdar Turgut, Nihal Bengisu Karaca, Nagehan Alçı, Sevilay Yılman, Oray Eğin, Soli Özel ve Özcan Tikit yapılan son baskıda okurlarına veda mesajları yayınladı.
Umut Talu: "Kağıtla başlamadı kağıtla da ölmez"
Habertürk o yeni döneme "internet sitesi" olarak doğmuştu. Onun adından, çok önemli bir gazete ile TV kanalı doğdu. Çok özel bir devirde, kurucularının azmi, cesareti ve her çalışanın kattığı büyük emekle.
Şimdi Habertürk kâğıt gazetesinin, "ölümü" demeye dilim varmaz ama "vedası"nı ilan etti. "Dijital ve TV'de daha güçlü bulunma kararlılığı" ile.
Bizim gibi kâğıt içine doğanlar, okuma yazmayı gazeteyle sökenler, dünyayla ilk bağlantısını onunla kuranlar, "Ne yazmış" diye soranlar, "Ne yazmalı" diye düşünmüş olanlar için her gazetecinin, her gazetenin yok oluşu büyük kayıp.
Fatih Altaylı: "Bu gazete bendim"
"Bugün veda yazısı yazacaksın" dediler. "Alışkınım, yazarım" dedim. Arkamda bıraktığım 36 gazetecilik yılında pek çok veda yazısı yazdım. Yazdığım gazetelerin sayını unuttum neredeyse. Anlayacağınız pek öyle duygusal olacak bir durumum yok. Ama yine de bir miktar duygusallık oluyor haliyle, veda yazısını Habertürk'te yazınca. Çünkü bu gazete "bendim". Önce bir fikirdi. Sonra adım adım gerçek oldu.
Sevilay Yılman: "Karara saygı duyuyorum"
Keşke devam edebilseydi ama dijital dünyanın getirdiği yeni düzen maalesef bunu olanaksız kılıyor. Er ya da geç bir gün bu kararı bir medya grubu alacaktı sektörde ve bu karar domino etkisi yapıp diğerlerini de ister istemez peşinden sürükleyecekti. O yüzden patronajımızın dijital çağın gereklerine daha fazla direnmenin anlamı olmadığını görüp bu yepyeni dünyaya ayak uydurma adına almış oldukları karara saygı duyuyorum.
Yıldıray Oğur: "En radikal, en doğru karar"
Hangimiz çoktandır eve gazete alıyorduk ki zaten? Ben bile kendi köşemi basılı kâğıtta toplasanız beş kere görmüşümdür son 10 yılda. Ben bu durumdayken okurdan kâğıdı yaşatmasını beklemek bir aymazlık olabilirdi. Ciner Grubu en radikal, sert ama en doğru kararı verdi. (HA)