Şehrin kaosundan sıyrılmak için iyi bir alternatif sayılabilecek Türkiye’nin ilk destinasyon festivali Cappadox, Kapadokya’da üç günlük heyecanlı bir deneyim yaşatmaya hazırlanıyor.
Konserler, güneş enerjili yayın sahnesinde gerçekleşecek ve tüm konserler internet TV kanalından canlı yayınlanacak. Bir yanda trekking yaparken diğer yanda çağdaş sanatçılar Kapadokya’nın büyülü ortamında işlerini üretecek, diğer yanda bölgenin yerel lezzetlerini tadabileceksiniz, daha sonra meditasyon yapabileceksiniz.
Anlayacağınız Cappadox ilginç bir festival deneyimi olacak gibi. Festivalin detaylarını Pozitif’ten Ahmet Uluğ ile konuştuk.
Kapadokya’da bir festival yapma fikri nasıl ortaya çıktı?
Kapadokya; tarihi, coğrafyası, kültürüyle çok sıra dışı bir yer. Sadece Türkiye’nin değil dünyanın en güzel, mistik ve heyecan verici coğrafyalarından biri olan Kapadokya’da küresel bir festival düzenleme fikri, Pozitif’in kurucularından rahmetli Mehmet Uluğ’un hayallerinden biriydi. Kapadokya’ya yaptığımız son ziyaretlerle birlikte festival fikrinin ayrıntılarını netleştirdik ve bir destinasyon festivali tasarlamak için çalışmaya başladık. Bu çalışmalar sırasında Argos in Cappadocia’nın ve Gökşin Ilıcalı’nın da büyük desteğini aldık.
Önce içeriği böyle olan bir festival yapmayı düşündünüz de ondan sonra mı Kapadokya mı kendini gösterdi yoksa?
Her zaman algıların farklı çalışacağı, doğal ve tarihi bir ortamda bir festival gerçekleştirmeyi istiyorduk aslında. Bugüne kadar Kapadokya’da, oranın doğasına uygun bir festival yapılmamış olması da bizi şaşırtmıştı açıkçası. Kapadokya, her gittiğinizde farklı bir his yaratıyor. Sanki bu dünyada değilmiş gibi hissediyorsunuz. Bizim yola çıkış noktamız, bu eşsiz coğrafyanın ruhunu yansıtacak bir festival kurgulamaktı.
Kapadokya'nın kültürel mirası, birçok uygarlığın mutfağından izler taşıması, eşsiz doğası ve doğal zenginlikleri nedeniyle Cappadox'ta yalnızca müzik değil gastronomi, açık hava etkinlikleri ve çağdaş sanat bir arada olacak. Cappadox farklı disiplinleri, birbirleriyle ve doğayla uyum içinde bir araya getirmeyi başaran Burning Man, Wilderness, Boom, Latitude, Big Ears gibi festivallerle aynı küme içinde. Bu anlamda Cappadox’un yeni deneyimler arayan herkesi davet eden bir festival olduğunu söyleyebiliriz.
Şehir stresinden uzaklaş, ruhu besle
Böyle bir festival yapmadaki amacınız nedir? Büyük şehir kaosundan kurtulup bir parça nefes alıp doğaya kavuşmak gibi hissediyorum...
Havaların ısındığı, Kapadokya'nın tüm güzelliğini bize sunduğu bahar ayına girdik. Şehrin stresinden uzaklaşıp dinlendirici ve ruhu besleyici birkaç gün geçirmek sanırım herkese iyi gelecek. Katılımcılar, etkileyici ve mistik mekanlarda konserler, bölgenin gizli kalmış lezzetleri, açık hava etkinlikleriyle Kapadokya'nın yoğun enerjisinin keşfi ve çağdaş sanat etkinlikleriyle dolu bir hafta sonu geçirecek.
Kapadokya’da festival yapmaya karar verdikten sonra nasıl bir araştırmaya giriştiniz?
Festivali kurgularken, kafamızda oluşturduğumuz bir fikri, Kapadokya’ya oturtmaya çalışmadık. Bilakis Kapadokya bize neler sunduğunu gösterdi. Bu etkinlikler için daha işin başında keşif yaparken seçilen mekanları sadece bir konser salonu ya da yürüyüş parkuru niteliğinde görmedik. Hepsi Cappadox’un içeriğine de şekil veren, katkı sağlayan yapısal etkenler.
Örneğin Uçhisar’ın Güvercinlik Vadisi’ne kavuştuğu noktada, etrafı peribacalarıyla çevrili Cevizlik’te etkileyici bir konser ortamı oluşturuluyor. Burada gece konserleri için güçlü, dinamik ve hareketli performanslar seçildi. İnanılmaz bir akustiği ve etkileyici, mistik bir havası olan Bezirhane’de ise özgün bir ambiyans yaratacak dingin isimlerin sahne alması planlandı.
Cappadox'un gastronomi etkinliklerinde Kapadokya'nın lezzet mirasını çağdaş lezzetlere dönüştürmek istiyoruz. Bu doğrultuda gastronomi etkinliklerini gerçekleştireceğimiz restoranların yöresel yemekler sunan, doğal malzemeler kullanan, Türk mutfağını yerli yabancı turistlerle buluşturan yerler olmasını önemsedik.
Kapadokya ruhuna uygun içerikler
Kapadokya’yı henüz geçen hafta görmüş biri olarak, açıkçası gördükten sonra bu festival beni daha da heyecanlandırdı. Mekanın ruhuna uygun olarak nelere dikkat ettiniz, edeceksiniz? Festivalde Nevşehir’e özgü detaylara rastlayacak mıyız?
Size hissettirdiği heyecanı anlayabiliyorum. Çünkü Kapadokya insanda adeta başka bir dünyadaymış hissi uyandırıyor ve her gidildiğinde farklı bir his yaratıyor. Biz de Kapadokya’nın ruhuna uygun, yerel öğelerle örtüşen ama onlara yeni boyutlar kazandıran bir içerik oluşturduk. Cappadox'taki tüm etkinlikler Kapadokya’nın coğrafyasından, kültüründen ve tarihinden ilham alıyor.
Doğa dostu Güneş Enerjili Yayın Sahnesi
Cappadox için özel olarak tasarlanan Güneş Enerjili Yayın Sahnesi’nden bahseder misiniz? Nasıl bir yapısı var?
Güneş Enerjili Yayın Sahnesi bizim için çok önemli. Çünkü bu festivalin doğa dostu ve sürdürülebilir yönünü de vurguluyor. Güneş Enerjili Yayın Sahnesi'nde gerçekleşecek konserler, tarihi ve doğal lokasyonlarda kurulan tamamı güneş enerjili panellerden oluşan mobil stüdyolardan internet TV kanalı aracılığıyla görüntülü ve sesli olarak yayınlanacak. Cappadox’un müzik programının tüm dünyayla buluşacağı bu konserler, Wapapura ve PozitifLive işbirliğiyle wapapura.com ve cappadox.com adreslerinden seyredilebilecek. Tüm müzikseverler Cappadox'un ilk günü 16 Mayıs Cumartesi saat 16.00’da Ulaş Özdemir ve Mustafa Kılçık Duo performansını, 17 Mayıs saat 16.00’da Josef van Wissem konserini ve 18 Mayıs saat 16.00’da Mino Cinelu’nun özel performansını internet üzerinden canlı olarak izleyebilecekler.
Festivalin içeriğinde müzik haricinde çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava etkinliklerine nasıl karar verdiniz?
Cappadox’u tasarlarken farklı disiplinlerin birbirleriyle etkileşim içinde olmasını istedik. Cappadox etkinliklerinde, hatta tek bir etkinliğin içinde bile bu disiplinlerarası geçişler söz konusu. Trekking yaparken bir konserle ya da bir konser dinlerken bir sanatçının sürpriz bir müdahalesiyle bir çağdaş sanat performansıyla karşılaşabiliyorsunuz.
Örneğin çağdaş sanat etkinliklerimizden biri Maider Lopez’in “28 Tepede 28 Kişi, 1 Tepede 28 Kişi” (2015) adlı performatif çalışması. Performans, Zemi Vadisi’ndeki trekking esnasında gerçekleştirilecek. Kapadokya’nın doğal vadilerinde gerçekleştirilecek Doğa Yürüyüşleri ise kır piknikleriyle tamamlanacak.
Kapadokya'nın kültürel mirası, anıtsal peyzajı, kaya mimarisi, binlerce yıllık tarihi ve güncel dokusu, birçok uygarlığın mutfağından izler taşıması, eşsiz doğası ve doğal zenginliklerini göz önünde bulundurunca, Cappadox'un yalnızca müzik değil gastronomi, açık hava etkinlikleri ve çağdaş sanat bir arada olması önemliydi. Öte yandan biz her zaman insanların paylaşmaya değer bulacağı deneyimler yaratmanın peşindeyiz. Cappadox'ta da farklı deneyimleri bir araya getirmeyi hedefledik.
“Coğrafyanın çok yönlülüğü festivale yansıyacak”
Çağdaş sanat, gastronomi ve açık hava bölümlerinde kimlerle, nasıl bir araya geldiniz?
Cappadox’un kurgusunu oluştururken her alanın başına birlikte keyifle çalışabileceğimiz, söz konusu alanlarda uzman ve bu topraklardan çıkıp Türkiye’yi dünyaya tanıtmayı başaran isimlerin önderlik etmesini istedik. Bu nedenle de çağdaş sanat etkinliklerini dünyaca ünlü küratör Fulya Erdemci tasarladı. Cappadox’un çağdaş sanat etkinlikleriyle coğrafyanın çok yönlülüğünün festivalin ruhuna yansıması hedefleniyor. Gastronomi etkinliklerinin başında ise Türk mutfağını çağdaş yorumlarla dünyaya tanıtan şef Maksut Aşkar bulunuyor.
Cappadox ile bu toprağın bize yüzyıllardır verdiklerinin yok olmasını önleyip, geri alıp, modern bir biçimde Türk mutfağına geri kazandırmak istiyoruz. Bu doğrultuda Maksut Aşkar ve misafir şefler, Cappadox ile evlerde saklı kalmış lezzetler ve kaybolmaya yüz tutmuş yerel tatları ortaya çıkaracak, bölgede yaşayanların günlük yemek kültürünü gözlemleyecek ve artık tüketilmediği için modernleşen çağda yok olan gelenekleri öğrenecekler ve bu sürecin sonunda, az bilinen lezzetleri gün yüzüne çıkaracaklar.
Açık hava etkinliklerinde Kapadokya’nın doğal vadilerini birbirine bağlayan antik yollar, Cappadox’ta benzersiz bir güzergâha dönüşecek. Doğa yürüyüşleri, günün ilk ışıklarını karşılayacak sessiz yürüyüşler, bisiklet turları ve vadi koşuları festival katılımcılarına alternatif keşifler sunacak. MindBody Festival işbirliği ile bölgenin gün doğumu ve gün batımı manzaralarına karşı yapılacak toplu meditasyonlar ve yoga seansları katılımcılara Kapadokya’nın yüksek enerjisini farklı bir biçimde deneyimleme imkanı sunacak.
Sanatçılardan Kapadokya’ya özel üretimler
Özellikle çağdaş sanat tarafında, sanatçılar nasıl bir program takip ettiler? Önceden oraya gidip işlerini orada mı ürettiler, yoksa önceki işlerini oranın doğasına mı uyarladılar?
Kapadokya sanatsal açıdan adım adım ilerlenebilecek ve sanatçıların süreç içinde yeni üretimler ortaya koyabilecekleri bir coğrafya. Cappadox’un her yıl gerçekleşecek bir festival olması da buna olanak sağlıyor. Küratör Fulya Erdemci, bu yılki programa 10 sanatçı, sanatçı-ikilisi ile araştırmacı davet etti ve Cappadox çağdaş sanat etkinliğinin bu yılki başlığını “Kapadokya Çarpması” olarak belirledi. “Kapadokya Çarpması” başlığının Kapadokya’yla karşılaşmanın yarattığı etkiyi yansıttığını düşünüyoruz. Bu başlık, anıtsal peyzajı, kaya mimarisi, tarihi ve güncel dokusuyla Kapadokya deneyimine işaret ediyor.
Sanatçılar üretimlerini Kapadokya'ya özel olarak gerçekleştirdiler. Fulya Erdemci'nin oluşturduğu programda sanat eserinin düşünme, üretilme ve sunum aşamaları birbirinin içine sızacak. Program çerçevesinde sanatçıların önemli bir kısmı en az iki kere Kapadokya’yı ziyaret ediyor. Sanatçıların bu araştırma/keşif gezilerinden edindikleri ilk izlenim ve düşünceleri; daha sonraki seyahatlerinde orada geçirecekleri yaklaşık 20 günlük süre içinde izleyicilerle paylaşılacak formlara dönüşecek. Aynı zamanda izleyici için anlaşılır olması için ‘açık atölyeler’le, bitmiş projelerden çok, süreci yansıtan çalışmalara yer vermeyi amaçlıyoruz. Çağdaş sanat programı her yıl bölgeyi farklı açılardan ele alacak.
Yurtdışından gelen müzisyenler önceden gelip Kapadokya’yı gördüler mi? Eğer gördülerse izlenimlerini aktarır mısınız?
Yurtdışından gelen müzisyenlerin hiç birinin henüz Kapadokya’yı görme fırsatı olmadı. Ancak Kapadokya fotoğraflar ve görüntülerle bile insanı büyüleyen bir yer. Elbette oraya gittiğinizde bambaşka hissediyorsunuz ama Kapadokya fotoğrafları bile insanı çok etkiliyor. Zaten sanatçılarımızı davet ederken Kapadokya’ya ait görseller çok cezbedici oldu.
Festival o kadar yoğun ki, gastronomi ve açık hava etkinliklerinden öne çıkan, mutlaka tecrübe etmelisiniz dediğiniz neler var bu iki başlıktan?
Festivaldeki her etkinlik birbirinden dikkat çekici. Örneğin Sessiz Yürüyüşler hem coğrafyanın bireysel olarak algılanması hem de kolektif hareket etme üzerine bir deneme. Herkes tek başına sessizce yürüyebilir ama 25 kişi bir arada ve sessizce yürümeyi başarmak oldukça ilginç tecrübelere kapı açacak. Eşsiz coğrafyada gerçekleşecek doğa yürüyüşleri, yoga ve meditasyon seansları ile Kapadokya'nın enerjisi farklı bir biçimde deneyimlenecek.
Gastronomi etkinliklerinde ise Aşk Vadisi’nde gerçekleşecek Cappadox Şölen, doğanın içinde akustik konserler eşliğinde katılımcıları masa etrafına toplayarak farklı bir deneyim yaşatacak. 250 yıllık Antik Han’a tekrar hayat kazandıran Muti Restaurant, İbrahim Paşa’da bir köy evi olan Babayan Evi'nde gerçekleşecek “Şeflerin Masası” tadıldığı farklı atmosferlere göre bambaşka deneyimlere dönüşecek.
Hem gastronomi hem açık hava etkinlikleri katılımcılara birçok alternatif sunuyor. cappadox.com adresinde festival programıyla ilgili daha detaylı bilgiler bulunuyor.
Pozitif şimdiye çoğunlukla müzik etkinlikleriyle tanıdığımız bir organizasyon şirketi. Bu vesileyle başka bir alana da açıldığınızı söyleyebilir miyiz? Şimdiye kadar yaptığınız festival organizasyonlarıyla Kapadokya gibi tarihi ve büyülü bir yerde festival organize etmenin farkını anlatır mısınız? Pozitif, bu tip alternatif festival ya da etkinlikleri sürdürecek mi?
Pozitif, kuruluş öyküsünden başlayarak festivallerle gelişti, büyüdü. Neredeyse Pozitif ile yaşıt Akbank Caz Festivali, Türkiye’nin farklı şehirlerine taşıdığımız Efes Pilsen Blues Festivali, bizi ilk büyük açık hava etkinliğine taşıyan Rock’n Coke gibi... One Love da önemli bir dönemeçti. Pozitif Live bugüne kadar genellikle müzik organizasyonları yapan bir şirket gibi görünüyor. Ancak düzenlediğimiz tüm festivaller, konser dinlemenin ötesinde, katılımcıların o günü keyifle geçirebilecekleri bir yaşam alanı oldu. Sanat, gastronomi ve açık hava etkinlikleri insan yaşamının vazgeçilmez unsurları arasında yer alıyor.
Bugüne kadar Pozitif’in imza attığı festivalleri, etkinlikleri ve farklı üretimleri göz önünde bulundurursak bazı arayış ve anlayışlardan bahsetmek doğru olur. Biz her zaman insanların paylaşmaya değer bulacağı deneyimler yaratmanın peşindeyiz. Cappadox, Pozitif’in bu arayış ve anlayışlarının büyük kısmını içeriyor. Yine paylaşım ve kapsayıcılık arayışındayız. Eğlendirici de olabilen ama aslen ufuk açıcı, yol gösterici, besleyici deneyimler yaratmak istiyoruz ve yaratmaya da devam edeceğiz.
Ve son soru, Cappadox’la nasıl bir festival hayal ediyorsunuz? Katılımcılar Cappadox’tan şehre döndüğünde nasıl hissedecek?
Oldukça iyi bir ilk yıl programı oluştu. Müzik tutkunlarını, sanatseverleri, gezginleri, gurmeleri, deneyim kaşiflerini, aileleri, üniversite öğrencilerini, kısacası her kesimden insanı Cappadox’ta görmeyi bekliyoruz. Tabii Kapadokya’da yaşayan insanların hayatına da renk katmayı arzu ediyoruz. Festivali orada yaşayan halkla birlikte hayata geçirmek, bizim için çok önemli. Çünkü Cappadox, Kapadokya’nın kendisinden aldığımız ilhamla oluştu. Katılanların ileride “daha ilk yılında oradaydım” diyeceklerini, bundan mutluluk duyacaklarını düşünüyoruz.
Cappadox, katılımcılarıyla her sene biraz daha gelişecek. Sanatçıların, müzisyenlerin, katılımcıların kısacası Cappadox’a dokunan herkesin parmak izini taşıyan bir platform olacak. Katılımcıların şehre döndüklerinde, gelecek sene yine burada olmanın heyecanını taşıyacaklarını düşünüyoruz. (NB/EKN)
* Ayrıntılı bilgi için: http://www.cappadox.com/