Cumhuriyet Halk Partisi (CHP)Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, üniversite rektörlerinin seçimle gelmesi ve Yükseköğretim Kanununda değişiklik yapılması için Meclis Başkanı Mustafa Şentop’a açık mektup gönderdi.
Meclis’te basın toplantısı düzenleyen Kaya, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç'a, seslenerek “Üniversite özerkliğinin göstergelerinden biri de rektörlerin seçimle gelmesidir. Üniversitelerimizi siyasilerin vesayetinden çıkartalım, üniversite özerkliğini sağlayalım. Rektörlerin atamayla değil seçimle gelmesi için yasal düzenlemeleri yapalım” dedi.
Kaya’nın mektubu özetle şöyle:
“Üniversitelerimiz özgürleşsin diye ‘kayyum’ rektör atamalarını kabul etmeyen, mücadele bayrağını yükselten, umutlarımızı diri tutan akademisyenlerimize ve üniversite öğrencilerimize selam olsun.
"Üniversite özerkliğinin göstergelerinden biri de rektörlerin seçimle gelmesidir. Türkiye’de rektörler seçimle gelmediği gibi, atama yöntemleri de 12 Eylül askeri darbe döneminin gerisine düşmüştür.
"18 Haziran 1946 çıkartılan 4936 sayılı Üniversiteler Kanununa göre rektörler seçim ile göreve gelmekteydi. Ancak 12 Eylül 1980 askeri darbesinden sonra Yükseköğretim Kurulu (YÖK) kurulmuş ve rektörlük seçimleri kaldırılmıştır.
"Seçimler KHK ile kaldırıldı"
"Rektörle en az on beş yıl profesör olarak çalışmış olma şartı getirilerek 5 yıl için atanmaya başlanmıştır. 7 Temmuz 1992’de rektörlük seçimleri geri getirilirken, YÖK’ün ve Cumhurbaşkanının atama yetkisi korunmuştur.
"15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından 20 Temmuz’da Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmiş; rektörlük seçimleri de 29 Ekim 2016’da, 676 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yeniden kaldırılmıştır. Rektörlerin profesör olarak hizmet verme şartı da üç yıla indirilmiştir. 12 Eylül darbecilerinin dahi getirmediği antidemokratik uygulamaların altına imza atılmıştır.
"17 sayılı Cumhurbaşkanı Kararnamesiyle de 'Rektörler profesörlük yapanlar arasından atanır' hükmü getirilerek rektörlerin üç yıl profesör olarak çalışmış olma şartı da kaldırılmıştır.
"Rektörün başarısı üniversiteyi etkiliyor"
"Antidemokratik yollarla, liyakata bakılmaksızın, üniversitelerin kültürü yok sayılarak atanan rektörlerinin akademik yeterlilikleri tartışma konusudur.
"Rektörlerin akademik başarıları üniversitelerinin başarısıyla doğru orantılı olduğunu ortaya koyan araştırmalar ortadayken; akademik bir başarıya imza atamamış kişilerin siyasi nedenlerle üniversitelere rektör yapılması, başarısızlıkları da beraberinde getirmiştir.
"Özellikle de 2016 yılından sonra yapılan liyakatsız rektör atamaları üniversitelerimizin ulusal ve uluslararası başarılarının hızla düşmesine neden olmuştur.
"Üniversite rektörlerinin siyasi öncelikler dikkate alınarak atanması telafisi uzun yıllar alacak tahribata sebep olmuştur. Uluslararası alanda başarılara imza atan köklü üniversitelerimize de büyük zarar vermiştir. Dünyada ilk 500 arasına giren üniversitemiz kalmamıştır.
"Kayyım rektör göreve başlayamadı"
"Antidemokratik rektör atamasının en son örneğini Boğaziçi Üniversitesinde yaşamaktayız. Kayyım olarak atanan rektör fiili olarak göreve başlayamamıştır. Çünkü üniversiteye öğretim üyeleri antidemokratik uygulamayı protesto ederek, rektör yardımcılığını kabul etmemiş ve kayyun rektöre sırtını dönmüştür.
"Boğaziçi üniversitesi öğretim üyeleri ve öğrencilerinin antidemokratik rektör atamasına karşı demokratik mücadeleleri hala devam etmektedir.
"AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, TBMM Başkanı Mustafa Şentop’a, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a, YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç'a bir çağrı yapıyorum: Demokratik düzenlemeleri yaparak üniversitelerimizi özgürleştirelim. Üniversitelerimizi siyasilerin vesayetinden çıkartalım, üniversite özerkliğini sağlayalım. Rektörlerin atamayla değil seçimle gelmesi için yasal düzenlemeleri yapalım." (RT)