"Anayasa paketinde kadın bakış açısı görülemiyor. Düzenleme kadınları gözetmiyor. Hükümetin kadından yana ve kadınlar için bir düzenleme yapmadığı ortada."
Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA.DER) Danışma Kurulu üyesi Ufuk Kantarcı, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) anayasa değişikliği paketini bu sözlerle değerlendiriyor.
"Önce seçim ve siyasi partiler yasası değişsin"
Bursa Demokrat Parti Kadından Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Kantarcı, Türkiye'de kadınlara karşı doğrudan ve dolaylı ayrımcılığın önlenebilmesi, kadın bakış açısıyla, kadından yana bir anayasa yapılabilmesi için önce seçim ve siyasi partiler yasasının değiştirilmesini istiyor:
- Partilerin hazine yardımlarından adil biçimde yararlanması sağlanmalı. Bu yardımların bir bölümü, partilerin kadın kolları, kadın adayları ve kadın çalışmaları için ayrılmalı.
- Partilerin ve adayların seçim harcamaları, gelir ve giderleri bağımsız bir kurul tarafından denetlenmeli. Çünkü adayların seçim sırasında yaptığı harcamalar, ekonomik gücü az olan kadınların siyaset yapabilmesinin önünde çok büyük bir engel.
- Seçim barajı düşürülmeli. Böylece kadınların daha yüksek oranlarda temsil edildiği siyasi partilerin parlamentoda temsiline imkân tanınmalı.
Ön seçim, fermuar sistemi ve fiili eşitlik
"Siyasette kadının eşit temsili için pozitif ayrımcılık çok önemli ancak yeterli değil" diyen Kantarcı, "gerçek" bir eşitlik için seçim ve siyasi partiler yasasının değiştirilmesini, siyasi partilerin tüzüklerinde yapılacak değişiklikle ön seçim ve fermuar sisteminin mecburi kılınmasını istiyor.
Kantarcı'ya göre, fermuar sisteminin işlev kazanması için ön seçimlerin adil ve bağımsız koşullarda yapılabilmesi, parti yönetimlerinin teşkilatlara müdahalesinin engellenebilmesi gerekiyor:
"Böylece parlamentoya giden kadınlar genel başkanlarından bağımsız hareket edebilirler; komisyonlarda görev alabilir, kadınlar için kadından yana çalışma yürütebilirler. Ön ve seçim ve fermuar sistemi ancak ondan sonra anlam kazanır."
Kantarcı, Anayasa'nın "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10. maddesinde "Devlet kadın erkek arasında fiili eşitliği sağlamakla yükümlüdür" hükmünün açıkça yer almasını da çok önemsiyor.
Çünkü doğrudan ve dolaylı ayrımcılığın önlenebilmesinde yasal düzenlemelerin yetersiz kaldığını düşünüyor.
"Yasal düzenlemeler kâğıt üzerinde kalmasın diye yapılması gereken pek çok düzenleme var. Gelenekleri, teamülleri, alışkanlıkları aşabilmemiz için alınması gereken önlemler var" diyen Kantarcı, bu duruma parti teşkilatlarında siyasi faaliyet yürüten kadınların durumunu örnek gösteriyor:
"Bir kadının siyaset yapabilmesi için eşinin, akrabalarının muhalefetini, ekonomik engelleri aşması, ev işlerinin yükünü paylaşabilmesi gerekiyor. Yalnızca tüzükte kota düzenlemesi kadınların eşit temsilini sağlamaya yetmiyor. Fiili eşitlik, parti yönetimlerini, kadınların bu güçlükleri aşabilmesi için düzenleme yapmaya zorlayacak bir ifade." (BB)