Gözaltına alınması pek çok ulusal ve uluslararası meslek örgütünce kınanan gazeteci, İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki üçüncü duruşmasına 5 Mayıs'ta çıkacak.
10 Ekim'de Hürriyet Pazar ekinde çıkan "Kandil'de kadın bilinci Kürtçülüğü aştı" başlıklı röportaj nedeniyle gazetenin sorumlu müdürleri Necdet Tatlıcan ile Hasan Kılıç da, "örgüt propagandası" iddiasıyla yargılanıyorlar. Gazetecilerin, beş yıla kadar hapsi isteniyor.
Kongra-Gel örgütü yöneticilerinden Murat Karayılan'la röportaj yapan gazeteci Karakurt, röportaja eşlik eden haberinde de yıllardır Kandil Dağında kalan militanların yaşamlarındaki değişikliklere değinmişti.
Haberde, kadın-erkek ilişkilerinin olumlu anlamda değiştiğine, kadın militanlarının televizyon dizileri izlemesi, erkeklerin maç izlemesi gibi yeniliklere işaret ediliyordu.
Gazeteciden fotoğrafları istendi
Gazetecinin gözaltına alınmasını kınayan örgütlerden Basın Konseyi, "vahim bir hukuk ihlali"nden söz ederken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de İçişleri Bakanlığı ve Cumhuriyet Savcılığı'ndan işlem yapılmasını istemişti. Tepkilere Paris merkezli Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütü de eşlik etmişti. Gözaltı, ABD merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi'nin (CPJ) son yıllık raporuna da konu olmuştu.
Evi arandığında polis Karakurt'tan Kandil Dağında çektiği tüm fotoğrafları kendilerine vermesini istedikleri, yoksa 48 saat boyunca gözaltında tutabilecekleri tehdidinde bulunmuştu.
Hükümetin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni (AİHS) dikkate alarak hazırlandığını bildirdiği ve haber kaynağının güvence altına alınmasına dair 5187 Sayılı Basın Yasası' nın 12. maddesine göre, "Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz."(EÖ/EÜ)