Fotoğraf: AA/Arşiv
Kanal İstanbul projesinin yeniden gündeme gelmesi üzerine TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, yazılı bir açıklama yaparak projenin olumsuz etkilerine dikkat çekti.
TIKLAYIN - İmamoğlu: Kanal İstanbul'la İlgili Fikrimiz Net
Açıklamada “Yıllardır ilgi alanımız içine sokulan fakat uzun bir süredir uykuda tutulduğu anlaşılan İstanbul Kanal Projesi uykudan uyandırıldı. Bir kez daha ülkemizin gündemine oturdu” denildi.
TIKLAYIN - İmamoğlu: Kanal İstanbul Projesi Refefanduma Gidecek
“Kanal İstanbul projesi neden yapılmamalıdır” başlıklı açıklamada dikkat çeken noktalar özetle şöyle:
“Suyun kimyasal yapısı bozulacak”
*Kanal Projesi yapılırsa, Marmara Denizi’nin suyunu, 25 metre derinlikteki kanal suyu üst akıntısının Marmara Denizi’ne girmesiyle, oksijensiz bırakacaktır. Denizin alt tarafında bulunan suyun kimyasal yapısı daha da bozulacak.
“İnşaat projesi”
*Doğru bir kentleşmeyi ortaya koymak için öncelikle bilimsel ölçüler içinde bir planlamanın yapılması gerekir. Oysa bu proje ilgililer tarafından sadece Karadeniz ile Marmara Denizi’ni birleştiren bir suyolu projesi olarak sunuluyor. Bölgenin ekosistemi ile birlikte Trakya ve İstanbul’un geleceği açısından konuya bakılmıyor. Sulak alanların içi ve dışı düşünülmemektedir.
*Bu proje; 3. Köprü, 3. Havalimanı ve Çanakkale Köprüsü ile birlikte bölgeyi inşaat sektörünün bir arazisi haline getirme projesidir. Bir suyolu projesi değildir? Bölgede oluşturulacak yeni bir kent, İstanbul’un altyapı sorununu daha da büyütecektir.
“Yeraltı sularını tahrip edecek”
*Su kanalı deniz seviyesine kadar kazılacağı için bu kanal bir drenaj sistemi gibi çalışacaktır. Kanal çevresinde doğal olarak bulunan yer altı su rezervuarlarını tahrip ederek, çevrenin tuzlanmasına neden olacaktır.
* Deniz suyu ile tatlı su birbirine karışacaktır. Deniz ekosistemi ile kara ekosistemi iç içe geçecektir.
”Tarlalar sulanamaz”
* Küçükçekmece Gölü, Sazlı Dere ve Terkos Barajı özelliğini yitirerek tuzlanacaktır.
*Trakya Bölgesi’nde bulunan tarlalar sulanamayacak bölge çoraklaşacaktır. Ayrıca kanal kazısı yapılırken iş makinaları ve patlayıcı maddeler kullanılacağı için çevrenin ekosistemi ile birlikte fauna ve florası bozulacaktır.
“Nüfus artar”
*Kanal çevresine ve kıyılara yapılacak inşaatlarla yeni bir kent yaratılmış olacaktır.
*İstanbul’un nüfusu 25 milyon olacak, Trakya ile birlikte bölgenin nüfusu 40 milyona ulaşacaktır. Bu proje Trakya Havzası ile birlikte İstanbul`un bitmesine neden olacak bir projedir.
*Kanalın yer altı su dengesini bozarak tuzlanması, barajların bir kısmının servis dışı kalması nedeniyle var olan su kaynaklarının bugünkü nüfusa bile yetmeyeceği açıkken, 40-45 milyon nüfusa çıkacak olan İstanbul ve Trakya’nın su ihtiyacı nasıl karşılanacaktır?
*45 kilometre uzunluğunda yapılacak olan bu kanal projesi tarım alanlarını parçalayacak, kanal üzerinde 7 ile 9 köprünün yapılması gerekecektir. Kanal ile Boğaz arasındaki bölge bir ada haline dönüşeceği için tüm ulaşım sistemleri değişecek ve yeni sorunlar yaşanacaktır.
“Deprem riski”
* Kanal kazısından çıkan toprakla Marmara Denizi’nde adalar yapılarak yerleşime açılacağı ifade edilmektedir. Marmara Denizi’nin içinden geçen fay hattının üreteceği 7 ve üzeri büyüklükteki bir deprem, bu adaların denizle buluşmasına ve batmasına neden olacaktır.
TIKLAYIN - TEMA: Kanal İstanbul Projesi 8 Milyonluk Bir Ada Oluşturacak
* Kanal Projesi bir ulaşım projesi değildir. İstanbul Havalimanı, 3. Boğaz Köprüsü ve Çanakkale Köprüsü ile birlikte, İstanbul’un kuzeyinde ve Trakya bölgesinde yapılaşmamış alanları imara açacak olan yeni bir rant ve emlak projesidir. İstanbul ve Trakya’nın yok oluş projesidir." (DB)