- Telif Hakları Yasası sizi nasıl etkiledi?
"Televizyon olarak yerel değerlere sahip çıkmaya çalışıyoruz. Açık konuşmak gerekirse, Telif Haklar Yasası bize yüzde 10 zarar getirdiyse yüzde 90'ı bizlere geri döndü. Çünkü kendi üretimimizi ön plana çıkarıyoruz. Üretmeyi seven bir yapımız var".
-Yeni yerel sanatçılar bulabiliyor musunuz?
"Yoğunlukla kendi kırsalımıza gidip araştırıyoruz. Kendi yerel yıldızlarımızı bulup çıkardık. Halk da kendinden, tanıdık bir yüz gördüğünde televizyon izliyor. Örneğin, bölgemizde Grup Aşiyan isimli bir grup konservatuar öğrenci ve mezunlarından oluşuyor. Onların hazırladıkları Ezgili Saatler müzik programı çok kaliteli olduğu gibi 'korkunç derecede' de izleniyor. 'Yaşamın İçinden' programı ise, sokaktan 200 Adanalı insanla görüşmemizi sağlıyor. Kendi mahalli gündemleri konusunda kendilerine ifade olanağı tanıyoruz. Program adeta bir miting havasına dönüşüyor".
-Yeni yayın dönemine nasıl hazırlanıyorsunuz?
"Yeni Yayın Dönemi olarak tespit edilen 17 Eylül tarihinden itibaren önemli haber kaynaklarından görüntülü bağlantılarla daha hızlı ve sıcak habercilik hedefliyoruz".
-Destek alıyor musunuz?
"Adana'nın en büyük sıkıntılarından biri, Çukurova Üniversitesi ile kent merkezi arasında iletişim eksikliği idi. Bu iletişimsizlik Üniversiteyle çok yakında imzalanacak bir protokolle son verilecek. Çukurova Üniversitesi'ne ait stüdyolardan bizim oluşturacağımız bir ekip UHF 32 bandından günde 2 saat şehre yayın yapacak. Yaklaşık 3 milyon nüfuslu ve önemli bir tarım kapasitesine sahip Çukurova'da örneğin bu alanda yapılan bilimsel çalışmalar kente duyurulabilecek. Örneğin sanat tarihi gibi konularda yayınlar gerçekleştirilecek."(NA)