Kanada Yüksek Mahkemesi, dün (16 Kasım) Rojava'nın (Kuzey ve Doğu Suriye) hapishanelerinden ülkelerine geri gönderilmeyi talep eden dört IŞİD'linin temyiz başvurusunu reddetti.
Yüksek Mahkeme tarafından temyiz başvurusunu neden reddettiğine dair herhangi bir gerekçe gösterilmedi.
Yerel mahkeme iade talebini kabul etmişti
Ocak ayında yerel bir mahkeme, Rojava'nın hapishanelerinde tutulan 4 IŞİD'linin ülkelerine geri göndermesine hükmetmiş ancak bir üst mahkeme söz konusu kararı Mayıs ayında bozmuştu.
Söz konusu 4 kişi, Rojava'daki hapishene ve kamplarda tutulan on binlerce yabancı uyruklu IŞİD'li arasında yer alıyor.
Kanada da kendi yurttaşlarını ülkelerine geri gönderme konusunda isteksiz davrandıkları için eleştirilen Batılı ülkeler arasında bulunuyor.
Kanada'ya 'yüzüstü bırakma' suçlaması
Kampanyacılar ve aile üyeleri, mahkemeyi dört kişiyi ve Rojava'da halen tutuklu bulunan diğer Kanadalıları yüzüstü bırakmakla suçladı.
Stop Canadian Involvement in Torture (Tasc) adlı kampanya grubundan Matthew Behrens, "Kanada hükümetinin zor zamanlarınızda size yardım edip etmeyeceğini sözde siyasi ya da dini inançlarınızın belirlediği iki kademeli vatandaşlık gibi rahatsız edici bir eğilim görüyoruz" dedi.
Başvuran 4 IŞİD'liden 3'nün kimliği gizli tutuluyor
Başvuruculardan biri de 2014'te 18 yaşındayken IŞİD'e katılan ve 2017'de Demokratik Suriye Güçleri (DSG) tarafından yakalanan, aslen Oxfordlu olan İngiltere-Kanada vatandaşı Jack Letts de bulunuyor.
Suriye'ye giden çifte vatandaşlığa sahip pek çok İngiltere vatandaşı gibi Letts de İngiltere vatandaşlığından çıkarıldı.
Letts'in annesi Sally Lane dün yaptığı açıklamada "Pes etmiyoruz ama bugün oğluma, diğer erkeklere ve gözaltında tutulan diğer kadın ve çocuklara hayatlarının bir önemi olmadığı söylenmişken umudumuzu korumak çok zor" dedi.
Davayı açan diğer üç erkeğin kimlikleri gizli tutuluyor.
Kanada: Çocuklar gelsin, anneleri orada kalsın
Gözaltında tutulanların ailelerinin yasal işlem başlatmasının ardından Kanada hükümeti bu yılın başlarında Rojava kamplarında tutulan kadın ve çocukları ülkelerine geri göndermeye başlamayı kabul etti.
Nisan ayında dört kadın ve 10 çocuk kamplardan Kanada'ya döndü.
Ancak Haziran ayında, halen Suriye'de tutulan kadınların avukatının, çocuklarının ülkelerine geri gönderilebileceğini ancak kendilerinin geride kalmaları gerektiğini söylemesi üzerine Kanada hükümeti "inatçı bir zalimlikle" suçlandı.
HRW: Mahkeme kararına gerek yok
Yüksek Mahkeme'nin kararını X'te yaptığı paylaşımla yorumlayan HRW (İnsan Hakları İzleme Örgütü) Direktör Yardımcısı Letta Tayler, bu kararın Kanada hükümetinin "yurtdışında sıkışıp kaldıklarında hangi vatandaşlarını hayati riskten koruyacağını seçebileceği" yönünde tehlikeli bir mesaj gönderdiğini söyledi.
"Kanada'nın bu kişileri eve getirmek için bir mahkeme kararına ihtiyacı yok. Sadece siyasi iradeye ihtiyacı var. Kanada, halen Suriye'nin kuzeyinde tutulan tüm vatandaşlarını, cinsiyet ve yaşlarına bakmaksızın en kısa sürede ülkelerine geri göndermelidir. Eğer uygunsa, yetişkin şüphelileri geri döndüklerinde izleyebilir ya da kovuşturabilir."
Kanada heyeti Rojava'yı ziyaret etmişti
Ağustos ayında Kanadalı bir sivil toplum heyeti, Rojava'ya yaptığı beş günlük ziyaret sırasında Letts'in de aralarında bulunduğu bazı tutuklularla bir araya geldi.
Bu gezinin ardından heyet üyeleri Kanada hükümetini tutukluları ülkelerine geri göndermeye çağırdı ve bölgeye yaptıkları ziyaretin bunun güvenli ve mümkün olduğunu kanıtladığını söyledi.
Heyette yer alan eski bir üst düzey diplomat olan Scott Heatherington şunları söyledi: "Ziyaretimiz cezaevleri de dahil olmak üzere yerinde erişim ve ilginin mümkün olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Daha fazla gecikme olmaksızın Kanadalı konsolosluk yetkililerinin de aynı şeyi yapmasını bekliyoruz."
Kaynak: CBS ve Middle East Eye
(NT)