www.bianet.org internet haber sitesinde 31/08/2015 tarihinde Kerem ALTIPARMAK imzasıyla “Ombudsmandan Hazin bir İnsan Hakları Hikayesi” başlığıyla yayımlanan yazıda yer verilen ve Ankara Valiliği ile Ankara Üniversitesi Rektörlüğü aleyhine Kurumumuza yapılan 15/12/2014 tarihli şikayet başvurusunda, 9/10/2014 Perşembe günü, Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsünün girişinde Kobane'de yaşanan olaylara dikkat çekmek ve dayanışmalarını ifade etmek amacıyla oturma eylemi gerçekleştiren öğrenci grubuna yönelik polis müdahalesi sırasında ve sonrasında polisin kampüse girmesiyle bir dizi temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği iddia edilmiş ve Kurumumuzdan söz konusu temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği yönünde karar alınması ve sorumlular hakkında işlem başlatılması talep edilmiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumu, 6328 sayılı Kanun’un 5. maddesi hükmü gereğince idarenin işleyişi ile ilgili şikayet üzerine inceleme ve araştırma görevini yerine getirirken, sadece şikayetçi/şikayetçilerin beyanı ve açıklamaları ile bağlı kalmamakta, sahip oldukları hak ve yükümlülükler açısından yanlar arasında tam bir eşitliğin kurulması ve bu dengenin inceleme ve araştırma süresince sağlanması için iddia ve karşı iddiaların sunulmasına imkan tanımaktadır. Nitekim yapılan inceleme ve araştırma sonucunda verilecek karar ancak “silahların eşitliği”nin sağlanması sonucunda adil, tarafsız ve objektif olabilecektir.
Bu doğrultuda şikayet başvurusunun çözüme kavuşturulması amacıyla 4 şikayetçi ve ilgili Kamu Denetçisi ile uzmanların katılımıyla 24/12/2014 günü bir görüşme gerçekleştirilmiş akabinde 29/12/2015, 06/02/2015 ve 09/02/2015 tarihlerinde şikayete konu her iki idareden Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun "Bilgi ve belge isteme" başlıklı 18 inci maddesi uyarınca bilgi ve belge isteme yoluna gidilmiştir. Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 19/01/2015 ve 20/02/2015 tarihli yazılarını, Ankara Valiliği ise 30/01/2015 tarihli cevabi yazıları ve eklerini Kurumumuza göndermiştir.
Kamu Denetçiliği Kurumu, Kamu Başdenetçisi ve beş Kamu Denetçisi ile kendilerine bağlı olarak çalışan uzman, görevli uzman ve görevli hakim ve savcılardan müteşekkil bir Kurumdur. Kamu Denetçileri 6 aylık inceleme ve araştırma süresi tamamlanmadan makul bir süre önce “Tavsiye”, “Ret” ya da “Kısmen Tavsiye Kısmen Ret” niteliği taşıyan dosyaları Kamu Başdenetçisi’ne karar verilmek üzere öneri halinde sunmakta, Kamu Başdenetçisi tarafından dosya bütünüyle yeniden değerlendirilerek bir karara varılmaktadır.
Bu bağlamda, Kamu Denetçisi tarafından “Tavsiye” önerisiyle sunulan dosyanın 14/05/2015 tarihinde Kamu Başdenetçisi tarafından yapılan incelemesi neticesinde gerek şikayete konu olayın kapsamlı oluşuna ve önemine binaen gerekse de idareler tarafından gönderilen bilgi ve belgelerin incelenmesinden, Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğü'nce yapılan soruşturma sonucu düzenlenen 8/1/2015 tarihli fezleke ile 9/10/2014 Perşembe günü Ankara Üniversitesi Cebeci yerleşkesinde gerçekleşen olaylarla ilgili olarak şüpheliler hakkında "2911 Sayılı Kanuna Muhalefet, Görevi Yaptırmamak için Direnme, Kasten Yaralama, Mala Zarar Verme ve Eğitim ve Öğretimin Engellenmesi" suçlarından hazırlanan soruşturma dosyasının Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği ve Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesince 2015/590 Esas numarasıyla dava açıldığı, öte yandan şikayetçilerin Ankara Üniversitesi Rektörlüğü hakkındaki tüm iddialarının karşı iddia makamı tarafından karşılanmadığı anlaşıldığından, 25/05/2015 tarihli yazılarla Ankara Valiliği Emniyet Müdürlüğü, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan bilgi ve belge isteme yoluna gidilmiştir.
Söz konusu bilgi-belge talebimize Ankara Valiliği tarafından 31/05/2015 tarihli, Ankara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 05/06/2015 tarihli yazılarla cevap verilmiş ve Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ise 22/06/2015 haftasında şifahen söz konusu bilgi ve belgelerin Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi’nden istenmesi gerektiği bildirilmiş, bunun üzerine 24/6/2015 tarihinde bir yazı daha yazılmıştır.
Yukarıdaki anılan tüm yazışmalar neticesinde ve Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 06/08/2015 tarihinde Kurumumuz kayıtlarına giren cevabi yazısı ve eklerinde yer alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 30/03/2015 tarih ve 2015/371 Esas sayılı İddianamesinin ve Ankara 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 10/04/2015 tarihli İddianameyi Kabul Kararının incelenmesinden şüphelilerin eylemlerine uyan TCK'nın 37/1 maddesi dalaletiyle 2911 Sayılı Kanunun 32/1, TCK'nın 151/1 maddeleri gereğince ayrı ayrı cezalandırılmaları için İddianame düzenlendiği ve İddianamenin kabul edilerek 2015/590 Esas sayısı ile dava açıldığı anlaşılmıştır.
6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Kurumun görev alanını düzenleyen 5 inci maddesinde yargı yetkisinin kullanılmasına ilişkin kararların Kurumun görev alanı dışında olduğu düzenlenmiştir. Kamu Denetçiliği Kurumu Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin "İncelenmekte olan şikâyet hakkında dava açılması" başlıklı 29 uncu maddesine göre inceleme ve araştırma devam ederken şikâyet konusuyla ilgili olarak dava açılması hâlinde Kurum, inceleme ve araştırmasını dava sonuçlanıncaya kadar bekletebileceği gibi şikayet başvurusunun mahiyetine göre inceleme ve araştırmasını sonlandırabilecektir. Aynı Yönetmeliğin 34 üncü maddesi uyarınca inceleme ve araştırmanın sonlandırılmasına karar verildiği takdirde Karar Verilmesine Yer Olmadığına Dair karar verileceği düzenlenmiştir.
Bu aşamada Kamu Denetçiliği Kurumu’nun, görülmekte olan bu dava hakkında ya davanın tüm aşamaları tamamlanıncaya kadar beklemesi ve şikayet konusu olaya ilişkin Mahkemenin hüküm kurmadığı konuda inceleme ve araştırmasını devam ettirmesi ya da şikayetin içeriği ve önemine binaen dava sonuçlanıncaya kadar beklenmesinde kamu yararı olmadığına kanaat ederek inceleme ve araştırmasını sonlandırması gerekmektedir. Kamu Denetçiliği Kurumu bu noktada yukarıda anılan hükümler uyarınca şikayet başvurusu hakkında Karar Verilmesine Yer Olmadığına karar vermiştir. Bu karar verilirken ve şikayet sonlandırılırken idarenin ve kolluk güçlerinin davranışlarının Kurumumuz tarafından benimsendiği veya yasaya, yönetmeliklere, genelgelere uygun davrandıkları sonucu da çıkartılmamalıdır. Kurumumuz idare ve birey arasındaki sorunlarda nötr durumundadır. Asıl görev ve önceliğimiz de bu tür sorunları öncelikle arabuluculuk yoluyla, uzlaşmayla çözüme kavuşturmaktır. Arabulucu da mahiyeti gereği tarafsız olmalıdır.
Şikayetçimizin, şikayet başvurucuları ile hakkında dava açılanların farklı olduğu öte yandan ceza davasının konusu ile şikayet konusunun aynı olmadığı yönündeki iddiaları gerçeği yansıtmamaktadır. Her ne kadar hakkında dava açılan kişiler ile şikayet başvurucuları farklı olsalar da, şikayetin konusu “Ankara Üniversitesi Rektörlüğü’nün polisin kampüse girişine izin vermesi ile 9/10/2014 perşembe günü yaşanan olaylar ve başta toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkı olmak üzere bağlantılı bir dizi temel hak ve özgürlüklerin ihlali iddiası”dır. Nitekim şüpheliler hakkında da 9/10/2014 perşembe günü yaşanan olaylar neticesinde toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanununa muhalefet suçundan dava açıldığından, yukarıdaki paragraflarda açıklanan gerekçelerle Kurumumuzca inceleme ve araştırmanın sonlandırılmasına karar verilmiştir. Son olarak, şikayetçimizin bilgi edinme başvurusuna iki aydır cevap verilmediği yönündeki iddiası da gerçek dışıdır. Söz konusu bilgi edinme başvurusu 15/07/2015 tarihinde Kurumumuz kayıtlarına girmiş, 22/07/2015 tarihli cevabi yazımız şikayetçiye 24/07/2015 tarihinde tebliğ edilmiştir.
Saygılarımla.
* Not: Açıklama edit edilmeden olduğu gibi yayınlanmıştır.