"Kampüste baskının son örneği güvenlik kameraları"

"Yıktırmamaya kararlıyız"

Akademisyenlerin 16. açklaması şöyle:

"Bugün 29 Nisan Perşembe. Direnişimizin 116., nöbetimizin 83. günündeyiz. Sizlere halen basının ve mezunlarımızın alınmadığı, polisin çevresinde ağır silahlarla devriye gezdiği kampüsümüzden sesleniyoruz. 17 günlük sokağa çıkma kısıtlaması başlayacağından bültenimizi bugün okuyoruz.

Kitaplık dağıtıldı

"Boğaziçi'nde keyfî gece yarısı atamalarıyla göreve gelenler, üniversite bileşenlerinin temel haklarını gasp etmeye, öğrencilerin barışçıl taleplerini kaba kuvvetle bastırmaya devam ediyor. Direnişin 100. günü etkinlikleri kapsamında öğrencilerimizin Güney Meydanda oluşturmuş oldukları kitaplık 26 Nisan Pazartesi günü güvenlik görevlilerince parçalandı ve kullanılamaz hale geldi.

"Bu saldırgan müdahale Ulaştırma Bakanının aynı günkü ziyareti sebebiyle kampüsümüzde 'mıntıka temizliği' yapılmış olduğunu gösteriyor. Kampüs sakinlerinden her isteyenin kitap bağışlayıp ödünç alabildiği, çevresinde oturup okuma yaptığı bir kitaplığa yapılan bu vandalca hareket, atanmış yönetimin çoğulcu ve özgür düşünce ortamına karşı tavrını sergilemektedir.

"Eski yönetim döneminde inşaatı başlamış olan laboratuvarlara temel atma törenleri düzenleyerek ve göstermelik protokolleri imzalayarak atanmış yönetimin Boğaziçi Üniversitesi'ne hizmet ettiği algısı yaratmaya çalıştığının farkındayız. Öğretim üyeleri olarak biz, kurumumuzu bu tür sinsi ve hoyrat saldırılardan korumak için buradayız. Yıktırmamaya, yıkılanı yeniden inşa etmeye kararlıyız.

Kaba kuvvet ve baskı

"Atanmış yönetimin, kaba kuvvet ve baskıyla otoritesini tesis etmeye çalıştığına ve uyguladığı yeni kontrol tekniklerine sıklıkla tanık oluyoruz. Bir taraftan mezunların ve bazı hocaların kampüse girişleri pandemi gerekçesiyle engellenirken, diğer taraftan rektörlük ziyaretçileri, korumaları ve sivil polisler hiçbir denetime tâbî olmadan serbestçe kampüse girip çıkıyor.

"Üniversitemizde oluşturulmaya çalışılan kontrol ve baskı ortamının son örneği kampüslerimize bu hafta yerleştirilen onlarca güvenlik kamerasıdır. Güvenlik gerekçesiyle kurulmuş olan bu kameralar, üniversitemiz öğrenci ve çalışanlarının sürekli izlenip kaydedildiği tekinsiz, ağır ve boğucu bir kampüs ortamı yaratmayı amaçlıyor.

"Rektörlük makamı bu kameralarla kimleri ve neyi izlemeyi ve denetlemeyi hedefliyor? Topladığı verileri kimlerle ve hangi amaçlarla paylaşacak? Şu ana kadar herhangi bir güvenlik sorunu yaşamayan kampüsümüzde oluşan güvensizlik ortamının esas sorumlusu yönetimin baskıcı tavrıdır.

Sart'tan ve Gambetti'den açık dersler

"Tüm bu tehditlere rağmen demokratik ve özerk üniversite mücadelemize devam ediyoruz. Son iki hafta içinde Hande Sart Dayanışma 101 ve Zeynep Gambetti Siyaset 101 başlıklı Açık dersleri verdi.

2021-04-28 Boğaziçi Üniversitesi Siyaset 101 Açık Dersi - Doç. Dr. Zeynep Gambetti from Can Candan on Vimeo.

"21 Nisan'da, Üniversitelerde Yönetim Yapılanması Çalışma Komisyonu, Magna Charta Gözlemevi ve Avrupa Üniversiteleri Birliği'nden katılımcılarla 'Üniversite Özerkliği, Akademik Yönetişim, Kamu Araştırma Üniversiteleri' isimli bir panel düzenledi.

"28 Nisan'da London School of Economics'te Boğaziçi Üniversitesi'nin hoca ve öğrencilerinin de katıldığı 'Akademik Özerkliği Savunmak' başlıklı bir dayanışma etkinliği düzenlendi.

"Önümüzdeki 17 günlük kapanma esnasında da eylem ve etkinliklerimizi çeşitlendirerek kararlılıkla devam ediyoruz.

"Seçilmişler atansın"

"Üniversitelerde tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörlerinin seçimle göreve gelmesi gerektiğini tekrar ediyoruz. Seçilmiş olan Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerinin olması gerektiği gibi bir an önce görevlerine atanmalarını bekliyoruz.

"Bir kez daha, atanmış Melih Bulu, Gürkan Kumbaroğlu, Naci İnci, Fazıl Önder Sönmez'in, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi'ne atanmış Selami Kuran ve Muzaffer Eroğlu'nun istifasını talep ediyoruz. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz"