* Fotoğraflar: Ayten Yakut Süngü
KAMER Vakfı, geçen yıl yürüttüğü Suçlu Kim? Projesi’nin ikincisini başlattı.
“Suçlu Kim?” projesi kapsamında, 22 ilde 22 bin 864 kadınla görüşmeler yapılmış, şiddetten kurtulmaya çalışan 775 kadının destek alması sağlanmıştı. Ayrıca 61 kadına ait 108 dava dosyası incelenmiş, avukatlarla görüşmeler yapılmıştı.
Projenin ikincisinde ise 150 dava dosyası incelenecek, dava dosyalarına konu olan kadınların, eğitim hakkını kullanıp kullanmadığı, evlilik yaşı, evlilik boyunca şiddet yaşayıp yaşamadığı, resmi nikahı olup olmadığı gibi konularda bilgi toplanacak ve eğer haklarını kullanamamışlarsa her bir hak ihlallerinin failinin kim olduğu raporlanacak.
Projeyle kadına şiddetle mücadelede uygulamadaki aksaklıkların ortaya konması amaçlanıyor.
ASPB ve ŞÖNİM temsilcileri, avukatlar katıldı
KAMER Vakfı, Suçlu Kim? Projesi-2’nin açılış toplantısını 11 Mayıs’ta Diyarbakır’da gerçekleştirdi.
Toplantıya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı temsilcileri, ŞÖNİM (Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri) temsilcileri, bölgedeki barolara bağlı avukatlar ve KAMER'in 20 şubesinden kadınlar katıldı.
KAMER Vakfı kurucusu ve başkanı Nebahat Akkoç'un açılış konuşmasını yaptığı toplantı, proje koordinatörü avukat Berçem Alemdarzade ve projenin hukuk danışmanı avukat Fethiye Çetin sunumlarıyla devam etti.
Suçlu kim? Proje raporu için tıklayın.
Akkoç: Barışı biz kadınlar kuracak
Akkoç açılış konuşmasında KAMER'in kurulduğu 1997 yılından bugüne kadar kadına yönelik şiddetle mücadelede yaptıkları çalışmalara ve gelinen noktaya değindi.
KAMER'in kurulduğu yıllarda yaptıkları araştırmada kadınların yüzde 95'inin şiddeti “normal” gördüğünü, 2008'de yapılan Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) araştırmasında ise kadınların yüzde 90'ının "haklı şiddet yoktur" dediğini hatırlattı.
KAMER'in bugüne kadar 550 bin hanenin kapısını çalarak kadınlara ulaştıklarını aktaran Akkoç, 1997-1998 yıllarında kadınların kimlik sorunu yaşadığını, birçok kadının kimliğinin olmadığını, bugün ise bu sorunun neredeyse ortadan kalktığını belirtti.
KAMER'in çalışmaya başladığı dönemlerde bir günde aile meclisinin kararlarıyla dört kadın cinayetinin işlendiğini, intihara zorlanan kadınların ya da intihar süsü verilmiş cinayetlerin sayısının yılda 300 olduğuna değindi. Bölgede erken yaşta evliliklerin yüzde 50'lerden yüzde 30'lara düştüğünü ifade eden Akkoç, kadına yönelik şiddetle mücadelede geçmiş kazanımlara bakarak çalışmaya devam etmenin önemini vurguladı.
Akkoç, "Barışı biz kadınlar kuracak. Barış, 'iyi olma halidir', kendimizden başlayarak iyi olma halini yakalamalıyız, iyi olmak için mücadele etmeliyiz" diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Alemdarzade: Kadınlara karşı suçların pek çoğu cezasız kalıyor
Proje koordinatörü avukat Alemdarzade konuşmasında, projenin Kader Ertem'in yaşamı ve ölümü üzerine gündeme geldiğini söyledi. Kader Ertem'in yaşamından kesitler sunarak yaşamı boyunca uğradığı hak ihlallerini aktardı ve projeyle tüm bu süreçlerde tek tek “Suçlu Kim?” diye sorduklarını söyledi.
Alemdarzade, Suçlu Kim? Projesinin bir kız bebeğin yetişkin bir kadın olana kadar yaşadığı tüm şiddet ve ayrımcılıkları ve bunların suçlularını görünür kılmak için hazırlandığı belirtti ve şöyle devam etti:
"En ağır şiddet vakalarında ya da olası bir cinayet söz konusu olduğunda da büyük oranda dava açacak cesareti bulamayız. Adalete erişimimizi, adli yardımdan yararlanmamızı engelleyen pek çok unsur söz konusudur. Sonuç olarak kadınlara karşı suçların pek çoğu ‘cezasız’ kalmaktadır."
Alemdarzade konuşmasını şöyle tamamladı: "Suçlu Kim?-2 Projesi için hepinizin desteğine ihtiyacımız var. KAMER’in ve sizlerin sahip olduğu bilgi ve deneyimi paylaşarak hep birlikte güçlenmeyi öneriyoruz. 2020 Mart ayında da hep birlikte bu çalışmanın bitiş toplantısında bir arada olmayı diliyoruz."
Çetin: Uygulamadaki aksaklıkları GREVIO'ya raporlamalıyız
Projenin hukuk danışmanı avukat Çetin toplantıda 6284 sayılı Yasanın önemi ve kadın yönelik şiddette öncelikli konumunu vurguladı.
İstanbul Sözleşmesi’ne de değinen Çetin, salonda bulunan avukatlara, uygulamadaki aksaklıkların tespit edilmesinin önemini aktardı ve bu aksaklıkların İstanbul Sözleşmesi'nin denetim organı GREVIO'ya raporlanması gerektiğini belirtti.
Çetin, kadın yönelik şiddet vakalarında onarıcı adaletin önemi ve kadına yönelik şiddetin engellenmesi için uygulamada yaygınlaşmasını gerektiğini vurgulayarak bu vakaların her birinin bütünsel bir yaklaşımla değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti. (BB/ÇT)