Annem dişçi of of
Babam aşçı hım hım
Abim danşçı hop hop
Ablam bisiklet sürer vın vın
Çoğumuza bebeklikten itibaren dayatılan; ablayı dansçı, abiyi bisiklet süren, anneyi aşçı, babayı dişçi olarak görmemiz.
Bu şarkının sözlerinde olduğu gibi KAMER Vakfı, kız ve oğlan çocuklarının özgürce yetiştirilmesine engel olan toplumsal önyargıları gözler önüne sermek, her cinsten çocuğun yeteneğini geliştirebilmesi için nasıl davranmamız gerektiğinin ipuçlarını vermeyi amaçlayan bir el kitabı çıkardı: Kız Olmak, Oğlan Olmak.
"Çocuklar ve Toplumsal Cinsiyet", "Erken Çocukluk Dönemi ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri", "KAMER Vakfı Çocuk Projesi Kapsamında Yapılan Uygulamalar" gibi başlıklarda açıklayıcı ve yönlendirici bilgiler sunuyor kitap bize.
Kız ve oğlan çocuklarının duygularını daha rahat ifade etmelerini özendiren oyun, şarkı, eğitim ve etkinlikleri kapsayan KAMER Vakfı Çocuk Projesi'nden de örnekler içeren kitap, çizimlerle de destekleniyor.
Kitapta şu ifadeler yer alıyor:
"Kadın ve erkek rollerinin eskisi gibi sürmesini, hiçbir şeyin değişmemesini isteyenler, biyolojik cinsiyeti neredeyse alın yazısı gibi kabul eder. Erkeklerin kadınlara, hemcinslerine ve çocuklara şiddet uygulaması "normal" görülür.
"Oysa çocukları dayakla cezalandırmak onlara şiddet içeren bir rol modeli sunmaktan başka bir şey değildir.
"Çocukların yetişmesinde ana babaların etkisi yadsınamaz, ne var ki toplumsal rolleri belirleyen ve kalıcılaşmasına sebep olan çevredir.
"Okul, medya, aile ve arkadaş çevresinin toplumsal cinsiyet rollerini sorgulaması ve toplumsal cinsiyet duyarlı bir bakış açısı kazanması ise her yönüyle cinsiyetçi toplum düzenini sarsmaktan geçer.
"Biz çocuklarımızın bir cinsin diğerinin üzerinde egemenlik kurmadığı, kadın olsun, erkek olsun herkesin birbirine saygı duyduğu bir toplumda yaşamasını istiyoruz."
"Erkekler ağlamaz, kızlar lafa karışmaz!"
Kız Olmak, Oğlan Olmak'ta çocuğun çevreden öğrendiği kalıplaşmış söz ve davranışlara örnekler de veriliyor;
- Cinsiyet belirtmeden, "Benim yargıç arkadaşım " diye başlayan bir cümlede ilk akla gelen yargıcın erkek olduğudur.
- Kadın doktorlara, "Doktor Bey," diye hitap edilmesi de hâlâ çok yaygındır.
- Ev dışında çalışan kadınların meslekleri genellikle öğretmenlik, hemşirelik, sekreterlik, hasta ve çocuk bakıcılığıdır. Çünkü kadınlar sabırlıdır, çocukları yetiştirir, yaşlılara, sakatlara bakar, şefkatli, hoş görülüdür.
- "Erkekler ağlamaz! Çok okursan koca bulamazsın! Kızlar lafa karışmaz," türünden kalıplaşmış yargılarla cinsiyete dayalı davranış ve duygu ayrımcılığı yapılır.
- Kadınlar başarısız olduğu zaman sıklıkla biyolojik özellikler bahane edilir. Kadınların aklı ermez, gücü yetmez türünden yaklaşımlarla kadınların girişimcilik ruhu örselenir.
- Bu gibi yargılar çocukların büyüme ve gelişme dönemlerinde sıklıkla kendini dayatır.
(AÖ)
Kız Olmak, Oğlan Olmak el kitabına buradan ulaşabilirsiniz