17 senedir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde 23 ilde kadına yönelik şiddetle mücadele alanında çalışan KAMER, 8 Mart bildirisini yayınladı. Cinsiyet eşitliğinden, kadınların güçlenmesinden ürkmeyen kararlı bir siyasi irade ve bu iradeyi görmezden gelen uygulayıcılara yönelik yaptırımlar istedi:
Cinsiyet eşitliği sağlamak üzere çalışan kadınlar ve bir kadın kuruluşu olarak geride bıraktığımız bir yılı ciddi çelişkiler içinde tamamladık. Bir yandan sağlanan yasal değişiklikler nedeniyle yaşanan olumlu gelişmeler, öte yandan bu yasal gelişmeleri gerçekleştiren siyasi iradenin söz konusu gelişmelerin uygulanmasını zorlaştıran politikaları. R.Ç davası hem cinayeti işleyenlerin hem de azmettirenlerin cezalandırıldığı bir dava olarak toplumun adalet duygusunu güçlendiren bir dava olarak sonuçlanmıştır. Öte yandan kürtajın zorlaştırılması, fiilen yasaklanması bildiğimiz üç kadının cinayete kurban gitmesine yol açmıştır. Bir yandan canını dişine takarak şiddeti önlemeye, kadınları korumaya çalışan uygulayıcılar öte yandan; “Erken evliliklerle uğraşmayın, keşke bütün kadınlar analarımız gibi erken evlenseydi, o zaman sorun kalmazdı. Siz asıl 35 yaşına gelip evlenememiş kadınlarla uğraşın” diyerek suç işleyen uygulayıcılarla karşılaşmaktayız. Benzer yüzlerce örnek bize göstermektedir ki, en önemli ve acil ihtiyacımız; Cinsiyet eşitliğinden, kadınların güçlenmesinden ürkmeyen kararlı bir siyasi irade ve bu iradeyi görmezden gelen uygulayıcılara yönelik yaptırımlardır. Unutulmamalıdır ki; Kadınlar güçlenmeden aile de toplum da güçlenemez. Demokrasinin yolu cinsiyet eşitliğinden geçer. Son yıllarda pek çok tabu yıkılmış, etnik kimlik farklılığı, inanç farklılığı yaşayan insanlar daha eşitlikçi, adil bir sisteme evirilme konusunda umutlanmıştı. Ancak son aylarda bir kaos aralığı yaratan paralel devlet, yolsuzluk gibi iddialar, ortaya saçılan ses kayıtları toplumda güven kaybına ve umutsuzluğa yol açmaktadır. Bizler bu dönemden çıkışın 2007’de seçim meydanlarında Başbakanın sık sık tekrarladığı gibi; “Üstünlerin yargısı değil, yargının üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığı” ile mümkün olacağını düşünmekteyiz. Yaklaşan yerel seçimler nedeniyle tüm adaylara yerel yönetimlerin cinsiyet eşitliği konusundaki rol ve görevlerinin önemini hatırlatmak istiyoruz. Kadınlar siyasi tercihleri, etnik kimlikleri ne olursa olsun “kadınlık” ortak paydasında buluşmadıkça toplumsal cinsiyet rolleri ve bu roller sonucunda yaşanan şiddet ve ayrımcılık sona ermeyecektir. Yaklaşan yerel seçimlerde siyasi kimliğinin ötesinde kadınlarla, kadın kuruluşlarıyla hiçbir ayrım gözetmeksizin “kadınlık” ortak paydasında, cinsiyet eşitliği sağlamaya yönelik müştereklerde buluşmak için çaba harcayan kadın adayları büyük bir heyecanla destekleyeceğimizi bildirmek istiyoruz. Tüm kadınları yerel seçimlerde kendi çıkarlarını gözeterek, bireysel tercihlerini yaparak oy kullanmaya davet ediyoruz. Saygılarımızla KAMER Vakfı Genel Merkezi ve 23 Şubesi |