Haberin İngilizcesi için tıklayın
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, kabine toplantısı sonrası gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Kalın, İran-ABD gerilimi, İdlib’deki gelişmeler, Libya, ve yarın gerçekleşecek Putin-Erdoğan görüşmesi hakkında konuştu.
Kalın’ın açıklamaları özetle şöyle:
İran-ABD gerilimi
"3 Ocak'ta meydana gelen Kasım Süleymani'nin öldürülmesiyle ilgili başlayan süreci yakından takip ediyoruz.
“Sayın Cumhurbaşkanımız ilk saatlerden itibaren yoğun bir diplomasi trafiğini başlattılar. Devlet ve hükümet başkanlarıyla yoğun diplomasi görüşmeleri oldu.
“Biz bütün taraflara sükunet ve itidal tavsiyesinde bulunduk. Bölgemiz gerçekten savaşlardan, çatışmalardan, özellikle dış müdahalelerden vekalet savaşlarından yoruldu.
“Şu anda tarafların ABD olsun, İran tarafının olsun pozisyonlarının giderek keskinleştiğini maalesef örüyoruz. Bunu minimize etmek için sükunet çağrımız devam edecek.
“Bu saldırının birtakım sonuçlarının olacağını herkes görüyor bu bir sır değil. Bunların orta ve uzun vadede bölgeyi ateşe verecek çabalar haline gelmemesi gerekiyor. Bu adımlardan sarfı nazar edilmesi gerekir.
“İtidal çağrımız hiçbir şey olmamış gibi hareket edelim demek değildir. Bizim bu noktada arabulucu olalım gibi beklenti, talep ve iddiamız da yok.
“Türkiye burada hem ABD hem İran'la konuşabilen birkaç ülkeden biri.
İdlib
"İdlib'deki kritik durum masaya yatırıldı. İdlib’de Rusya destekli rejim saldırıları yoğun bir şekilde devam ediyor.
“Orada Rusya Federasyonu'nun hava desteği olmadan rejimin karada bir ilerleme sağlamasının mümkün olmadığı açık bir gerçek.
Libya
"Libya'da yaşanan hadiseler, dün sabah askeri okula yapılan saldırı çağrılarımızın ne kadar haklı olduğunu göstermiştir.
“Nisan ayında imzalanan anlaşmayı ihlal eden Hafter tarafı saldırılarına pervasız bir şeklide devam ediyor.
“Türkiye'nin Libya hükümetiyle yaptığı anlaşmaya itiraz edenlerin öncelikle burada saldırgan tarafın kim olduğu, anlaşmaları kimin bozduğunu açık bir şekilde ortaya koymaları ve kınamaları gerekir.
“Türkiye'nin barışçıl girişimleri, diplomasinin ve siyasetin önünü açacak atılacak adımlar eleştiri konusu olabiliyor.
“Süreci yakından takip etmeye devam edeceğiz. Libya'da önceliğimiz ateşkes ilan edilmesidir. Hafter'in Nisan ayındaki pozisyonuna geri dönmesi gerekir.
TIKLAYIN - AB ve BM’den Çağrı: Dış Güçler Libya’ya Müdahale Etmesin
Putin’in ziyareti
"Sayın Putin'in yarın ülkemize yapacağı ziyaret bir diğer önemli konu. Enerji haritalarında önemli değişikliğe işaret eden Türk Akımı yarın fiilen ve resmen başlatılmış olacak. İki boru hattı var. Bu sadece Avrupa'ya gitmeyecek, aynı zamanda biz de gaz alacağız.
“Putin'in Suriye ziyareti kendi tasarrufudur, biz ona bir şey diyemeyiz. Kendisinin gözlemleri varsa yarın Cumhurbaşkanımızla paylaşacaktır.
“Esed rejimi konusunda pozisyonumuz açık. Suriye'yi demokratik, çoğulcu, barışçıl geleceğe taşıyacak lider olma vasfını yitirdiğini görüyoruz. Bu konuda Rusya ile anlaşamadığımız bir sır değil. Suriye'deki siyasi süreci devam ettirmek adına İdlib mutabakatını ve Astana sürecini hayata geçirmek adına Rusya Federasyonu ile görüşmelerimiz devam ediyoruz.
TIKLAYIN - Putin'den Türkiye Öncesi Suriye'ye Sürpriz Ziyaret
(EKN)