Fotoğraf: AA
Türkiye'de 1 milyonu aşan mevsimlik tarım işçisi genellikle Güneydoğu Anadolu bölgesinden nisan ayında yola çıkıyor ve 4 ila 8 ay arasında değişen sürelerde Türkiye'nin farklı bölgelerindeki 50 ilde tarım alanında çalışıyor.
Dünyada 152 milyon çocuk, yani her 10 çocuktan 1'i çalıştırılıyor. Bu çocukların yarısı da mevsimlik tarım işinde çalışıyor.
TÜİK verilerine göre ise Türkiye'de 720 bin. Bu istatistiklere mülteci çocukların da dahil edilmesiyle 2 milyona yakın çocuğun çalıştırıldığı tahmin ediliyor.
Hak temelli savunuculuk çalışmaları yürüten Hayata Destek de mevsimlik tarım işçileri ve çocukları için alınması gereken acil önlemleri paylaştı.
Mevsimlik tarım göçü veren ilçelerin başında Urfa'nın Viranşehir ilçesinin geldiğini, bölgedeki tarım aracıları ile yapılan görüşmelerde geçen seneye oranla bu sene daha fazla ailenin göç yoluna çıkıldığını aktaran Hayata Destek şu açıklamayı yaptı:
"Ekonomik darboğaz, yaşanan kuraklık"
"Göçün sebepleri olarak da şunlar gösteriliyor: Ekonomik darboğaz, Viranşehir'de yaşanan kuraklık, pandemi sürecinin getirmiş olduğu zorluklar, yerelde yevmiyelerin az olması, gidilecek bölgede yeni bir iş bulma umudu, pandemi sebebiyle iş yerlerinin kapatılması ve kazanç sağlanabilecek iş olanaklarından yoksunluk.
"Salgın ve mevsimlik tarım çocukların eğitimini de kaçınılmaz olarak olumsuz etkiliyor. Gecen yıl Mart ayından bu yana uygulanan uzaktan eğitime erişim için çocukların önünde bir engel de mevsimlik tarım göçü... Okula gidemeyen 400 bin mülteci çocuğun yanı sıra okula kayıtlı çocukların yüzde 34'ü uzaktan eğitim sisteminde derslere devam edemiyor. Görüşme yaptığımız 42 tarım aracısından 37'si, beraberinde gelen işçilerin çocuklarının hiçbir şekilde uzaktan eğitim platformu EBA'ya erişmediğini belirtiyor. Ayrıca göç edilen alanlarda internet erişiminin kısıtlılığı, tablet-bilgisayar gibi donanım eksikliği de dikkat çekiyor.
"Kuşaklar boyu tek geçim kaynağı mevsimlik tarım olan aileler için salgın koşullarında sağlık riski de maalesef artıyor. Mevsimlik tarım göçüne katılan aileler çocukları ile beraber işçilik yapmak için gittikleri bölgelerde yaşam koşullarının her açıdan sağlıksız olduğu çadır alanlarında yaşamak zorunda kalıyor. Kalabalık ailelerin bir çadırı paylaştığı ve temiz suya erişimin büyük bir sorun olduğu bu yaşam koşulları, salgının yayılması için ne yazık ki hem işçiler hem de üreticiler açısından büyük bir risk oluşturuyor."
Acil önlemler
Mevsimlik tarım işçileri için alınması gerekli acil önlemleri ise şöyle sıraladı:
• Aileler ve çocuklara COVID-19, seyahat izinleri ve salgına karşı önlemler hakkında bilgilendirici çalışmaların yapılması,
• Mevsimlik tarım için seyahat edecek ailelere seyahat izinlerinin sağlanması, hijyen malzemelerinin dağıtılması ve ulaşımın seyahat kurallarına uygun şekilde düzenlenmesi,
• Maske, hijyen paketi, çadır-toplanma alanlarında ateş ölçer gibi zorunlu malzemelerin yerel yetkililerce sağlanması,
• Seyahat edecek ailelerin sağlık taramalarının yapılması ve COVID-19 bulgularına rastlananların gözetim altına alınması,
• Daha kırılgan olan aile bireylerinin (çocuklar, yaşlılar, engelli bireyler, hamile yada emziren kadınlar vb.) mümkünse mevsimlik tarıma gitmemesi ve kaldıkları yerde yetişkin aile üyeleri, yerel ve merkezi yönetim organları ile sivil toplum kuruluşları tarafından desteklenmesi,
• Mevsimlik tarım çadır alanlarının minimum güvenlik ve hijyen koşullarına uygun olarak kurulması (çadır mesafesi, temizlik, banyo/tuvalet, içme/kullanma suyu, aydınlatma ve elektrik ihtiyaçlarının temin edilmesi)
• Mevsimlik tarım alanlarındaki barınma koşullarının iyileştirilmesi,
• Tarım işçilerinin tarlada çalışma ve tarlaya ulaşımı konusunda gerekli önlemlerin alınması (araç içi oturma planı, mesafeli çalışma, maske/eldiven kullanımı vb.)
• Mevsimlik tarım alanlarında bulunan çocukların risk tespitinin yapılması, EBA'ya erişerek eğitime devamlılığının sağlanması için gerekli önlemlerin alınması.
(AÖ)