İzmir milletvekili (HDP) Ertuğrul Kürkçü, dün AKP tarafından TBMM Genel Kurulu’na getirilen uluslararası sözleşmeler için konuşma sürelerini kısaltma önergesini değerlendirdi.
Meclis Başkanvekili Mithat Sancar bu önergeyi dün İç Tüzük’e aykırılığı gerekçesiyle işlemden kaldırdı. Ancak bugün Meclis Başkanı İsmail Kahraman önergenin tekrar işleme alınması için Sancar'ın yerine başkanlık koltuğuna oturdu.
Kürkçü AKP'nin bu girişimini "darbe" olarak değerlendirdi.
“AKP önerisini geri çekecek yerde, çoğunluğa dayanarak geçirmeye kalktı”
AKP konuşma sürelerinin 5 ve 3 dakika olmasını istiyorAKP Grubu İç Tüzükte konuşma sürelerinin kısaltılmasına yönelik verdiği önergede siyasi parti grupları, komisyon ve hükümet adına yapılan 20 dakikalık koşuşma süresini 5; üyelerin 10 dakikalık konuşma hakkını ise 3 dakikaya indirmeyi teklif etti. Konuşma sürelerini Meclis İçtüzüğü'nün 60. maddesi düzenliyor: "İçtüzükte başka bir süre belirtilmemiş veya aksi, Danışma Kurulunun teklifiyle Genel Kurulca kararlaştırılmamışsa siyasi parti grupları, komisyon ve Hükümet adına yapılan konuşmalar yirmi, üyeler tarafından yapılan konuşmalar on dakika ile sınırlıdır. İkinci defa yapılacak konuşmalarda süre bunun yarısı kadardır." AKP daha önce de Meclis'te konuşma sürelerini azaltmayı denemişti. Haziran 2016 tarihinde Erdoğan Meclis'i hantallaştırdığı gerekçesiyle "Süratle adımını atmanız gereken Meclis İç Tüzüğü'nü değiştirmenizdir" demişti. AKP daha önce Ocak 2012 tarihinde Meclis İç Tüzüğü'nü bir kez daha değiştirme teşebbüsünde bulunmuş ve tasarı iç tüzük komisyonuna kadar gelmişti. |
- Dün önergeyle ilgili yapılan tartışmaları ve önergenin işlemden kaldırılmasını nasıll değerlendiriyorsunuz?
Ertuğrul Kürkçü: Meclis’te görüşme usullerine ilişkin değişiklikler zaman zaman yapılabiliyor. Bunun için grupların aralarında anlaşması ve önerinin Danışma Kurulu’nda kararlaştırılarak Meclis’e takdim edilmesi gerekiyor. Teamül böyle. Fakat Adalet ve Kalkınma Partisi önceki gün önerisini Danışma Kurulu’na getirdiğinde Cumhuriyet Halk Partisi ve Halkların Demokratik Partisi buna razı olmadıklarını, önerinin anlaşılabilir bir gerekçesi olmadığını, bunun söz hakkını kısıtlamak dışında bir anlamı olmadığını ifade ettiler. AKP önerisini geri çekecek yerde bunu çoğunluğa dayanarak Meclis’ten geçirmeye kalktı. Önerge şundan ibaret: Kanunların görüşülmesi sırasında partiler adına yapılan Grup konuşmaları 20 dakika, kişilerce yapılan konuşmalar 10 dakikayla sınırlı. 20 dakikanın 5 dakikaya, 10 dakikanın ise 3 dakikaya indirilmesi talebiyle önergeyi verdiler. Dünkü oturumu yöneten Meclis Başkanvekili Mithat Sancar, herkesi dinledikten, bu konuyu tartışmaya açtıktan sonra, bunun İç Tüzük’te bir değişiklik ihdas etme özelliği taşıdığını ve İç Tüzük’ün ancak usulüne uygun prosedürlerden sonra Meclis kararıyla değiştirilebileceğini, dolayısıyla bunun Genel Kurul’da herhangi bir önerge gibi işleme konulamayacağını, İç Tüzük değiştirilmesinin süreç ve kurallarının farklı olduğunu söyleyerek önergeyi işleme koymadığını belirtti. Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Biz bunu protesto ediyoruz. Ve hükümetle komisyon sıralarında bulunmayacaklardır” dedi. Görüşmelerin devamı için hükümetin ve komisyonu yerlerinde bulunması gerektiğinden Başkan oturuma son verdi.”
“Elitaş’ın Meclis’teki AKP kayyumu olduğunu anlamış olduk”
- Elitaş’ın protestosunu ve sonrasında hükümet ve komisyon üyelerinin Genel Kurul’u terk etmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?
EK: Burada iki anormallik var. Birincisi, hakikaten bir İç Tüzük ihdasıdır bu. Danışma Kurulu’nda pratik gereklilikler öne sürülerek, partiler arasında bir anlaşmaya varılarak konuşma sürelerinden feragat edilmesi ile bir partinin Meclis’teki çoğunluğuna dayanarak İç Tüzük’ü değiştirme girişiminde bulunması arasında kategorik bir fark var. Bu yüzden Sancar’ın bunu işleme koymaması doğal ve haklıydı. Bugüne kadarki Meclis teamülleri de öyle. 1960’dan öncesi, sonrası; 1980’den öncesi, sonrası… İkincisi, Elitaş - Meclis’te sekizinci yılım, ilk defa görüyorum - şunu yaptı: Hükümet üyelerine ve komisyon üyelerine yerlerine oturmamalarını söyledi. Böylelikle aslında kendisinin Meclis’teki AKP kayyumu olduğunu da anlamış olduk. Ve kayyum süreci o dakikadan itibaren başladı.
“İsmail Kahraman’ın yaptığını bir darbe olarak adlandırıyoruz”
- Bugün Genel Kurul’u Mithat Sancar’ın yönetmesi beklenirken, Meclis Başkanı İsmail Kahraman devreye girdi.
EK: AKP Grubu, dünkü önergelerini geçirememelerini bir mağlubiyet olarak gördü. Bunun intikamını almak, Meclis’e çekidüzen vermek, Meclis’e el koymak üzere, Meclis Başkanı’na tanınan ve teamülen diktatoryal biçimde kullanılmayan Meclis Başkanı’nın mutlak yetkilerini kullanarak İsmail Kahraman bugün geldi, Mithat Sancar’ın yerine oturdu ve görüşmeler başladı… Bu arada, oturum başlarken Danışma Kurulu’nda her parti grubunun bir araştırma önergesi getirmesi teamülünü de Meclis Başkanı bize karşı bir hamleyle bozdu. Bizim Afrin’le ilgili getirdiğimiz bir önergenin getirilmesine, ‘İçinde ‘Afrin savaşı’ sözü geçiyor, ben bunu işleme koyamam’ diyerek izin vermedi. Bugün biz önergemizi Meclis’te tartışamıyoruz. Bunu bir darbe olarak adlandırıyoruz. Peş peşe, yetkilerini diktatoryal biçimde yorumlayarak, ifade hakkına, muhalefetin söz hakkına tasallut eden bir başkanlık uygulamasıyla karşı karşıyayız. Buna yönelik Meclis’te muhalefet sıralarında ciddi tepkiler var. (ŞA)