Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde ve şiddet uygulayan kişilerin cezalandırılmasında 4320 Sayılı Yasanın önemine dikkat çekti; yasanın ve yasanın uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin gereğini yerine getirmek için gerekli mekanizmaların acilen oluşturulmasını istedi.
Uygulamaya ilişkin sorunlar sürüyor
KAHDEM, kadına yönelik şiddetle mücadelenin ancak kadının insan haklarının güvence altına alınması ile mümkün olabileceğini de vurguladı; Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) Komitesi kararlarının devletleri kadına yönelik şiddeti önlemekle yükümlü kıldığını hatırlattı.
Açıklamada, 4320 Sayılı Yasa'nın uygulanmasına ilişkin sorunların devam ettiği de vurgulandı:
"Koruma talepli dosyalar acil olarak ele alınmıyor. Koruma kararı verilmesi için darp raporu aranıyor, duruşma günü tayin ediliyor, CEDAW ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Opuz / Türkiye kararının gereklerine aykırı olarak evli olmayan kadınların koruma talepleri reddedilebiliyor. Koruma kararı verecek tek makam olan Aile Mahkemeleri yalnızca mesai saatlerinde çalıştığından kadınlar geceleri ve hafta sonları şiddetten yargı aracılığı ile korunamıyor."
Kolluk kuvvetlerinin sorumlulukları
KAHDEM, koruma kararının uygulanmasına ve izlenmesine ilişkin yönetmeliğin, kolluk kuvvetlerine yüklediği sorumluluğa da dikkat çekti:
* Yönetmeliğe göre kolluk kuvvetleri, koruma kararının verildiği tarihten itibaren, kararın uygulanmasını izlemekle yükümlüdür. Karar süresince tedbirlerin yerine getirilip getirilmediğini kontrol eder.
* Kontrol ve izleme görevini yerine getirmek için koruma kararı alan kişinin bulunduğu konutu haftada bir kez ziyaret etmelidir. Birinci derecede yakınları ile iletişim kurmalıdır. Komşularının bilgisine başvurmalıdır. Oturduğu yerin muhtarından bilgi almalıdır. Bulunduğu konutun çevresinde araştırma yapmakla yükümlüdür.
* Kolluk kuvvetleri, ihlal halinde şikayet koşulu olmaksızın savcılığa bildirimde bulunmalıdır.
* Kararın posta yolu ile karakola bildirilmesi yerine, kararın karakola ve bir örneğinin mağdura verilmesi yeterli sayılmalıdır.
* Koruma kararının şiddet uygulayana yazılı bildirimi yoluna gidilerek karar ile tebliğ arasında kalan sürede mağdurun yeni saldırılara açık ve korumasız bırakılması, kanunun amacına aykırıdır. (BB/EÖ)