Nasıl buldunuz forumu?
Çok ilginç buldum. Türkiye medyasının sorunları, ifade özgürlüğü ve barış hakkında duyduklarım çok ilginçti.
Siz duyarsızlıktan bahsettiniz?
Evet, bölge fazlasıyla parçalanmış adacıklardan oluşuyor. İnsanlar Kafkasya'da neler olup bittiğini bilmiyorlar. İlgilenilen konular çatışma/sorun ve kitle medyasının konuları. Türkler, Türkiye bir Kafkas ülkesi olmasına rağmen bölge hakkında çok az bilgiye sahipler. Ermenistanlılar da Türkiye hakkında çok az şey biliyor. Ama Türkiye'yle aramızda bir duvar var.
Ermenistan bir ada, Gürcistan bir ada, Azerbeycan bir ada, Türkiye bir ada. Azerbeycan ve Ermenistan sadece sorunuyla gündeme geliyor. Öte yanda, mesela New York'taki bir konser Ermenistan'daki gazetelerde haber olurken, Bakü'den hayata dair hiçbir şey haber olmuyor. Aynı şekilde Türkiye Ermenistan basını için, Atatürk'tür, Talat Paşa'dır, soykırımdır, o kadar. Bu konuların ötesinde bir Ermenistanlıya sorsanız, Türkiye'nin başkenti için belki İstanbul der.
ABD'deki, Beyrut'taki, Avrupa'daki Ermeniler hakkında yazılar bulursunuz Ermenistan basınında; ama Türkiye'deki Ermenileri duymazsınız.
Neden böyle sizce?
Bene burada bir sansür yok. İlgisizlik var.
Zaten süregelen siyasal bağlamlarla haber yapma anlayışının ve resmi söylemin dışına çıkmaktaki zorlanmanın sonucu değil mi bu?
Bir otosansür mekanizması haline gelmiş. Ama salt politik olduğunu düşünmüyorum. Bu ilgisizliğin bu raddeye gelmiş olmasında Türkiye'nin de rolü var. Türkiye'yle aramızda bir duvar var. İran'la Ermenistan arasındaki iletişim kapıları daha açık örneğin.
Fakat anladığım kadarıyla Türkiyeliler için kendi ülkelerinde yaşayan Ermeniler de muamma. İstanbul'daki Ermeni tarihi İstanbul'da yaşayan diğer insanlar için de bilinmez. Durum böyleyken Türkiye'nin soykırımı tanıması nasıl beklenebilir; bilmiyorlar ki soykırımı!
Sizin başında bulunduğunuz Kafkasya Enstitüsü'nde eğitimler veriliyor. Bu eğitimlerden bahsedebilir misiniz?
Enstitümüze Gürcistan'dan, Abhazya'dan, Çeçenistan'dan, Karabağ'dan öğrenciler geliyor. Dersler Rusça ve Ermenice olarak veriliyor. Ermenistanlıların kendilerinden çok farklı ve özellikle de Müslüman toplumlardan gelen öğrencilerle birlikte okuması çok önemli. Ne yazık ki Azerbeycan'dan veya Türkiye'den öğrencimiz yok. Fakat dil sorunu olmazsa ben Türkiye'den öğrencilerimizin olmasını gerçekten çok isterim.
Biz enstitüde yaptığımız derslerde de, organize ettiğimiz panellerde de bölgesel ortaklık noktasına çok önem veriyoruz. Eski Sovyetler Birliği ülkesi olmamızın verdiği bir haleti ruhiyeyle kendimizi birliğin dağılmasıyla kurulan ülkelere daha yakın hissediyoruz. Halbuki benim evimden, yani Erivan'dan Türkiye 40 dakika, ben gelip Kars'ta bir kahve içip dönebilmeliyim. Hem kültürel anlamda hem de coğrafi anlamda komşularız. Filistin bize 900 km uzakta; Irak, İran, bu ülkeler bize çok yakın ülkeler, öncelikle bakmamız gereken yön buralar. (TS/TK)