Diyarbakır’da 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı dolayısıyla kafesinde müşterileri ile Kürtçe konuşma kararı alan Ramazan Şimşek, sosyal medyada hedef gösterilmesinin ardından geçtiğimiz günlerde gözaltına alınmıştı.
Şimşek, Emniyetteki işlemlerinin ardından Adliyeye sevk edildi. Savcılık ifadesi alınan Şimşek, tutuklanma talebiyle 3’üncü Sulh Ceza Hakimliğe sevk edildi.
“Sözlerim yanlış aktarıldı, bu duruma çok üzüldüm”
Burada savunma yapan Şimşek, “Bana sormuş olduğunuz Kürtçe görseli ile ilgili Diyarbakır’da çoğu kişi Kürtçe konuştuğu için Kürtçeyi korumak ve kültürel amaçla astım, kesinlikle ayrımcılık veya başka bir dilde konuşmayı engellemek için yapmadım, zaten ticaretin ruhuna da aykırı olurdu. Ben hangi dilde olursa olsun konuşan müşterilerime saygı duyuyorum. Ayrıca kafede menünün bir tarafı Türkçe, bir tarafı da Kürtçe dilindedir. Ben ticari amaçla hareket eden bir esnafın dolasıyla müşterilerimin taleplerine göre hareket ederim. Ben de müşterilerimin çoğu Kürtçe konuştuğu için genelde Kürtçe şarkılar okutup, Kürtçe dilinin kullanıma katkı sağlamak istedim. Zaten bunun haricinde bir amacım yoktu. Ayrıca bu şekilde hizmet verdikten sonra bir televizyon kanalı benle röportaj yapmak istedi. Bu röportajdaki sözlerim sosyal medyalarda ve kimi çevreler tarafından yanlış aktarıldı. Hatta ben bu duruma çok üzüldüm, sonrasında hiçbir dile ayrımcılık yapmadığıma dair sosyal medyadan açıklama yaptım” dedi.
“Müvekkilim tek Kürtçe dilinde hizmet vermiyor”
Şimşek’in avukatı Diyarbakır Baro Başkan Yardımcısı Mehdi Özdemir, “İhbar kendi içerisinde asılsız ihbar içeriği barındırmaktadır. Müvekkilim tek Kürtçe dilinde hizmet vermiyor, diğer dillerde de hizmet veriyor. Müvekkilimin açıklamaları suç teşkil etmeyen açıklamalardır. Tutuklamaya sevk yazısında soru içeriklerinde ‘şarkı içeriklerinin örgüt propagandası suçunu oluşturduğu’ belirtilmektedir. Anayasa Mahkemesi bir şarkının paylaşılmasının cebir, şiddet içermemesinden dolayı verilen mahkumiyet kararında ihlal kararı verdi” diye konuştu.
"Anayasaya göre herkes ifade ve düşünce özgürlüğüne sahiptir”
Şimşek’in avukatı Azat Taşkıran ise, “Anayasanın 25.maddesine göre herkes ifade ve düşünce özgürlüğüne sahiptir. Hiç kimse kanaatinden dolayı, yargılanamaz, kınanamaz şeklinde hüküm mevcuttur. Müvekkilim sadece Kürtçe diline karşı hassasiyeti arttırmak, insanların ilgisini toplamak amacıyla bir takım paylaşım yapmıştır. Kafede bir şeyler içmek için gelen müşterilere müvekkilce dinletilen müzik, muhatap kitleyi harekete geçirecek nitelikte olmadığı açıkça ortadadır. Bu müziklerden bahsedildi. Yargıtay’ın bu konuda bazı içtihatları söz konusudur. Bu müziklerin sözleri ‘örgüt propagandası’ kapsamında değerlendirilemeyeceği açıkça ortadadır” ifadelerini kullandı.
“Lozan Antlaşmasına göre, bir işletmede istenilen hizmet verilebilir”
Şimşek’in bir diğer avukatı Yakup Şimşek, “Müvekkilim işletmiş olduğu kafede Kürtçe dilinin gelişimi için bir çaba içerisinde olduğunu belirtmiştir. Fakat sosyal medyada sanki geri kalan tüm diller yasaklamış gibi aşağılanıyor, ayrımcılığa uğruyormuş gibi bir karalama kampanyası başlatılmıştır. Lozan Antlaşması’nın 39’ıncu maddesinin 4’üncü fıkrasında herhangi bir işletmede istenilen dilde hizmet verilebileceği söylenmektedir. Müvekkilime istinat edilen suçları işlediğine dair aleyhe bir deli olmadığını, dolasıyla hukuka aykırı gözaltı durumunun son bulması gerektiğini düşünerek müvekkilimin tutuksuz yargılanmasını yargılanması için salıverilmesini talep ediyoruz” dedi.
Ev hapsi ve yurtdışı yasağı
Yapılan savunmalardan sonra karar açıklandı. Kararda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının Ramazan Şimşek’in üzerine atılı ‘terör örgütü propagandası yapmak’ sucundan tutuklanması talebi reddedilirken, soruşturma aşamasının bitmesine kadar ev hapsi ve yurtdışı yasağı verildi.