Kadınlar 2 Mayıs'ta TBMM alt komisyonundan geçirilen istihdam paketine karşı hazırladıkları bildiride "Kadın işi erkek işi ayrımını dayatan cinsiyetçi iş bölümüne son bulmasını, kadın sağlığına zarar vermeyen tüm iş kollarında yönetim mekanizmaları dahil kadınlara en az yüzde 30 kota uygulanmasını, kadın çalışan erkek çalışan ayrımı yapılmadan 100 kişinin çalıştığı her işyerine kreş açılmasını, daha az sayıda işçi çalıştıran işyerlerinin devlet ve yerel yönetimlerce açılan kreşleri, çalıştırdığı işçi oranında finanse etmesini" talep ediyorlar.
Sosyal Haklar İçin Kadın Platformu'nun hazırladığı bildiri şöyle:
"AKP’nin İstihdam Paketinde Kadınlar Yine Yok...Yeni İstihdam Yasasına Esastan İtirazımız Var!AKP’nin sermayeden taraf, kadın ve emekçi düşmanı düzenlemeleri sürüyor. SSGSS’nin ardından sıra yeni istihdam paketine geldi.Türkiye’de kadınların işgücüne katılım oranı Ocak 2008 itibarıyla yüzde 22,3. Resmi verilere göre işsiz sayısı 2007 sonunda 4 milyon 500 bin. Ne iş yaparsın sorusuna "ev kadını" diye cevap veren 12 milyon 300 bin kadın ise işsiz sayılmamakta. Üstelik işsizliğin hızla arttığı son yıllarda özellikle kadınların iş bulmaktan ümidini kesmesi ve artık iş aramaması da cabası.Başbakan bir yandan kadınları en az üç çocuk yaparak anne- eş kimliğine, ev içindeki köleliğe mahkum etmeye çalışırken, diğer yandan kadınların ücretli emek gücüne katılımının ön şartı ve çok sınırlı kullanılabilen kreş hakkını, iş verenler lehine düzenlemelerle kullanılamaz hale getiriyor.AKP Hükümeti, neo liberalizmin daha ucuz emek daha fazla sömürü talebini karşılamak üzere gündeme aldığı istihdam paketinin vitrinine kadınları ve gençleri koyarak yerel seçim hazırlığı yapıyor. IMF politikalarına gösterdikleri sadakatle gerçekleştirdikleri özelleştirmelerle yarattıkları işsizliği unutturmaya çalışıyorlar. Kadınların istihdamını arttırmak adı altında, kadın emeğinin işverene maliyetini düşürmek için yeni işe başlayacak kadınların sigorta primlerini işsizlik fonundan karşılayarak hedeflenen, aslında yine sermayeye kaynak yaratmak.Biz kadınlar diyoruz ki, ev içindeki emeğimiz görünmeden istihdamda eşitlik mümkün değil. Çünkü erkek egemenliği biz kadınları ücretli çalışsak da çalışmasak da önce ev kadını olmaya mahkum ediyor. Her daim yemek yapmakla, çamaşır bulaşık yıkamakla ev temizliğiyle yükümlüyüz. Yaşlı, hasta ve çocuk bakımı hep bizim sırtımızda. Ancak ev içindeki emeğimiz görünmüyor, karşılığı ödenmiyor.Ücretli çalışmak istediğimizde, daha az eğitimli olduğumuz, ev işleri yükümüzün uzun mesai saatlerine engel olacağı düşünüldüğünden ya da sadece kadın olduğumuz için işe alımlarda tercih edilmiyoruz. Cinsiyetçi iş bölümünün dayattığı kadın işi erkek işi ayrımıyla, vasıfsız işlerde, düşük ücretlere, güvencesiz, sendikasız, sigortasız çalışmaya mahkum ediliyoruz.Biz kadınların erkeklerle eşit oranda ve eşit koşullarda ücretli emek gücüne katılmamız için erkek egemenliğiyle kapitalizmin ittifakına karşı mücadele etmemiz gerekiyor.Taleplerimiz...
- Eşdeğerde işe eşit ücret !
- Kadın işi erkek işi ayrımını dayatan cinsiyetçi iş bölümüne son.
- Kadın sağlığına zarar vermeyen tüm iş kollarında yönetim mekanizmaları dahil kadınlara en az yüzde 30 kota uygulansın.
- Kadın çalışan erkek çalışan ayrımı yapılmadan 100 kişinin çalıştığı her işyerine kreş açılsın. Daha az sayıda işçi çalıştıran işyerleri devlet ve yerel yönetimlerce açılan kreşleri, çalıştırdığı işçi oranında finanse etsin.
- Doğum sonrası ebeveyn izni uygulaması derhal yasalaşsın ve erkeklerin bu izni kullanmasını özendirecek tedbirler alınsın.
- Kadınların sendika aidatları maaştan kesilen vergilerden düşülsün...
- Sendikalarda her düzeyde, temsilcilik seçimlerinde, merkez kadrolarda, profesyonel sendikacıların belirlenmesinde kadın kotası uygulansın.
- Kadınları ev dışında ücretli çalışmaya teşvik etmek için ücretlerinden kesilen vergi oranı kademeli olarak düşürülsün.
- Yaşlı ve hasta bakımı sosyal devletin yükümlülüğünde örgütlensin.
- İşkur tarafından verilen istihdam garantili meslek eğitimlerine katılımda kadın erkek eşitliğinin sağlanması gözetilmeli ve bu eğitimlerle danışmanlık hizmetleri kadınların ezilen bir toplumsal kesim olarak haklarına ilişkin bilgilendirilmesini de içermeli.
- İşkur tarafından sağlanan istihdam garantili meslek eğitimleri sadece işsizlik sigortası kapsamındakilere değil tüm kadınlara açık olmalı.
- İl istihdam kurullarına sendika ve meslek örgütü temsilcileriyle birlikte kadın örgütlerinin temsilcileri de katılmalı.
- Özürlü ve hükümlü çalıştırma zorunluluğu yüzde 50 kadın kotası uygulamasını içermeli.
- Eğitim sistemi kadın hareketinin/ kadın örgütlerinin denetiminde ve önerileri doğrultusunda cinsiyetçilikten arındırılsın.
- Zorunlu temel eğitim 12 yıla çıkarılsın. Yüksek öğrenim parasız hale getirilsin.
- Yüksek öğrenime yerleştirmede kadın öğrencilere kota uygulansın.
- Erkek egemenliğinin barınma ve geçinme sorunlarına etkisi göz önünde bulundurularak kadın öğrencilere yüzde otuz daha fazla karşılıksız öğrenim kredisi verilsin.
- Kadınların zorunlu fazla mesailerle ve vardiya düzenlemeleriyle çalıştırılmasına hayır.
- Ücretlerde kesintiye gidilmeden iş saatleri azaltılsın. 35 saat çalışma haftası uygulamasına geçilsin.
- Erkek egemenlğine ve kapitalizme karşı yaşasın kadın dayanışması!"