Bu saptama Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'nun (UNFPA) 2006 yılına ait Dünya Nüfusunun Durumu adlı raporundan.
UNFPA Dünya Nüfusunun Durumu raporuna göre yasadışı göçten özellikle kadınlar ve gençler etkileniyor. UNFPA kadın, genç ve çocukların göçüyle ilgili raporunun ana başlıklarını insan ticareti, ev hizmetleri, beyin göçü ve gençler üzerine kuruyor.
Yasadışı göç edenlerin yarısı kadın
UNFPA raporundaki bulgulara göre göçün en büyük nedeni; yoksulluk, savaş ortamı, şiddet, işsizlik, toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliği.
95 milyon göç eden kadın olduğunu belirten UNFPA göç haritasında kadınların kazandıkları paranın ciddi boyutlara ulaştığını şu rakamlarla örnekliyor:
* 1999'da Sri Lanka'ya geri gönderilen 1 milyar dolar göçmen parasının yüzde 62'si kadınlar tarafından sağlanıyor.
* 1990'ların sonunda Filipinlere yıllık olarak gönderilen 6 milyar Doların üçte biri göçmen kadınlar tarafından yollanıyor. Kadınlar ülke ekonomilerine ciddi katkıda bulunuyor ama bu görmezden geliniyor.
Göçün tehlikeleri
UNFPA göç kabul eden ülkelerdeki kadın göçmenlerin hayatlarındaki açmazlara dikkat çekiyor. Milyonlarca kadın göçmenin, yasal ve güvenli olarak göç etmek için korunma haklarından ve imkanlarından yoksun olduğunu söylüyor.
Bu tehlikelerin insan ticareti kurbanlarının köleleştirmesi ve ev hizmetlilerinin istismar edilmesi olarak sıralıyor.
İnsan Ticareti
İnsan ticareti, uyuşturucu ve silah kaçakçılığından sonra dünyada yaklaşık yılda 7 ile 12 milyar dolar arasında yasadışı dışı kar getiren üçüncü sektör.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) tahminlerine göre mağdurlar gidecekleri ülkelere vardıkları zaman suç örgütleri yılda 32 milyar dolar ek kazanç sağlıyor.
İnsan ticaretine maruz kalan kadınlar seks sektöründe, ev hizmetlisi olarak veya sağlığı tehdit eden ortamlarda çalışmaya zorlanıyor.
* Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) 2.45 milyon insan ticareti mağdurunun dünyada istismar içeren durumlarda çalıştığını tahmin ediyor.
* Takriben 600 binle 800 bin kadın, erkek ve çocuk her sene uluslararası sınırlarda insan ticaretine maruz kalmaktadır. Bunların yüzde 80'i kadın ve çocuklar.
Ev Hizmetleri
Uluslararası kadın göçünü yönlendiren en büyük diğer sektör ev hizmetleri. Kadınlara ve çocuklarına hayat standartlarını yükseltme olanağı veren bu sektörde suiistimal ve istismar raporları da oldukça yüksek.
*2005'te 12.7 milyon mültecinin yarısının kadın olduğu saptandı.
UNFPA askeri çatışmalarda göçmen kadınların yüzde 25'nin hamile kaldığını tahmin ediyor.
UNFPA ev hizmetlerinde çalışan göçmen kadınların uğradıkları suiistimal ve istismarları şöyle açıklıyor:
* Ev hizmetlerinde çalışanlar saldırıya ve tecavüze uğramakta,
* Fazla çalıştırılmakta, ödemeleri geciktirilmekte,
* Dinlenme günleri, kişisel gizlilikleri, tıbbi hizmetlere ulaşımları göz ardı edilmekte,
* Sözel ve psikolojik suistimale uğramakta, pasaportlarına el koyulmakta.
Beyin Göçü
"Dünya Nüfusunun Durumu" raporuna göre günümüzde hemşire, ebe ve doktor nüfusunda yoğun dış göç yaşanıyor.
"Beyin Göçü"nün etkileri en ağır şekilde hassas sağlık sistemine sahip olan gelişmekte olan ülkelerde hissediliyor.
Yapılan anketler HIV/AIDS virüsünden en çok etkilenen bölgelerde yaşayan sağlık hizmetlilerinin göç etmeye niyetli olduklarını gösteriyor.
* Yapılan anketlere göre Zimbabwe'de yüzde 68 ve Uganda da yüzde 26 oranında göç isteği var.
* Küresel Uluslararası Göç Komisyonu'nun bildirisine göre İngiltere'nin kuzeyindeki Manchester'da faaliyet gösteren Malavvi'li doktor nüfusu, tüm Malawi nüfusundan daha fazla.
* Zambiya'daysa egemenlikten bu yana yetiştirilmiş olan 600 doktordan sadece 50'si hala ülkelerinde görev yapmakta.
Rapor'a göre beyin göçünün olumsuz, teşvik edici etkileri şöyle: Sağlanan ödeneklerin yetersizliği; temel malzeme, ekipman ve görevli yönünden yaşanan kıtlık.
Raporun beyin göçüyle ilgili saptamaları:
* Aşağı Sahra Afrika'sı yüzde 25 dünyanın en yüksek bulaşıcı hastalık oranıyla baş etmekte zorlanırken, dünyadaki sağlık pratisyenlerinin sadece yüzde 1.3'ünü elinde bulunduruyor.
* Hemşireler hasta bakımında doktorlardan bile daha ön planda rol oynamakta. Düşük ücret, elverişsiz çalışma koşulları ve olanaksızlıklar nedeniyle görevlerinden ayırmalarıyla ise hastalar acı çekmekte ve sağlık sistemleri dağılmakta.
* 2000 yılı örnek alındığında, Gana'da mezun olan hemşire sayısının iki katının ülkeyi terk ettiği gözlemlendi. İki sene sonra, Sağlık Bakanlığı ortalama hemşire mesleğindeki boşluk oranını yüzde 57 olarak açıklıyor.
* 2003'te Jamaika ve Trinidad ve Tobago, sırasıyla hemşire pozisyonundaki boşluk oranlarının yüzde 58 ve 53 olduğunu bildiriyor.
* 2003'te yurt dışında çalışan Filipinli hemşire oranının ise yaklaşık yüzde 85 olduğu saptanıyor.
* Hemşirelerin ülke dışına göçlerinin ciddi sorunlar yarattığı ortada. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), her 100 bin kişilik nüfus başına en az 100 hemşire düşmesini öneriyor; ancak çoğu fakir ülkede bu orana ulaşılamıyor.
* Kimilerindeki oran 100 bin kişi başına 10 hemşireden bile az. Örnek: Orta Afrika Cumhuriyeti, Liberya, Uganda.
* Diğer taraftaysa her 100 bin kişiye iki binden fazla hemşirenin düştüğü varlıklı ülkeler var. Örnek: Finlandiya ve Norveç. Avrupa'daki ortalama oran Afrika ve Güneydoğu Asya'dakinin 10 katı.
Göçe karşı önlem alınan ülkeler
Kanada ve Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı'nda yürürlükte olan yasalarla göçe karşı önlemler alınıyor. Ancak bu önlemlerin talebi yavaşlatmaya yeterli olmadığı vurgulanıyor.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tahminine göre 2008'de Büyük Britanya ve Kuzey İrlanda Birleşik Krallığı'nda, 1997'ye kıyasla 25 binden daha fazla doktora ve 250 binden daha fazla hemşireye ihtiyaç duyulacak.
ABD'deyse 2020'ye kadar bir milyondan fazla hemşirelik mevkiinin doldurulması gerekecek.
Kanada ve Avusturalya, gelecek 4-5 yıl için hemşirelikte 78 bin ve 40 bin açık olacağını tahmin ediyor. Bu durum sanayileşmiş ülkelerde, üreme oranlarında görülen düşüş ve beklenen yaşam sürelerinin artmasıyla ortaya çıkan, yaşlanan nüfusla bağıntılı.
UNFPA Dünya Raporu nedir?
UNFPA'in Dünya Nüfusunun Durumu raporu 1978'den beri her yıl yayınlanıyor.
Her yıl, rapor o anki ilgiye ve gelecekle ilgili endişelere ilişkin sorulara odaklanıyor.
Rapor, Arapça, İngilizce, Fransızca, Rusça ve İspanyolca dillerinde yayınlanıyor.
* Bu raporun Türkçe çevirisini wvyw.Linfp3.orq.tr adresinde bulabilirsiniz. (AD/KÖ)