"Mahkemelerin kadınların kızlık soyadını kullanmasının önünü açan kararları, yıllar süren hak mücadelesinin ürünü. Ancak asıl olarak Medeni Kanun'un 187. maddesinin değiştirilmesi gerekiyor. Mahkeme'nin Ebru Voyvoda ile ilgili kararı, yasa değişikliği talebini bir kez daha dile getirmek için önemli bir fırsat."
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru Voyvoda, 4 yıllık hukuk mücadelesinin sonunda, eşinin soyadını sildirip sadece evlenmeden önceki soyadının yer aldığı nüfus cüzdanına kavuştu.
Avukat Ayten Tekeli, Türkiye'de daha önce üç kadının daha benzer kararlar aldırmayı başardığını; Prof. Dr. Yakın Ertürk'ün de Başbakanlık Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün bir genelgesi ile mahkemeye gitmesine gerek kalmadan kimliğinden eşinin soyadını sildirebildiğini belirtiyor; "Bunlar tekil çözümler. Yasa değişikliği için görev, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin" diyor.
Değişiklik teklifi Meclis'te
11 yıllık hukuk mücadelesi sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararı doğrultusunda Türkiye'de ilk kez kimliğinden eşinin soyadını sildiren Tekeli, daha önce 55 kadının örgütünün girişimiyle hazırladıkları bir yasa değişikliği teklifini Meclis'e sunduklarını hatırlatıyor:
"Önerimiz soyadıyla ilgili kısmın 'Kadın isterse soyadını değiştirmeyebilir, isterse kadın erkeğin / erkek kadının soyadını alabilir. Eşler isterlerse iki soyadını birlikte kullanabilirler' şeklinde değiştirilmesiydi.
Çocukların soyadıyla ilgili önerimiz ise 'Karı koca ortak soyadını kullanıyorsa çocuk o soyadını alır. Kullanmıyorsa çocuk 18 yaşına kadar her iki soyadını birlikte kullanır. 18 yaşını geçtiğinde çocuğa soyadını seçme hakkı verilir' şeklinde bir düzenleme yapılmasıydı."
"Çocuğum dört yıldır babasının soyadını taşıyor, benimki farklı"
Tekeli, soyadı davasını AİHM'e götürme gerekçesini, "bireyin aileye feda edilmemesi" olarak değerlendiriyor; "Ayrımcılığın önlenmesi, devletin insanların özel hayatına müdahale etmemesi için bir hak mücadelesi verdim" diyor.
Tekeli, yine de ayrımcılıktan kurtulabilmiş değil. Kimliğini değiştirdiği günden bu yana kızı babasının soyadını kullanıyor, onun soyadı her ikisininkinden de farklı: "Eşimle boşanmış olmadığımız için şimdiye kadar bir sorun yaşamadım. Kimi durumlarda her ihtimale karşı çantamda nüfus kayıt örneği bulunduruyorum."
Anayasa'ya ve uluslar arası sözleşmelere aykırı
Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesi, kadına evlendiğinde eşinin soyadını almama hakkı vermiyor. Kadınlar, yasanın Anayasanın eşitlik ilkesini düzenleyen 10. maddesine ve uluslar arası sözleşmelere aykırı olduğunu belirterek değişmesini istiyorlar.
Tartışmanın bir başka yanı evliliği kadının bekareti üzerinden tanımlayan "kızlık soyadı" kavramının kullanılması. Kadınların diğer talepleri nüfus cüzdanlarında pembe mavi renk ayrımının, din ve medeni durum bilgilerinin kaldırılması; "anne" ve "baba adı" hanelerinin de "anne adı-soyadı", "baba adı-soyadı" olarak değiştirilmesi. (BB)