"Devlet şiddet yetkisini topluma aktarıyor. Medya da bunu üstleniyor. Perihan Mağden ve Ece Temelkuran, kadın olmaları dolayısıyla bir de erkek bakış açısı nedeniyle hedef gösteriliyor."
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Yrd. Doç. Dr. Esra Arsan, çocukların kanlarıyla boyadığı bayrağı gururla kamuoyuna gösteren Genelkurmay'ı eleştiren yazıları nedeniyle hedef gösterilen Mağden ve Temelkuran'a destek veren yüzlerce kadından biri.
Tercüman hedef gösterdi
Mağden 15 Ocak'ta Radikal'de, Temelkuran'da 18 Ocak'ta Milliyet'te çocukları da içine alan şiddet yanlısı, militarist ortamı eleştirerek bunun son bulmasını talep eden yazılar yazdı.
Halka ve Olaylara Tercüman gazetesi, Hrant Dink'in öldürülmesinin yıldönümünde, 19 Ocak'ta "Bu kadınlar yollarını şaşırmış" başlıklı hakaret içeren bir yazı yayınladı. Dink de benzer bir şekilde hedef gösterildikten, yargılandıktan ve mahkum olduktan sonra öldürülmüştü.
Arsan, Dink cinayetinin öncesindeki sürece dikkat çekerek, devletin olumladığı şiddetin sokakta karşılık bulduğunu, çocukların da bu durumdan muaf olmadığını söyledi.
"Onların yanındayız"
Metne imza atan bir başka kadın, Leman Yurtsever de "Genelkurmay başkanı şiddet söyleminin mağduru çocukların yeniden ürettiği şiddeti bir onurmuş gibi kamuoyuna sunuyor" dedi.
"Bir devlet görevlisinin bunu yapabilmesi rencide edici. Buna cesurca karşı koyan Mağden ve Temelkuran'ın arkasındayız, onları destekliyoruz, onlar hedef gösteriliyorsa biz de yanlarında duruyoruz."
Kadınların hazırladığı destek metnini iki günde 300'e yakın isim imzaladı.
"Militarizm erkek egemenliğini besliyor"
Metnin tamamı şöyle:
Biz aşağıda imzası bulunan kadınlar,
Genel Kurmay Başkanı Yaşar Büyükanit'in kanlarıyla bayrak yapan çocukları onaylamasını protesto ediyoruz.
Yasal olarak öldürme ve öldürtme yetkisini elinde tutan silahlı gücün başındaki kişinin "kalem tutan ellerimiz silah tutmalıdır" diyen öğrencileri överek kanı ve savaşı kutsamasına itiraz ediyoruz. Ölme ve öldürmenin yüceltilmediği, şiddetsiz çözümlerin üretildiği bir ortamı savunuyoruz
Lise öğrencilerini kandan bayrak yapma noktasına getiren ve onlara “askere gitmek istiyoruz”, “şehadet mertebesine erişmek istiyoruz” dedirten ırkçı, milliyetçi, militarist anlayışın karşısındayız. Bu anlayış sadece Genelkurmay değil, başta eğitim kuruluşları olmak üzere birçok kurum aracılığıyla da üretiliyor ve besleniyor.
Bu anlayışı reddediyoruz, çünkü militarizm ve milliyetçilik, erkek egemenliğini besliyor, kadın düşmanlığı üzerinde yükseliyor. Erkeklerin kadınlara kadınlığa şiddetini arttırıyor ve meşrulaştırıyor. Kadınlar için zorunlu annelik, göç, yoksulluk anlamına geliyor ve toplumsal erkekliği şekillendiriyor.
Kanla boyanmış bayrak üzerinden yapılan savaş ve şiddet çığırtkanlığına karşı çıktıkları için ırkçı, milliyetçi ve cinsiyetçi saldırılara uğrayan kadın yazarlar Perihan Mağden ve Ece Temelkuran'in yanında olduğumuzu duyuruyoruz. (EÜ/TK)