Ankara Kadın Platformu ve İstanbul Feminist Kolektif üyeleri, Ankara ve İstanbul'da eşzamanlı olarak gerçekleştirdikleri eylemlerle, Yargıtay'ın, cinsel saldırı ve gasp olaylarının faili olarak hakkında 12 ayrı dava açılan Şahin Ö. hakkındaki mahkûmiyet kararlarını "fazla olduğu ve Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadığı" gerekçesiyle bozmasını protesto etti.
Ankara'da Yargıtay, İstanbul'da ise Adli Tıp Kurumu önünde saat 12.30'da toplanan kadınlar, "Adli Tıp Kurumu Travmasına son!" yazılı pankart açıp "Erkek adalet değil, gerçek adalet", "Yargıtay, Şahin Ö.'nün kaskı mı? Şahin Ö.'nün kaskı Yargıtay mı?", "Reddet diren hayır de, Adli Tıp Kurumu'na gönderme", "Adli Tıp Kolluyor, mahkeme salıyor" sloganları attılar.
Kadınların taşıdığı dövizlerde ise "Adli Tıp Kurumu kapatılsın", "Teşhis: Adli Tıp Kurumu sonrası stres bozukluğu", "14 yaşında tecavüze uğradı. Ruh ve Beden Sağlığı Bozulmadı. İmza: Adli Tıp", "Üniversite Raporları Yeterli Sayılsın" , "Tecavüz Kriz Merkezleri Açılsın", "Yargıtay, Kadın Düşmanlığından Vazgeç!", "Tecavüzcülere, kadın katillerine indirim uygulama, Tecavüzcülere, kadın katillerine davetiye çıkarma" yazıyordu.
Yargıtay, üniversite hastanelerinin raporlarını geçerli saymıyor
Kadınlar, Yargıtay'ın Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadığı gerekçesiyle bozduğu tüm dosyalarda üniversite hastanelerinin verdiği, mağdurların ruh sağlığının bozulduğunu gösterir raporlar bulunduğunu vurguladılar.
YÖK ve Adli Tıp Kurumu Kanunu uyarınca üniversite hastanelerinin resmi bilirkişi statüsü sayıldığına dikkat çeken kadınlar, Yargıtay'a tecavüz davalarında Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması zorlamasına son verip üniversite hastanelerinin raporlarını geçerli kabul etmesi çağrısında bulundu.
Adli Tıp Kurumu'nun Vakit Gazetesi yazarı Hüseyin Üzmez'in tecavüzüne maruz kalan 14 yaşındaki çocuk için "ruh ve beden sağlığı bozulmamıştır" raporu verdiğini hatırlatan kadınlar, İstanbul Adli Tıp Kurumu'nun ise en erken 2011 yılına randevu verdiğini vurguladılar.
Kadınlar, hükümetten Adli Tıp Kurumu'nun kapatılmasını, bağımsız üniversite hastanelerinin bilirkişi olarak kabul görmesi için gerekli düzenlemelerin yapılmasını, üniversite hastaneleri bünyesinde tecavüz kriz merkezleri açılmasını istediler.
Mahkemelerin kararlarında direnme hakkı var
Kadınların mahkemelerden talebi ise, Yargıtay'ın Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınması gerekçesiyle bozduğu kararlarda direnmesi, mağdur kadın ve çocukları Adli Tıp Kurumu'na göndermemesi yönündeydi.
Ceza Muhakemesi Kanunu'na göre mahkemelerin Yargıtay'ın bozma kararına karşı direnme hakkı var. Şayet mahkemeler verdikleri mahkûmiyet kararlarında direnirse, dava dosyaları Yargıtay Ceza Genel Kurulunda görüşülecek. (BB/EÖ)