"ABD-Türkiye ilişkilerinde belli bir soğukluk ve gerginlik yaşanıyor. Bu gerginliğin ve soğukluğun nedenini devletler düzeyinde ifade etmek kolay değil".
Çalışlar'ın "Politikacı her türlü kamusal alana girmekte özgür ve kendini ifade hakkına sahip. Sıra politikacı eşlerine geldiğindeyse bir hoşgörüsüzlük ortaya çıkıyor" sözlerini Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (Ka-Der) Genel Başkanı Ayşe Bilge Dicleli tamamlıyor:
"Politik dengeler kadınlar üzerinden kuruluyor; kadınlar siyasetin bir aracı gibi. Oysa kadın, siyasette ve iş dünyasında bilgisi, becerisi ve kişiliğiyle yerini birey olarak almalıdır".
Emine Erdoğan'a "zamansızlıktan" randevu yok
Amerika Birleşik Devletleri'ne (ABD) diplomatik bir gezi düzenleyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün ABD Başkanı George W. Bush ile görüştü.
Toplantı sonrasında bir açıklama yapan Erdoğan "Geniş Ortadoğu Projesi"yle (GOP) ilgili olarak "ABD ve Türkiye'nin ortak strateji ve vizyon" taşıdığını söyledi.
Bush da, basın açıklamasında, Türkiye'nin "tam desteği" için teşekkür ederken bugünkü gazetelerde ABD'nin Türkiye'nin Suriye ile ilişkileri nedeniyle duyduğu rahatsızlığı dile getirdiği haberleri yer aldı.
Başbakanın eşi Emine Erdoğan'aysa Laura Bush tarafından randevu verilmedi.
"Rahatsızlık kadınlar üzerinden ortaya çıkarılıyor"
Bianet'e konuşan Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı, "Türkiye-ABD ilişkilerindeki gerilim giderilmesi ilişkilerin iyileştirilmesi için Erdoğan'ın ziyareti önemli bir adım. Bu ziyaret ile yeni bir sayfa açılmak isteniyor" diyor.
Resmi görüşmeler ve ardından yapılan açıklamaların gezinin amacına ulaştığı izlenimini verdiğini söyleyen Narlı, Emine Erdoğan'a Laura Bush tarafından randevu verilmemesininse tabloyu ters çevirdiğine dikkat çekiyor:
"Her ne kadar resmi görüşmeler amaçlanan gündem ve hedefler doğrultusunda gelişse de, ilişkilerin gayrı resmi kanalında, sıcak ve yakın bir ilişki olduğunu gösterecek eşler arası görüşme eksik".
Narlı'ya göre bu eksikliğin sebebi Türkiye'de Amerikan politikalarına duyulan tepki ve Washington yönetiminin bundan duyduğu rahatsızlık.
Sadece dışarıda değil
Dicleli, kadının siyasetin bir aracı olarak kullanılmasıyla ilgili bir örnek aktarıyor:
"Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın eşi Oya Talat, Ka-Der olarak düzenlediğimiz 'kota'yla ilgili bir seminere katılmıştı. Kendisi Yurtsever Kadınlar Birliği'nin başkanı. Biz kendisini nasıl tanıtmamızı istediğini sorduğumuzda, 'KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ın eşi olarak' demişti. Siyaset kadını buraya itiyor".
Oral Çalışlar, kadınların sadece dış politikada değil iç politikada da bir araç olarak kullanıldıklarına dikkat çekiyor:
"Laik-islamcı çekişmesinin en büyük mağduru kadınlar bu ülkede". (AD/EÜ)