Muğla'da dört yıl önce bir kadına tecavüz etmekle suçlanan sekiz sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması yarın Fethiye 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Türkiye'nin farklı illerinden yüzlerce kadın da tecavüz sanıklarının tutuklanması, henüz yargılanmaya başlanmamış diğer tecavüz zanlılarının tespit edilerek yargılanması ve tecavüzün cezasız kalmaması talebiyle bir kez daha Fethiye Adliyesi önünde buluşacak.
Kadınların bir başka talebi de, sanıklardan milli eğitim müfettişi A.N.O.'nun avukatlığını üstlenen Muğla Baro Başkanı Mustafa İlker Gürkan ile suçun elebaşısı olduğu öne sürülen M.K.'nin avukatlığını üstlenen Muğla Barosu Genel Sekreteri Leyla Bişen'in vekillikten çekilmesi.
Kadınlar, Gürkan ve Bişen'in "baro yöneticileri oldukları için" tecavüz sanıklarının avukatlığını yapmasına karşı çıkıyor.
Gürkan'ın tecavüze maruz bırakılan kadının annesini tehdit ettiği iddialarını da hatırlatan kadınlar, sanık avukatlarının önceki savunmalarda tecavüz iddiasını kadın örgütlerinin komplosu olarak nitelendirdiğini, kadının üyesi olduğu kadın kurumları ile sosyalist örgütlerin araştırılmasını istediğini hatırlatıyor.
"Sanık avukatları, savunmalarıyla tecavüze karşı mücadele eden ve adalet isteyen tüm kadınlara karşı da bir saldırı başlattı. Her gün öldürülen, şiddete ve tecavüze maruz bırakılan biz kadınlar, mahkeme heyetinin akıl almaz kararlarına, tecavüzcülerin pişkin savunmalarına karşın pes etmeyeceğiz" diyor; tüm kadınları tecavüze uğrayan arkadaşlarıyla dayanışmaya ve erkek egemenliğinin geriletilmesi için hep birlikte Fethiye'de olmaya çağırıyor.
Dava süreci
Muğla'da 2007 Haziranı'nda bir kadına tecavüz ve işkence etmekle suçlanan sekiz sanığın yargılanmalarına dört yıllık hukuk mücadelesi sonunda başlanabildi. Sanıklardan 18 yaşından küçük olan ikisi 26 Ocak'ta, diğer altı sanık da 16 Martta ilk kez hakim karşısına çıktı.
Davayı "kadın örgütlerinin komplosu" olarak nitelendiren sanık avukatlarının tecavüz mağduru kadının üyesi olduğu dernek ve örgütlerin araştırılması talebini mahkeme reddetti.
Sanık avukatlarının tecavüze maruz kalan kadının "parçalanmış bir ailenin çocuğu olduğu" ve "psikolojik durumunun iyi olmadığı" gibi gerekçelerle ailenin durumuna dair delil sunma talebi ise kabul edildi.
Mahkeme, bir sonraki duruşmada tecavüze uğrayan kadının ailesinin dinlenmesine karar verdi.
Mahkemenin "talimatla ifade alma" kararının ardından 5 Mayıs akşamı tecavüze maruz kalan kadının annesinin evine jandarma geldi; hakkında "zorla getirme kararı" olduğunu söyleyerek kendisini karakola götürmek istedi.
Kendisine herhangi bir karar ulaşmadığını, 27 Mayıs'ta görülecek duruşmada ifade vereceğini söyleyen kadın, o gece karakola götürülmedi ancak kimliğine el kondu.
Ertesi gün kimliğini almak için karakola gittiğinde ifade vermek için Ula Adliyesi'ne gitmesi söylendi. Kadının anlatımına göre, Mustafa İlker Gürkan, adliye koridorunda duruşma saatini bekleyen kadını tehdit etti.
Davanın üçüncü duruşması yarın, duruşmada daha önce ifadesi alınamayan üç sanığın dinlenmesi bekleniyor. (BB)