Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu ve Feminist Kadın Çevresi, Boğaziçi Üniversitesi'nde "Militarizm ve Kadına Yönelik Şiddet" adlı bir konferans düzenledi. Türkiye'deki savaş ve militarizm güdümlü şiddet ortamının kadınların hayatı üzerindeki tahrip edici etkisi tartışıldı.
Üç oturumdan oluşan konferans Viyana'da düzenlenen ve gözaltında cinsel şiddete maruz kalan kadınlar için şarkıların okunduğu gecenin görüntülerden oluşan sinevizyon gösterisiyle başladı.
Savaşta ve gözaltında cinsel şiddet
Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Bürosu'ndan Eren Keskin, avukatlık yıllarında ve cezaevlerinde karşılaştığı cinsel taciz ve tecavüz olayları hakkında bilgi verdi.
Arzu Torun dünya üzerinde devam eden savaş ve çatışmalı ortamlarda yaşanan taciz ve tecavüz olaylarına ilişkin veriler ve istatistikler verdi.
Demet Demir ise travesti ve transseksüel kadınların maruz kaldığı şiddet ve cinsel istismara değindi. Sultan Selçuk militarizmin hayatın her alanında kendi fikrini hakim kılmak için kendi tipolojisini yarattığını söyledi ve mağdurların ancak konuşarak ve anlatarak bunu atlatabileceklerini ekledi.
Kadına yönelik militer şiddet ve mücadele yöntemleri konulu ilk oturumun son konuşmacısı BDP İstanbul milletvekili Sebahat Tuncel de militarist şiddetle mücadele için mecliste ve dışarıda yürütülen çalışmalardan bahsetti.
Uluslararası hukukta kadına yönelik militer şiddet
Konunun yerel ve uluslararası hukuk bağlamında tartışıldığı ikinci oturumda, Almanya Cumhuriyetçi Avukatlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Jutta Hermans "Türkiye'de yaşanan suçların, uluslararası arenaya taşınamadığını" ifade etti.
Avukat Fatma Karakaş Doğan ise AİHM ve Türkiye'deki mahkemelere cinsel şiddet suçlarıyla yapılan başvurular ve dava süreçlerinden örnekler verdi.
Şahit olduğu olaylar ve takip ettiği dosyalar konusunda bilgiler veren Reyhan Yalçındağ Baydemir, namus adı altında işlenen cinayetlere ilişkin hukuki düzenlemelere değindi.
Kadına yönelik şiddetin belgelenmesi
Konferansın son oturumunda İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ufuk Sezgin şiddetin yarattığı psiko-sosyal travmanın değerlendirilmesinin nasıl yapılması ve belgelenmesi gerektiğini anlattı. Sezgin "tecavüz, bir şiddet suçudur. Saldırgan mağdurun üzerinde kontrol ve güç kazanmak ister. Cinsellik ise bunun aracıdır" diye konuştu.
Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Nazan Üstündağ, kadınların yaşadığı şiddetin toplumsal boyutundan bahsetti. Şiddeti herşeyiyle belgelemenin imkansızlığına değinen Üstündağ, "kadınların bedenlerinin kendisi birer tarih belgesi haline geliyor" diye konuştu.
Gazeteci-yazar Yıldız Ramazanoğlu ise kadın hareketleri içinde emperyal-feminist bir söylem oluşmaya başladığını dile getirdi. Uluslararası bazı kadın hareketlerinin Afganistan ve Irak'taki kadınların yaşadıklarını görmezden geldiğini belirtti.
Konferansın sonuç bildirgesi şu şekilde;
1-Kadına yönelik devlet kaynaklı cinsel şiddet konusunda, iç hukukta yer alan tüm ayrımcı yaklaşımlar sona erdirilerek, düzenlemeler yapılmalıdır.
2-Kadına yönelik cinsel şiddetin belgelenmesinde bağımsız hekim raporları dikkate alınmalı.
3- Kadına yönelik cinsel şiddetin ispatındaki sorumluluk kamu görevlilerinde olmalı, kadına ispat yüklenmemelidir.
4- "Militarizm ve kadına yönelik erkek egemen ve militer şiddetin yaşamın tüm alanlarına yayalın etkisi" konusunda toplumsal bilincin gelişmesi için daha etkin çalışmalıdır yapılmalıdır. Uluslararası hukukta yer alan militer ve erkek egemen değer yargıları son bulmalıdır.
5-Kadına yönelik şiddet tek başına bir iltica nedeni olarak kabul edilmelidir.
6- T.C. devleti ve taraf olmayan tüm devletler Uluslararası Ceza Mahkemeleri'ne taraf olmalı ve yargılama yetkisini kabul etmelidirler.
7- Kadına yönelik militer şiddetin sorgulandığı "Hakikat ve Uzlaşma Komisyonları" kurulmalı, bu alanda uluslararası kadın dayanışması sağlanmalıdır.
8- Kadına yönelik militer ve erkek egemen şiddet uygulayan tüm devletlere karşı politik demokratik baskı uygulanmalıdır.(ÇT)