Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş), Petrol Kimya Lastik İşçileri Sendikası (Petrol-İş), Türkiye Tütün Müskirat Gıda ve Yardımcı İşçileri Sendikası (Tek Gıda-İş) ve Toplumsal Araştırma ve Eğitim Merkezi (TAREM) üyesi kadınların düzenlediği sempozyum Petrol-İş Sendikası’nın toplantı salonunda gerçekleşti.
Sempozyuma kadın hareketinde yer alan kadınların yanı sıra, akademisyen, sendikacı ve Kent Gıda işçisi kadınlar ile Deri-İş’te örgütlendiği için işten çıkartılan ve 136 gündür direnişini sürdüren Desa işçisi Emine Arslan da katıldı.
"En az iki yıl sürecek bir gerileme dönemine giriyoruz"
İlk bölümde, Dr. Yelda Yücel, ABD'de ödenememesi neredeyse kesin olan kredilerin yatırıma dönüştürme hamlesinin krizi tüm dünyaya yaydığını söyledi, bunun dünyada ölümüne çalışan yoksul kesimin yanına borçlanan yoksulları eklediğine değindi.
“En az iki yıl sürecek bir gerileme dönemine giriyoruz” diyen Yücel, Keynesyen metotlara (ekonominin dengeye gelebilmesi için devlet müdahalesi zorunlu ve amaç da toplam talebi artırmak olarak kabul edildiği model) geri dönüleceğini sözlerine ekledi.
Kriz dönemlerinde kadınların işgücüne katılım oranının daha da azaldığını belirten Prof. Dr. Nurcan Özkaplan kadın düşmanlığının bir istihdam politikası olarak güdüldüğünü, kadınların işsizlik pratiğinin erkeklerden daha fazla olduğunu söyledi.
Desa direnişçisi Arslan: Emekçilerin birlik olması lazım
Sempozyumun ikinci bölümü Desa Deri direnişçisi Arslan’ın “Git, evinde yemeğini yap, bulaşığını yıka diyor, ben de dedim ki yemek yapacak param mı var. Bu sene 80 milyar ciro yaptım diyor, peki biz işçilerin cirosu nerde? İşçilerin emekçilerin birlik olması lazım” sözleriyle başladı.
Yıldız Teknik Üniversitesi’nden Doç. Dr. Asuman Türkün, sendikaların yüzlerini sınıfın ev eksenli çalışanlara dönmesi gerektiğini kaydetti.
Türkün ev eksenli üretimin daha çok İstanbul’un dönüşüme uğratılan gecekondu kesimlerinde yapıldığını ama üretimin bu fason bağlantılarıyla birlikte kentin dışına çıkarılamayacağını belirtti.
“Sendikaların kadınları örgütleme stratejisi olmalı”
Kocaeli Üniversitesi’nde Yrd. Doç. Dr. Betül Urhan ise krizde sendikaların üye kaybettiğini söyledi, geleneksel yöntemlerle krize çözüm üretilemeyeceğini belirtti.
“Sendikaların katı ve hiyerarşik yapıları, kadınların bu yapılara girmesine engel oluyor."
TİS’ler en büyük kozumuz
Tekgıda-İş Dış İlişkiler Uzmanı Burcu Ayan üyelerinin dörtte birinin kadın olduğunu ama bu kadın üyelerinin yarısının mevsimlik çalıştığını belirtti.
“TİS’ler elimizdeki en önemli kozlar. Emzirme izinleri, kreşler, kadın çalışan zorunluluğu, eşit işe eşit ücret uygulaması, kadınların kariyer imkânları buralarda güvence altına alınmalıdır."
Petrol-İş Sendikası’nın Kadın Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Necla Akgökçe Almanya, Avusturya ve İsviçre’deki sendikalardan verdiği örneklerde sendikaların kadın konusuna eğilmediklerini aktardı.(EZÖ)
* Emekdunyasi.net'ten kısaltılarak alıntılandı.