"Siyaset öyle rekabetçi bir alan ki yasal zorunluluk olmadan kota uygulatmak çok zor. Cumhuriyet Halk Partisi'nde (CHP) 89'dan beri kota uygulanıyor. Böylelikle hem partililer kadınlara, hem de kadınlar siyasete alışıyor, siyaset yapmaktan çekinen kadınlar siyasette kendilerine yer buluyorlar."
CHP'de ilçe yönetim kurullarında ve parti meclisinde yüzde 25 oranında kadın kotası uygulanırken, Merkez Yürütme Kurulunda, delegelikte ve aday listelerinde kota uygulaması bulunmuyor. CHP Adana milletvekili Nevin Gaye Erbatur bu kota uygulamasını yeterli bulmuyor ve aday listelerinde de kadınlara yönelik özel önlemler alınması gerektiğini savunuyor.
"Kota uygulanmaması teoride anayasaya aykırı"
"CHP'li pek çok kadın aday listelerinde de kota uygulanmasını talep ediyor. Genel başkanlar kadınlara destek verseler de siyaset Türkiye'de hala 'erkek işi' olarak görülüyor. Biz zaten 'Hep kota olsun' demiyoruz. Belli bir süre uygulanmalı, o süreden sonra kadınların siyasette olmasına alışılacak ve kotaya ihtiyaç kalmayacak. Süreç tamamlanacak."
Anayasanın 90. maddesinden yola çıkan Erbatur, Türkiye'nin onayladığı uluslararası sözleşmelerin anayasa gücünde olduğunu ifade etti. Erbatur, Türkiye'nin Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi'nin (CEDAW) 4. maddesinde yer alan kadınlara yönelik geçici özel önlemleri uygulamak zorunda olduğunu vurguladı.
"Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın anlamadığı husus burada. CEDAW'ı imzalamış bir ülke olarak kadınlara olumlu ayrımcılık yapmak gerekiyor. Bu Erdoğan'ın düşündüğü gibi bir ayrımcılık değil; kadınlara hak ettiği değeri vermek, kadınlar üzerindeki baskının önünü alabilmek."
"Kadın temsili parti başkanlarının iyi niyetine kalmasın"
bianet'e Erdoğan'ın 8 Mart 2007'de verdiği "81 ilden 81 kadın vekil" demeci aktaran Erbatur, Erdoğan'ın tüm çabalarına rağmen Meclis'e sadece 30 kadının girebildiğini hatırlattı.
"Partiniz Meclis'te en büyük oranla temsil edilen parti de olsa, başbakan da olsanız, siz kendi niyetinizle kadınların önünü açamıyorsunuz. Bu bir niyet meselesi değil, yasal zorunluluk olmalı. Bu tür çalışmalar dünyanın her yerinde oldu."
Kadın Adayları Destekleme ve Eğitme Derneği (KA-DER) Başkanı Hülya Gülbahar'ın alanı siyaset olduğu için siyasetteki kotadan bahsettiğini anlatan Erbatur, "Bence yaşamın her alanında yüzde 50'lik kota olmalıdır" dedi.
"Kadınların vizyonu çözümsüzlüklere çözüm getirebilir"
"Tam eşitlik olmazsa kadın bakış açısı ve deneyimleri yaşama geçemeyecek. Kamu alanında kadın oranı yüzde 50'nin çok altında, kadın yönetsel pozisyonlardaysa yok. Başbakana bunu anlatmak lazım. Kadınların yönetir konuma gelmesi gerek. Örneğin kabinede tek kadın bakan var. O da icracı bir bakanlıkta değil. Seçilmek isteyen kadınların önünü açmak lazım, bu da kotayla mümkün."
Erbatur dünyanın pek çok yerinde kadın temsil oranının artmasıyla toplumsal sorunların çözümünün kolaylaştığını kaydetti. (GG)