KESK bugün (1 Temmuz) Olağan Genel Kurul Toplantısı'na başladı. Kadınlar, toplantıda bir kadına tacizde bulunduğu iddia edilen Şimşek'e açılan displin soruşturmasının sonucunun açıklanmasını istiyor.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu'nun (KESK) Olağan Genel Kurul Toplantısı 4 Temmuz'da sona erecek.
2010 Kasım ayında KESK Genel Sekreteri Emirali Şimşek, bir kadın çalışanı taciz etmekle suçlanmıştı. Ardından KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Yönetim Kurulu Üyesi Adnan Gölpunar, Şimşek'in tacize ilişkin iddialarının araştırılması ve sorunun çözüme kavuşturulması konusunda gösterdiği direnç nedeniyle istifa ettiklerini açıklamıştı.
"Taciz beyanından beri bir yıl geçti"
İstanbul Feminist Kolektif, yazılı açıklamasında taciz iddiasıyla ilgili KESK'in somut adım atmadığını eleştirerek, yapılacak Kurul'da bu konunun gündeme getirilmesini istedi.
Açıklamada, "KESK Genel Merkezi'nde bir kadın çalışanın, Şimşek tarafından birden fazla kez cinsel tacize uğradığını beyan etmesinden bu yana tam bir yıl geçti. KESK'in bu beyanı yok sayarak üstünü örtmesi sonrasında 40 civarında kadın örgütünün KESK'ten bu konuda gerekeni yapmasını istemesinden bu yana ise sekiz ay geçti" dendi.
"Disiplin soruşturması ne oldu ?"
Açıklamada, KESK'in Şimşek'e açılan disiplin soruşturmasının sonucunu açıklaması istendi.
"Ne KESK Kadın Sekreterliği ve ne de Demokratik Emek Platformu'nun 'komplo' açıklamalarından geri adım atıldı. Ne de kadının beyanı esas kabul edilip yol alındı. Tacize uğrayan kadın işinden oldu. Özel hayatı didiklendi. Savciliğa şikayet dilekçesi geri aldırtıldı. Ve sessizce çekildi.
'Şeffaf olmayan bir süreçle yürütülen disiplin soruşturmasının sonucu hepimizi ve başta KESK'in kendisini ilgilendiriyor. Genel Kongre'de, cinsel tacize uğrayan kadının beyanı esas alınarak gereken yapılmalı."
"KESK söylentilere teslim oldu"
bianet'e konuşan Eğitim-Sen 3 Nol'u Şube üyesi Ayşe Panuş, KESK'in söylentileri bertaraf etmesi gerektiğini belirtti.
"Taciz iddiasının araştırılması için Disiplin Kurulu'na gönderilen Şimşek ile ilgili Kurul'un karar verdiği söyleniyor. Ama KESK, bu konuda hiçbir açıklama yapmıyor. Söylentilere teslim olmuş durumda, sorumluluğunu yerine getirip ne sonuç çıktıysa bunu kamuoyu ile paylaşmalıdır."
"Bağımsız bir kurul oluşmalı"
Panuş, KESK'in bağımsız bir Disiplin Kurulu oluşturması gerektiğini söyledi.
"Kadına şiddet durumlarında, kadının beyanı esas alınmalı. İşten ayrılmak zorunda bırakılan arkadaşımızın tüm hak kayıplarının giderilmesini istiyoruz. KESK, tüzüğünde kadına yönelik şiddetle ilgili konuları araştıracak kadın örgütlerinden ve akademisyenlerden oluşan bağımsız bir kurul oluşturmalı, çünkü hali hazırdaki kurul meşruiyetini yitirdi." (NV/ŞA)