* Fotoğraflar: Fransa Konsolosluğu
Dünya maratonuna çıkmadan önce bir şirkette mali işler mürürü olarak çalışan 44 yaşındaki “Lootie” lakaplı Fransalı koşucu Marie Leautey, şimdi sivil toplum örgütü Women for Women (WfW) için dünyayı koşuyor. Maratonundaki şimdiki durağı İstanbul oldu.
“42 yaşındayken bu yolculuğa başladım” diyen Lootie, “İş hayatım çok farklı ülkelerde geçti. Şu an yaptığım şey ise, dünyayı koşarak dolaşmak, aslında bu eskiden beri var olan isteğimin bir parçası. Şu an sadece farklı bir yoldan yapıyorum; daha yavaş bir yoldan. Koşarak dünyayı dolaştığında insanları görebiliyorsun, onlara gülümseyebiliyorsun, iletişim kurabiliyorsun" diyor.
“Avrupa'daki çoğu ülkeyi gezdim. Ülkelerin farklılığı, bu zenginlik beni çok etkiliyor. Türkiye, Arnavutluk, Yunaninstan, Balkan coğrafyası, Avrupa ile zıtlıklar içeriyor. Bazı ülkelerde bir dağı ya da nehri geçiyorsun ve yeni bir dünya buluyorsun karşında” diyor.
Women for Women için koşuyor
WfW, savaş bölgelerindeki kadınların iktisadi bağımsızlığı için faaliyet yürüten bir sivil toplum kuruluşu. Lootie, onlara destek vermek amacıyla koşuyor. Onlara koştuğu her 1 km için 1 dolar sözü vermiş. Bunu başarmayı çok istediğini ve web sitesi üzerinden bağış yapılabileceğini belirtiyor.
Lootie dünya koşusu ile farkındalık yaratmaya çalışıyor. İnsanlar neden koştuğunu sorunca hem kendisi için bu yolculuğun ne ifade ettiğini hem de bu organizasyon için konuştuğunu anlatıyor:
“Dünyanın başka yerlerinde kadınların yıllardır ‘ilkel ve gelişmemiş’ oldukları aşılanıyor. Kadınlara güçsüz oldukları, yetersiz oldukları söyleniyor. Bu sivil toplum kuruluşu o kadınlar için çalışıyor. Koşum ise hem benim gücümü hem de kadınların gücünü bize gösteriyor.”
“Hala idealden çok uzağız”
Lootie’nin büyükannesi Fransa'daki ilk feminist kütüphanenin müdürüymüş aynı zamanda hareketin içinde aktifmiş. "60'larda devrimsel büyük bir ivme yakalamıştı hareket ama hala idealden çok uzağız. Sadece büyükannem feminist olduğundan değil kendi deneyimlerim de beni WfW için koşmaya itti. 20 yıllık iş hayatım boyunca erkeklerden daha az maaş aldım, ki hep çok iyi pozisyonlarda -ve Google, Spotify gibi ünlü şirketlerde- çalıştım. Batı dünyasında bile aynı iş için hala daha az maaş alıyoruz. Neden? Daha yetersiz miyiz, annelik dikkatimizi mi dağıtıyor? Hayır. Yönetici pozisyonlarda kadınlar daha az. Neden? Daha önce böyle olduğu için. 40-50 yıl öncesine göre daha iyi bir durumdayız ama yeterli değil. İşte bu sebeple WfW için koşuyorum” diyor.
Lootie, yola çıkmaya karar verdikten sonra araştırmalar yapmış ve kendisinden önce dünya koşusuna çıkan 6 kişi olduğunu öğrenmiş. Bu kişilerin kitaplarını okurken büyülendiğini aktaran Lootie, "Onlar başardıysa demek ki denenebilir ve mümkün olabilir diye düşündüm. Ayrıca, 6 kişiler, bu da 6 farklı hikâye demek. Biri tek, biri arkadaşıyla, biri doktorlardan ve uzmanlardan oluşan koşu takımı ile koşuyor. Hepsinin deneyimi eşsiz" diyor. Kitap yazacak mısın diye soranlara kendi deneyimlerini blog’undan ve sosyal medya hesaplarından paylaştığını belirtiyor.
“Kendi yolumu tasarlayabilme düşüncesi beni cezbetti. Sonuçta katı ve belirli kurallar yok. Zaten hayatında kaç kez böyle bir fırsatı yakalar insan; kendi yolun ve kendi yolculuğun...”
Lootie yolculuğa çıkmaya karar verdiğinde bu işi nasıl yapacağını bilmediğini, Dünya Koşucuları Birliği’nin ona fikir verdiğini söylüyor:
“Dünyanın tamamını gezmek istiyordum. Dünyanın yüzde 70 inin su olduğunu düşünürsek planlamak zordu. Dünya Koşucuları Birliği'nin dünyayı koşmak ile ilgili koyduğu kurallar var. Örneğin, okyanusları aşarak en az 4 kıtayı geçmelisin. Mesafe kuralı var. Bu kuralları öğrenmek beni çok rahatlattı. Onların da yardımıyla ortaya taslak bir plan çıktı. Kendimi üzerinde koşarken rahat hissedeceğim kıtaları seçtim. Kıtalar birbirinden çok farklı gerçekten. Savaş alanları, çatışmaların olduğu yerler var. Oraları nasıl geçeceğim bir bilmece.”
Nasıl koşuyor?
Lootie, şehirlerin içinden koşuyor ve “Ne kadar doğayı çok sevsem de ben insanların olduğu yerlerde koşuyorum çünkü insanlarla iletişim kurmak ve şehirleri görmek istiyorum" diyor.
Sadece bir kıtadan diğer bir kıtaya geçmek için uçak kullanan Lootie, bunun dışında sadece koşuyor. Dinlenme yerlerini ise kıtadan kıtaya fark eden bir yöntem ile seçiyor:
“Avrupa'da yerleşim yerleri çok olduğu için 40 km'de bir gidebileceğim bir köy var. Ama Avusturalya'ya ya da Kuzey Amerika'ya gittiğimde durum bundan çok farklı olacak. Bu durumda insanların bahçelerinde kamp yapmayı umuyorum. İnsanlarla gerçekten bağlantı kurmak ve onların desteğini hissetmek istediğim için bu bana çekici geliyor. Yolculuğumda çoğunlukla doğaçlama yapacağım.
“Şu ana kadar bazen otelde bazen de tanıştığım insanların evlerinde kaldım. Ne yaptığımı duyan insanlar bana yardım etmek istiyor ve evlerine davet ediyorlar. Ama genellikle bir yere giderken geceyi nerede geçireceğimi planlıyorum.”
Yolculuğu nasıl finanse ediyor?
Lootie, şu anda para kazanmadığını ve 20 yıldır kazandığı parayı bu yolculuğa yatırdığını söylüyor: “Hiçbir şeyim yok; evim, arabam, işim... Her şeyimi bu yolculuğa verdim. Bu yolculuğu tamamen bağımsız şekilde tamamlamak istiyorum.”
Yoldaki tehlikeler
"Korkularım ve başkalarının korkuları tarafından yönlendirilmeme izin veremem, aksi takdirde dünyayı dolaşmak imkânsız olurdu" diyen Lootie, yapabileceği en iyi şeyin bu tehlikelerin farkında olup riskleri azaltmak, sükûnet ve güvenle yolculuğa devam etmek olduğunu söylüyor:
“Türkiye'de öldürülen İtalyalı Pippa Bacca'yı daha önce duymamıştım. Bence, her yerde tehlike var. Yolculuğuma başlamadan 1 yıl boyunca savunma dersleri aldım. Bebek arabamla birlikte koşuyorum. Herkes o bebek arabasında bir bebek olduğunu zannediyor. Hiç kimse yeni doğmuş bebeği olan bir anneye saldırmaz, bu evrensel bir tabuyu temsil eder. Her nasılsa en iyi savunmam ve korumam bebek arabam!”
NOT: Pippa Bacca, kendisi gibi aktivist ve sanatçı olan Silvia Moro ile birlikte 11 ülkeyi kapsayan bir barış turu düzenlemişti. Türkiye'ye geldiğinde tecavüze uğradı ve öldürüldü.
Pandemide böyle bir yolculuğa çıkmanın ayrıca zor olduğunu belirten Lootie, “Bazen ülkelerin kendine has uygulamaları benim için sorun olabiliyor. Örneğin, kapatmalar” diyor.
İstanbul macerası
"Avrupa'yı gezerken İstanbul'a gelmek hep aklımdaydı. İnsanlar konsoloslukla irtibat kurmamı önerdi ve ben de onlara yazdım, olumlu döndüler. Konsolosluğun beni misafir etmesi, aynı zamanda yolculuğumun fark edilmesi ve görülmesi anlamına geliyordu ve bu beni çok mutlu etti. İstanbul'a gelmek; Avrupa ve Asya'nın ortasında olmak benim için fantastik" diyen Lootie’nin İstanbul ve Türkiye hakkındaki izlenimleri ise şöyle:
“Türkler bana çok kibar ve cömert davranıyor. Sürekli beni rahat ettirmeye uğraşıyorlar. Yemek istediğimde daha fazlasını ve çeşitlerini getiriyorlar. Çok sıcak ve güzel ağırlanmış hissettim.”
Şimdi İstanbul’dan Amerika’ya uçmak için bekleyen Lootie, “İstanbul'da ilk Silivri'ye vardım. Galata, Taksim gibi merkezde olan yerlere gittim. Turist olarak, gezebildiğim kadar gezeceğim” diyor.
4 kıta 23 ülke 26.232 km
Lootie, 2 yıl sürecek olan yolculuğu boyunca günde 1 maraton yani 42 kilometre ve 195 metre (haftada 6 gün) ilerlemek niyetinde. 650 maraton sürecek dünya koşusu onu okyanustan okyanusa, 4 kıtaya, 23 ülkeye, toplam 26.232 km mesafeye götürecek. Yolculuğu Fransa’da kendi memleketi olan Rouen Normandie’de bitirecek.
Dünya maratonu daha önce 6 kişi tarafından koşulmuş. Hatta, bu altı kişi daha sonra World Runners Association’ı kurmuş ve dünya maratonu için belli kıstaslar belirlemiş. Marie Leautey, bu yolculuğa çıkan tarihteki ilk kadın değil. Fakat, Britanyalı Rosie Swale Pope’tan sonra yeni bir rekor kırmayı hedefliyor. Marie Leautey’nin rekorunun resmi olarak daha önce dünya turunu koşan 6 kişinin kurduğu World Runners Association tarafından kaydedilmesi için koşusunun toplam 26,232 km’lik olup, en azından 4 kıtadan geçmesi ve haftada en fazla bir dinlenme günü içermesi gerekiyor. |
(MEÖ/NÖ)
* Marie Lootey’in koşusu hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayın.