Ortak dilekleri, kadınların farklılıklarıyla varolabildiği, savaşsız sömürüsüz bir dünya idi...
Her savaş sonrası, dost kadınların sayısı artıyor
Füsun Demirel: Kadınların koşulları yüzyıllardır dünyanın pek çok yerinde aşağı yukarı birbirinin aynı... Kadınlar özgürlük, erkekle eşitlik, demokrasi gibi gerekli sosyal statüleri hala elde edebilmiş değiller. Yüzyıllardır bunun mücadelesini veren kadın, gelişmiş ülkelerde belki sosyal eşitliğe adım attı ama cinsel eşitliği asla sağlayamadı.
Bugün Türkiye'de töre cinayetlerine, berdel edilen genç kızlara, seks köleliğinin giderek çocuk yaşlara inmiş olmasına, fuhuş sektörüne düşen kızların dramlarına ya da her gün bir televizyon kanalına kocalarıyla birlikte çıkan kuma kadınların itiraflarına veya yakınmalarına tanık oluyoruz. Ensest ilişkiler, aile içi şiddet, tecavüzler ise tanıklık edemediğimiz gerçekler.
Kadınların erkeklerle eşit olduğu bazı noktalar da var, işkence, cezaevleri, savaş şartları gibi.
İçinde bulunduğumuz bu savaş ve şiddet ortamında kadınların her türlü şiddet karşısında çok daha savunmasız olduklarını çok daha fazla örselendiklerini ama kadınlık onurlarının asla yenilmediğini, tam tersine kadınlık onurlarını korumak için çok büyük çaba sarf ettiklerine inanıyorum. Ölümü kimse kutsamıyor, hele kadınlar asla... Her savaş sonrası, dost kadınların sayısı artıyor. Umuyorum ki; ütopyalarımızdaki o gelecek güzel günlerde, 8 Martlar hak edildiği gibi kutlanır.
"Dayanışmayı yükseltmek gerek"
Feza Sınar : Kadınların bulunabildikleri, kendilerine yakın hissedebildikleri her türlü kitle organizasyonunda, sivil toplum örgütünde olmaları ve üretimden kopmama savaşı vermeleri, üretimin içinde yer almaları gerektiğini düşünüyorum. Hep birlikte, yeni bir dünyanın olabileceği umuduyla dayanışmamızı yükseltmeliyiz.
Ahmet Telli: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününe, bu sene daha duyarlı yaklaşmamız gerekiyor. Çünkü erkek egemen bir dünyada, kuşkusuz erkek egemen ideolojilerin sonuçta varacağı yer savaştır. Bu sene öyle de oldu. Erkek egemen duruş, bir kez daha dünyamızı kana bulamaya çalışıyor. Savaşlarda en çok acı duyanın kadınlar olduğunu biliyoruz. Onlar duyarlılıklarıyla da bir kez daha bu savaşın acısını yüreklerinde hissedecekler. Ama onlarla beraber savaşa hayır diyebilmenin duygusu içindeyiz.
Prof. Dr. Türkel Minibaş: Sadece bu 8 Mart'ta değil, dünyadaki 8 Mart'larda bundan böyle kadınlar eşitlikçi bir düzende, savaşı görmeden çocuklarını savaşa kurban vermeden, barış içinde yaşasınlar...
Kadınlarla birlikte halklar da özgürleşecek
Hülya Uçansu: 8 Mart Dünya Kadınlar Gününün anlam kazanması için, böyle bir sembolik güne neden ihtiyaç duyduğumuzu sorgulamak gerekiyor. Ne yazık ki, dünyanın çok büyük bir bölümünde kadınlar ikinci sınıf insan muamelesi görüyor. Bu durumun üzerine gitmeliyiz, kadınların sosyal ve hukuksal haklarını elde edebilmeleri için uğraşmak gerekiyor. Kadınların bütün günleri aydın olsun...
Mümtaz Sevinç: Dünya Emekçi Kadınlar Gününde tüm kadınların her türlü demokratik, insani haklarını elde etmelerini diliyorum. Tüm kadınlarla birlikte tüm halkların, tüm insanların daha insanca daha özgür bir dünyada yaşamasını diliyorum.
Gülten Kaya: Yalnız 8 Mart'lar değil, yılın her günü kadınlar için özeldir.Başta kendi ülkemin olmak üzere, dünyanın bütün yiğit, güzel, emekçi kadınlarıyla duygu ve ruh birliği içerisinde olduğumu, kalbimi yerinden söküp onların kalbinin yanına koyduğumu bilmelerini isterim. Günleri kutlu olsun...
Tufan Karabulut: Tüm kadınların 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutluyorum ve kadın erkek tüm insanların savaşsız barış içinde bir dünyada yaşamasını diliyorum...
Mahir Günşıray: 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bütün dünyadaki kadınlara ve erkeklere kutlu olsun. Tabi ki kutlu olsun ama, 8 Mart da artık diğer başka özel günler gibi, kullanılan bir gün olmaya başladı. Yani herkes 8 Mart'ı ticari anlamda da kullanmaya başladı. 8 Mart da kadın ürünlerinin satışları, promosyonlar gibi şeylerden nasibini almaya başladı. Bu anlamda, yıpratıldığı için de üzülüyorum. Ama yine de kutlu olsun diyorum.
8 Mart, savaşa karşı kadınların haykırışı olacak
Şükran Soner: Savaşın kapımıza dayandığı bir süreçte 8 Mart'ın kadın sorunları olarak gündeme getirilmesi tek başına pek bir anlamı yok gibi. Ama gerçek şu ki savaşlarda en çok kadınlar ve çocuklar ölüyor. O nedenle bu yılın 8 Mart'ının savaşa karşı dünya çapında kadınların haykırışı olmasını diliyorum...
Mehmet Esen: Bize her zaman sevgiyi hatırlatan kadınlarımıza analarımıza, yürekten sevgi saygı diliyorum. Bütün günler onların olsun.
Özdem Petek: Bu önemli tarihi süreçte savaşın eşiğinde insan için barış günleri kutlamak gerekiyor. (BB)