İstanbul Feminist Kolektif’in (İFK) raporuna gore, Eylül’de kadınlar üç tacizci erkeği yaraladı, bir kadın şiddet gördüğü kocasını darp etti.
“Kadınlar Hayatlarına Sahip Çıkıyor” başlıklı raporda, devam eden meşru müdafaa davaları ve yargı kararları da yer aldı. Rapora göre;
* Evliliğinin başından beri sürekli şiddetine maruz kaldığı, kendisini ve çocuğunu ölümle tehdit eden kocası Ö.K.’yi öldüren Y.K.’nin yargılandığı davanın 7. duruşması 16 Eylül'de görüldü. Kadının gördüğü psikolojik ve fiziksel şiddetin belgelenmesi için istenen rapor gelmediği için bir sonraki duruşma tarhihi 1 Aralık olarak belirlendi.
* Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde kocası F.B.’yi geçtiğimiz Mart ayında bıçakla yaralayan N.B., 17 Eylül'de görülen duruşmada13 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
* Çorum’da 10 yıllık evliliği boyunca şiddet gördüğü kocası K.S.’yi Nisan 2014’te öldüren Y.S. hakkında ömür boyu hapis cezası istendi.
Raporun “Şiddeti İzleme, Müdahil Ol!” başlıklı bölümünde, şiddet vakalarına sivillerin müdahaleleri yer aldı. Buna göre:
* İstanbul Üsküdar’da bir dolmuş şoförü, bir kadını dolmuşta alıkoydu, kadının camdan bağırması üzerine aracın etrafında biriken kalabalık artınca şoför kapıyı açmak zorunda kaldı. Kadın çektiği görüntüleri sosyal medyada paylaştı ve polise başvurdu.
* Adapoazarı’nda Çark Caddesi'nde annesiyle birlikte yürüyen 12 yaşındaki kız çocuğunu sözle ve fiziksel olarak taciz eden İ.T.'ye, çocuğun yanında bulunan annesinin tepki göstermesiyle esnaf da olaya müdahil olarak tacizciyi darp etti. Polisler tarafından çevredekilerin elinden alınan İ.T. adliyeye sevk edildi.
* Trabzon'da Uzun Sokak'ta genç bir kadını takip eden bir adam, kadını sözlü ve fiziksel olarak taciz etti. Kadının tacizciye tepki göstermesi ve çevreden yardım istemesi üzerine orada bulunan esnaf adamı önce darp etti, ardından polise teslim etti.
* İstanbul Çekmeköy'de 2 yıl önce boşandığı karısı ve yanında çalışan kadını 14 Eylül günü çalıştıkları kuaför salonunda öldüren ve olay yerinden kaçan B.Y., 23 Eylül'de aynı bölgede dolaşırken kendisini tanıyan kişiler tarafından yakalandı. Çevredekilerin tepki göstermek amacıyla ciddi şekilde darp ettiği B. Y., olay yerine gelen polisler tarafından uzaklaştırılarak adliyeye sevk edildi.
“Müdahil ol, ama nasıl?”
Şiddet olaylarını gören erkeklerin, şiddet uygulayana linç girişimiyle karşılık verdiğini ve bunun da eril bir müdahale yöntemi olduğunu hatırlatan İFK, raporda şu ifadelere yer verdi:
“Şiddete müdahil olunan haberlere baktığımızda çok sık karşılaştığımız durumlardan birinin, erkeklerin şiddet uygulayan erkekleri linç etmeleri, döverek cezalandırmaları olduğunu görüyoruz. Müdahil olmak, şiddete seyirci kalmamak hepimizin sorumluluğu. Kafamızı çevirdiğimiz, duymazlıktan geldiğimiz her olayda failden taraf oluyoruz aslında. Fakat müdahil olmak, “cezasını sen ver!” demek değil; kadınların hayatını dikizlemek de değil. Müdahil olarak hem faile yaptığının kabul edilemez olduğunu göstermek hem de kadınları verdikleri mücadelede güçlendirmek istiyoruz.
“Kuşkusuz linç etmenin, bir kişiyi toplu olarak öldüresiye dövmenin erkeklikle ilgisi var. Kadınlar güçsüz oldukları için şiddete maruz kalmıyorlar. Erkek egemenliği kadınları güçsüzleştirdiği ve toplumsal olarak şiddete tepki verilmediği gibi, kadınlar suçlandıkları için çaresizlik hissediyorlar. Cansu'nun katilinin Özgecan için düzenlenen yürüyüşe katılmış olması tesadüf değil. Müdahil olmak, ses çıkarmak kadar kadınları güçlendirmek, kendi erkekliğine dönüp bakmak da demek.” (ÇT)