Haydarpaşa Garı önünde buluşan Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Ağı bileşenleri üyesi kadınlar, alkışlar zılgıtlar halaylar ve sloganlar eşliğinde "dünyada yoksulluğun bitmesini, zenginliklerin eşitlikçi bir anlayışla paylaşılmasını, kadınlara yönelik şiddetin son bulmasını ve kadınların hem fiziksel hem de ruhsal bütünlüğüne saygı gösterilmesi" istediler.
Quebec'ten, Yunanistan'dan, Bulgaristan'dan, Kıbrıs'tan ve Türkiye'nin dört bir yanından gelen kadınlar, "kadının sosyal yaşamdan dışlanmasını" protesto ederek "Biz hayatın her alanında yer almak istiyoruz. Ekonomik, sosyal ve siyasal yaşamda eşitlik haklarımızı istiyoruz" dediler.
Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye Ağı adına açıklama yapan Pınar Selek, kadınların ezilmişliğini kınamak ve ortadan kaldırmak için bir kez daha yola çıktıklarını belirterek, "Dünyada en çok kadını ezen yoksulluk ve şiddete karşı, ataerkillik ve kapitalizmle içice süren adaletsizliğe, savaşa, fetihlere ve şiddeti besleyen tahakküme, sömürüye, ben-merkezciliğe ve dizginsiz kâr arayışına son vermek için yürüyoruz" dedi.
Selek ayrıca tüm kadınları iki gün boyunca sürecek olan Dünya Kadın Yürüyüşü Türkiye durağı etkinliklerine destek olmaya çağırdı.
Türkiye programı
Türkiyeli kadınlar hazırladıkları parçayı yarın dayanışma yorganına ekleyecekler.
Dünya Kadın Yürüyüşü'nün Türkiye ayağının yarınki etkinlik programı ise şöyle:
* Kadınlar, saat 11.00'de kadının tecridini simgeleyen efsanesiyle ünlü Kız Kulesi'nin çevresine çiçekler bırakarak, kadınların bugün de süren yalıtılmışlığını dile getirecekler.
* Saat 15:00'te Taksim AKM önünde biraraya gelecek olan kadınlar buradan Dolmabahçe'ye yürüyecekler.
* Şenlik programında kadın sanatçıların ve yazarların hazırladığı müzik ve şiir dinletileri, tiyatro oyunları ve konuşmalar yer alacak.
Şenlikten sonra Dünya Kadın Şartı ve dayanışma yorganı, Türkiye'den bir grup kadınla Yunanistan'a uğurlanacak.
Irmak: "Kadın emeği sömürülüyor"
DİSK Kadın İşçiler Komisyonu'ndan (DKİK) Nebile Irmak, yoksulluğun ortadan kaldırılması ve kadına yönelik mevcut her türlü baskı ve şiddete dur demek için bu yürüyüşün içinde yer aldıklarını belirterek, "İnsanlık için Küresel Kadın Şartı çerçevesinde kimliğimize, emeğimize, ekmeğimize, bedenimize, ruhumuza sahip çıkmak için hep birlikte yürüyoruz, yürüyeceğiz" dedi.
"Çalışma yaşamının her alanında yer aldığı, en zor koşullarda emek harcadığı halde ülkemizde 4 milyona yakın kadın, kayıt dışı ve daha düşük ücret ile çalıştırılıyor" diyen Irmak, şöyle devam etti:
"Bu kadınların sadece yüzde 27'si sosyal güvence kapsamında çalışıyor. Kadınlara yönelik şiddet her geçen gün artıyor. Töre cinayetlerinin sayısı artık tespit edilemiyor. Yapılan bütün çalışmalara, toplumun belli bir kesiminin bütün tepkilerine rağmen şiddetin önüne geçilemiyor. Kadına dayatılan bu anti-demokratik yaptırım ve uygulamalara, kadının örgütlü ve bilinçli gücüyle karşı konulabileceğine inanıyoruz".
"Kapitalizm, yoksulluk ve dışlanma yaratıyor. İnsan haklarını, özellikle kadınların haklarını çiğniyor ve insanlık ile gezegenin varlığını tehdit ediyor" diyen Irmak taleplerini şöyle sıraladı:
* İşsizlik, yoksulluk ve özelleştirmeleri arttıran IMF programları kaldırılsın,
* Kadınlara sosyal güvence ve her alanda çalışma hakkı sağlansın eşit işe eşit ücret politikası uygulansın,
* Sendikal haklar önündeki engeller kaldırılsın, sendikal hak ihlalleri cezalandırılsın,
* İş güvencesi, işsizlik ve sağlık sigortası güvence altına alınsın,
* Kadınlara yaşamın her alanında pozitif ayrımcılık uygulansın
* Ev işleri toplumsallaştırılsın
* Kadınlara yönelik her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılması için uluslararası sözleşmelere imza koyulsun ve taahhütler yerine getirilsin.
Göyçe: "Pozitif ayrımcılık şart"
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Kadın Sekreteri Sevgi Göyçe, toplumsal adaletsizliğin günden güne arttığı Türkiye'de kadın-erkek eşitsizliğinin daha da derinleştiğine dikkat çekerek, "Hükümetin muhafazakar-cinsiyetçi tutumu ise kadınları tamamen ekonomik, toplumsal ve siyasal yaşamın dışına itmektedir" dedi.
Türkiye'de hala bir "eşitlik çerçeve yasası" bulunmadığını da ifade Göyçe, "Anayasa'nın 10. Maddesi'nde yer alan ve 2004 yılında yenilenmiş olan eşitlik hükmü, Kadınlara Kaşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi 'nin 4/2'inci maddesi ile uyumlu olmadığı gibi ihtiyaca cevap verecek ayrıntıda da değildir. Tüm alanlarda pozitif ayrımcılık programları ve uygulamalarına ihtiyaç vardır" diye konuştu.
Kadınlar Küresel Şart için yürüyor
10 Aralık 2004 tarihinde, Ruanda'nın başkenti Kigali'de biraraya gelen Dünya Kadın yürüyüşü (DKY) delegeleri, İnsanlık için Küresel Kadın Şartı 'nı (Eşitlik, Özgürlük, Adalet, Dayanışma ve Barış) kabul eltiler. Dünyaya seslerini duyurabilmek ve dayanışmayı dünya çapında yaygınlaştırabilmek için bir yürüyüş başlattılar.
Dünya Kadın Yürüyüşü, Dünya Emekçi Kadınlar Günü olan 8 Mart'ta, Brezilya'dan yola çıktı. 163 ülkeyi dolaşacak kadın yürüyüşü, sömürü, baskı ve dışlanmanın olmadığı bir dünya talebi ile bir ülkeden diğerine dolaşmaya başladı.
Ayrıca yürüyüş çerçevesinde her ülkeden toplanan el emeği kumaş parçalarıyla bir yorgan işlenmeye başlandı ve adı "Kadın Dayanışma Yorganı" olarak belirlendi.
Dünya Kadın Yürüyüşü şu ana kadar Brezilya, Uruguay, Arjantin, Bolivya, Peru, Ekvador, Kolombiya, Trinidad ve Tobago, Haiti, Küba, Honduras, El Salvador, Meksika, ABD ve Kanada 'yı dolaştı.
Yürüyüş, 17 Ekim 2005 tarihinde Burkina Faso'da 163 ülkenin tamamlanmasıyla sona erecek. (KÖ/EÜ)