Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu, kadın ve trans cinayetlerine karşı alınacak önlemleri ve kadın katliamına karşı talepleri konuşmak üzere dün 18:00’da Beşiktaş Demokrasi Anıtı’nda “Kadın Cinayetlerine Karşı Meclis'ten Nasıl Bir Acil Eylem Planı İstiyoruz?" başlıklı bir kadın forumu düzenledi.
Kadınlardan birlik çağrısı
Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu adına Cemile Sarı okuduğu bildiride meclisin, kadın ve trans cinayetleri gündemi ile olağanüstü toplanmasını ve bu toplantıda, kadın örgütlerinin belirlediği cinayetleri önleyebilecek temel şartları doğrultusunda acil bir eylem planı oluşturulması talebi dile getirildi.
Kadınlar, Hanime Aslan davasının takipçisi
Forum, Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu’nun Hanime Aslan ve Ebru Torun Bilik cinayeti davalarını takip kararı duyurusuyla başladı. Koruma tedbir kararına rağmen öldürülen Aslan’ın cinayet davası için 21 Ağustos Perşembe günü saat 10:40’ta Çağlayan Adliyesi önünde davanın takipçisi olarak toplanma ve kadınların açıklama yapması kararı verildi.
“Rakam değil, kadın hayatları”
Grup adına Sema Barbaros’un moderatörlüğünde gerçekleşen interaktif forumda, kadınlar 2014’te kadın cinayetleri hakkında kısa hikayeleri içeren kağıtları kurayla seçtiler ve her kadın kendi kağıdında yazan hikayeleri okuyup, düşüncelerini ve hislerini paylaştı. Etkinliğin ardından “Rakam değil kadın hayatları” vurgusu yapıldı.
“Boşanırken, yani direnirken öldürülüyorlar”
Kadınlar için ‘intihar mı yoksa cinayet mi’ sorusu, mücadele yöntemleri ve haksız tahrik indirimi gibi konular tartışıldı. “Boşanmayı değil cinayeti engelle” diyen kadınlar, erkeklerin Temmuz’da 18 ilde 33 kadın öldürdüğünü ve yüzde 12’sinin boşanmak istediği için öldürüldüğünü vurguladı.
Mor Çatı avukatlarından Çiğdem Hacısoftaoğlu, “Kadınların boşanırken, yani direnirken öldürülüyor. Kadınlar boşanmaya karar verdiklerinde, katillerinden kurtulmaları için nasıl bir dayanışma sağlanabilir ve hukuk dışında gündelik hayatta nasıl bir mücadele alanı oluşturabilir” ifadelerini kullandı.
Devletin merkeziyetçi tutumu ve ŞÖNİM’ler
Feride Eralp’in moderatörlüğünde gerçekleştirilen ikinci bölümdeyse kadınlar, gündelik hayat içerisinde nasıl pratikler uygulayacaklarını tartışarak, öneri ve taleplerini dile getirdiler.
2012’de çıkarılan 6284 sayılı kanun çerçevesinde KOZA adı altında kurulan Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)’lerin devletin merkeziyetçi tutumun bir yansıması olduğunu belirttiler. Devletin ‘kadın örgütlerinin talebini yerine getirdik’ ifadesiyle kurduğu ŞÖNİM’lerin aslında sivil toplum örgütleri sığınaklarının bağımsızlığını engellediği söylediler.
Belediye ve sivil toplum örgütlerinin sığınaklarının ŞÖNİM’e bağlanmasının merkeziyetçi tutumu daha da güçlendirdiği tartışıldı. Mor Çatı gönüllüsü Esen Özdemir, “ŞÖNİM’ler ulaşımı kolay olmayan yerlerde. Örneğin İstanbul’da Yeşilköy’de. Şiddete uğrayan kadınlar polisle muhatap olmak istemiyorlar ama ŞÖNİM’lere ulaşamadıkları için karakola gitmek zorunda kalıyorlar. ŞÖNİM’in tek yaptığı şey sığınak kabulü. Ancak şiddete maruz kalan kadınların tek talebi sığınak değil. Psikolojik, maddi ve manevi desteğe de ihtiyaçları var. Bu eksikliklerin giderileceği bir birim ve kurum şart” ifadelerini kullanarak talebini dile getirdi.
“Aile değil kadın güçlendirilmeli”
Sosyalist Feminist Kolektif'ten Filiz Karakuş ise kadınlar öldürülmeden önceki sürece yoğunlaşarak erkek şiddetine karşı mekanizmalar oluşturmanın önemini vurgularken devletin kadınları erkek şiddetinden koruma yöntemi olarak aileyi güçlendirme politikasını eleştirdi. “Meclisten beklediğimiz, politikaların aileyi değil kadınları güçlendirmesi. Aile ve kadın arasına bir çizgi çekilmeli” dedi.
Forum notları
Forum sonunda, kadınların talepleri ve Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Önlem Grubu’nun kadın ve trans cinayetlerine karşı mücadele kapsamında neler yapacağına dair notlar Feride Eralp tarafından okundu. Forum notları ise şöyle:
* “Kadınların psikolojik, hukuki ve maddi ihtiyaçlarını koordine edecek kurumlara ve birime ihtiyacımız var. Meclisin olağanüstü toplantısını talep etme sürecimizde şiddet ve cinayet olmadan kadın cinayetlerinin önlenmesini talep ediyoruz.”
* “Kurulan mekanizmaları kadın kuruluşları tarafından denetlenmesini talep ediyoruz.”
* “Şiddete uğrayan kadınların sığındığı polislerin toplumsal cinsiyet eğitimi almalarını talep ediyoruz.”
* “Eylül ayında meclise yürüyüş düzenlemeyi planlıyoruz.”.
* “Yasa ve yasaların uygulanması noktasına odaklanmayı hedefliyoruz.”
* “Gelecek forumlarda, gündelik hayatta kadınlar olarak yalnızlaşmayı önleyerek birbirimizi nasıl koruyacağımızı tartışacağız.”
Forum ‘Yaşasın Kadın Dayanışması’ sloganı eşliğinde sona erdi. (MF/ÇT)