*Video/fotoğraf: Ali Dinç
IPS İletişim Vakfı/bianet; sivil toplumun güçlendirilmesi, düzenli iletişim kanallarının oluşturulması ve birlikte çalışma olanaklarının artırılması hedefiyle insan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın, LGBTİ+, göçmen/mülteci, ekoloji, engelli hakları, hukuk ve medya alanında çalışan STK'lerle yapmaya başladığı görüşmelerin dördüncüsünü Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ile gerçekleştirdi.
Atölye BİA’daki görüşmede bianet’i Nadire Mater, Murat İnceoğlu, Ruken Tuncel, Vecih Cuzdan, Zeynep Akat ve Ali Dinç temsil etti.
Görüşmeye Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı gönüllüleri Selime Büyükgöze ve Elif Ege katıldı.
Büyükgöze ve Ege Mor Çatı’nın çalışmalarını paylaştı.
"Basın farkındalık yaratmanın aracı"
Selime Büyükgöze, Mor Çatı’nın 33 yıldır var olan bir kurum olduğunu, geçmiş yıllarda basının Vakfın çalışmalarına ve deneyimlerine yer verirken son yıllarda bu durumun değiştiğini söyledi.
Basında görünürlüğünün, şiddete maruz bırakılan kadınların Vakfa ulaşmaları açısından büyük önem taşıdığını söyleyen Büyükgöze, şöyle devam etti:
“Bizler basında herhangi bir çalışmamızdan söz ettiğimizde konuyu izleyen veya okuyan kadının zihninin bir yerinde kalıyor. Günün birinde belki kendisi için belki bir başka kadın için bize başvurabilir. Yani basın kadınların Mor Çatı’ya ulaşmasını da sağlayan bir kanal aslında.
“Aynı zamanda şiddetle ilgili önemli bir farkındalık yaratmanın da bir aracı. Fakat son birkaç yıldır yaptığımız çalışmaları kamuoyuna duyurabilmek ya da basında yer almasını sağlamak geçmiş yıllara göre çok daha zor.
“Biz eskiden çeşitli TV programlarına davet ediliyorduk ‘kadınlara biz buradayız şiddete uğradığınızda başvurabilirsiniz’ diyorduk ancak bugün bu kanallar geçmişe göre daha da azaldı.
“Mesela dönem dönem raporlar hazırlıyoruz fakat bunu kamuoyuna duyurmanın ve farkındalık yaratmanın aracı da yine basın. Bu nedenle haberlerde yer bulmak oldukça önemli.”
"Tek bağımsız feminist sığınak"
Mor Çatı’nın çalışmalarından söz eden Elif Ege ise; Mor Çatı’nın kurulduğu günden bugüne erkek şiddetine karşı mücadele ettiğini vurguladı.
Mor Çatı Dayanışma Merkezi ve Kadın Sığınağında kadınlara sosyal, psikolojik, hukuksal destek verdiklerini aktaran Ege, şunları söyledi:
“Türkiye’deki tek bağımsız feminist sığınak çalışmasını yürütüyoruz. Türkiye’de şiddetle mücadele birçok sorunu var. 1990 yılından bu yana yürüttüğümüz mücadelede hem bazı şeyler değişti hem de birçok şey maalesef aynı durumda.
“Özellikle son dönemde toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik saldırılar hem de aileye yönelik politikalar, şiddetle mücadele yasaları üzerinde çok etkisi olduğunu görüyoruz.
“Türkiye’de var olan yasalar ve uygulanması arasında ciddi bir boşluk var. Yasaların uygulanmasında ekstra zorluk yaşıyoruz. Özellikle İstanbul Sözleşmesi’nden söz etmek gerekiyor. Şiddetle mücadelede yol haritası sunan bir metindi.
“Özellikle son bir yılda, seçim döneminde ve sonrasında toplumsal cinsiyet eşitliğine saldırılar tanık olduk. 6284 Sayılı Kanunun seçim pazarlığına dönüştüğünü gördük. Ama 1987 yılında dayağa karşı başlattığımız yürüyüş sürüyor, bu mücadele bitmez. Saldırıların olması mücadelemizi bitirmez. Kadınlar artık şiddetsiz ve eşit bir hayat sürmek istiyorlar, hep birlikte bu mücadeleyi sürdüreceğiz.