"Bu fark aslında ayrımcılığın ne denli ciddi boyutlarda olduğunu gösteriyor. Kadının işgücüne katılım oranı 1980'lerde yüzde 40 iken, şimdi dramatik biçimde yüzde 23'e düşmüştür. Ayrıca eviçi emek, işgücü dışında tanımlanmakta, 12 milyonu aşkın ev kadını işgücünün tamamen dışında görülmektedir."
Duzan, ücretli ya da yevmiyeli çalışan kadınların oranının yüzde 24 olduğunu, kadınların yüzde 70'inin ücretsiz aile işçisi olarak çalıştığını da söyledi.
Duzan: Türkiye kadının en fazla şiddete uğradığı ülkelerden
Duzan, toplumsal adaletsizliğin her geçen gün arttığını, kadın-erkek eşitsizliğinin giderek daha da derinleştiğini söyledi. Kadının yasal haklarının korunmasını ve ayrımcılığın önlenmesini içeren kısmi yasa düzenlemelerinin pratikte yaşam bulamadığını dile getirdi:
"Ülkemizde kadınların büyük bir bölümü ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik şiddete uğramaktadır. Devlet İstatistik Enstitüsü verilerine göre kadınların yüzde 57'si şiddete uğramakta ve bu oran Türkiye'yi dünyada en fazla kadının şiddete uğradığı ülkelerden birisi yapmaktadır.
"2000-2004 yılları arasında namus cinayetlerinde ölen kadın sayısı 54'e ulaşmıştır. Yeni Türk Ceza Kanunu'nda doğrudan yaşama hakkıyla ilişkili olan 'namus cinayetleri'ni engelleyecek düzeyde caydırıcı bir hüküm yer almamıştır."
Duzan, Türkiye'de kadının durumuyla ilgili şunları da söyledi:
"* Türkiye'de hâlâ 6 milyon kadın okuma-yazma bilmiyor.
* Birçok kadın sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor.
* Kadınlara yönelik kötü muamele, işkence öldürme, intihara zorlama son bir yılda yüzde 25 oranında arttı.
* Her yıl yüzlerce kadın, töre ve namus cinayetleriyle vahşice katlediliyor. Buna rağmen devlet caydırıcı önlem almıyor.
* İşsizlik ve ekonomik yetersizlik sonucu beliren olumsuz yaşam koşulları, kadınlarımızın çoğunu fuhşa sürükledi."
Kadınlar başka bir dünya kurmakta kararlı
Duzan, Dünya Kadın Yürüyüşü'ne dair şunları söyledi:
"Biz kadınlar, kadınların ezilmişliğini mahkum etmek, adaletsizliği, savaşı, şiddeti besleyen tahakkümü, ben merkezciliği ve dizginsiz kâr arayışını sonlandırmak için 2000 yılından bu yana yürüyoruz. 5 yıldır isteklerimizi durmaksızın savunduk, savunmaya da devam edeceğiz. Dünyadaki 130 ülkeden 5 bin 500 kadın örgütünün katıldığı bu etkinlikle tüm dünyadaki kadınların taleplerine sahip çıkıyoruz" dedi.
Duzan, "Bugün Türkiye'nin her yerinde açıklama ve etkinlikler gerçekleştirdik. 24 saat küresel kadın dayanışmasının bir parçası olacak şekilde eylemde birleştik. Bu eylem, düşlerimiz ve güneşin peşinden gitme, eşitlik, özgürlük, adalet, barış ve dayanışmanın bizi birbirimize bağladığı bir dünya inşa etme konusunda ne kadar kararlı olduğumuzu gösterdi" diye konuştu.
Çeşitli kadın kurumlarından, sendikalardan ve demokratik kitle örgütlerinden kadınlar olarak dünya kadınlarıyla seslerini birleştirerek yola çıktıklarını ifade eden Duzan, "Eşitlik, adalet, barış, özgürlük ve dayanışma talepleriyle, sesimizi, sözümüzü ve mücadelemizi büyütüyoruz. Bizler artık yoksulluğu ve şiddeti yaşamak istemiyoruz. Bereketli topraklar, tertemiz gökyüzü, karşılığı verilmiş emek, silahların sustuğu, insanların konuştuğu, dayanışma ve barışın hakim olduğu, eşit ve adil bir dünya ve Türkiye'nin umudunu büyütüyoruz" diyerek sözlerini noktaladı. (TK)