İngiltere'de, bir çocuk annesi Clare Wood adlı kadın Facebook'ta tanıştığı sevgilisi tarafından öldürüldü. Cinayetin ardından İngiltere'de yeni bir tartışma başladı: Kadınlara internette tanıştıkları erkeklerin suç kayıtları hakkında bilgi edinme hakkı verilmeli mi, verilmemeli mi?
İngiltere'de internette tanıştıkları erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı artınca, kadınlar bu yönde güvenliklerini sağlamanın peşine düştü. Bu çerçevede çıkarılması istenen yeni bir yasa tartışılıyor şimdi.
Bu şekilde öldürülen Clare Wood'a atfen Clare Yasası olarak adlandırılan yasanın çıkmasını savunanlar, kadınların internet yoluyla tanıştıkları erkeklerin şiddet suçu işleyip işlemediğini öğrenebilmesinin bu kadınları koruyacağı görüşündeler.
Ancak ülkede yasanın kişisel özgürlükleri kısıtladığı yönünde çok ciddi itirazlar, eleştiriler de var. Muhafazakar milletvekillerinin başını çektiği bu grup "kadınların polise gidip potansiyel erkek arkadaşı hakkında bilgi isteyebileceği bir sistem"in olamayacağını, bu konuda sıkı kurallar getirilmesi gerektiğini savunuyor.
Clare Wood'un babası Michael Brown ise "Kızım aptal değildi. Geçmişini bilseydi o adamdan hemen uzaklaşırdı" diyor. Clare Yasası taraftarlarının savunması da bu mantık üzerine kurulu: "Önceliğimiz bir kadının yaşamı pahasına mahremiyetin korunması olmamalı."
Yasa tasarısını tetikleyen gelişme, Wood'u öldüren George Appleton'un eski kız arkadaşlarına yönelik kaçırma, tehdit ve tacizlerle dolu bir geçmişinin olduğunun ortaya çıkmasıydı. Appleton, Wood'la ilişkiye girdikten bir süre sonra şiddet uygulamaya başlamış, 2009 Şubat ayındaki ayrılıklarından sonra Wood'u boğarak öldürmüş, ardından cesedini ateşe vermişti. Appleton bir barda kendisini asarak intihar etmişti.
İçişleri Bakanı Theresa May'in şimdilik değerlendireceklerini açıklamakla yetindiği Clare Yasası'na yönelik eleştiriler, kişisel mahremiyet temelli olduğu için çok güçlü gibi gözükse de sonuç vermeyebilir. Gene İngiltere'de gerçekleşen bir pedofili olayı benzer bir yasa çıkmasını sağlamıştı: Sarah Yasası.
Bu yasa ismini, 2000 yılında bir pedofil tarafından tecavüz edilip öldürülen sekiz yaşındaki Sarah Payne'den alıyor. Af hakkından yoksun biçimde ömür boyu hapisle cezalandırılan Payne'nin katili Roy Whiting'in olaydan önce de cinsel saldırı suçu işlediği ortaya çıkınca, Sarah Yasası için kampanya başlatılmıştı.
Sarah Yasası, anne ve babalara, yaşadıkları çevredeki çocuk sapıklarının kimliklerini bilme hakkı tanıyor. Benzer uygulamalar ABD'de de yapılıyor.
Prof. Dr. Akdeniz: Girişim problemli gözüküyor
bianet'in konuyla ilgili sorularını yanıtlayan Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Yaman Akdeniz, Clare Yasası'nı "İngiltere'de kişisel bilgilerin korunması hakkında güçlü kanunlar var. O nedenle böyle bir girişim, özellikle mahremiyet ve kişisel veri korunması açısından çok problemli gözüküyor" sözleriyle değerlendirdi.
"Bir kişinin geçmişiyle ilgili ya da suçlu bulunup bulunmadığıyla ilgili bilgilerin Facebook kullanıcıları tarafından kontrol edilmesi mümkün olamaz. Tek bir örnekten yola çıkarak böyle bir hakkın kadınlara verilmesi bunun istismar edilmesine yol açabilir.
"90lı yılların sonuna doğru bir dava vardı. Bir polis kendi kızının çıkmaya başladığı erkeğin sabıka kaydı var mı yok mu, diye belli veri tabanlarını kullanıyor. Aslında veri tabanına bakma hakkı olan bir polisten söz ediyoruz. Ancak mahkeme bakmaya yetkisi var, fakat o bilgiye bakmaya yetkisi yok, diyor. Neden; çünkü bu adam bir suç işlememiş, bir soruşturma kapsamında bakılmıyor, keyfi bir uygulama.
"Buradan hareket edersek, bence bu da keyfi bir uygulamaya dönecektir. Tabii Clare Yasası bir girişim henüz. Tasarıyı kağıt üzerinde görmek lazım."
Sivil toplum ne derece etkili?
Başka bir konuda benzer bir kötü örnek var. Bundan birkaç sene önce, İngiliz Hükümeti "extreme pornografi" diye adlandırılan pornografik içeriğin bulundurulmasını cezalandırma konusunda bir yasa geçiriyordu.
O sırada gündemde seks sırasında boğazı sıkılarak öldürülen bir kadının olayı vardı. Öldüren kişi bunun bir kaza olduğunu iddia etmesine rağmen suçlu bulundu. Arkasından öldürülen kadının annesinin desteklediği bir kanun tasarısı meclisten geçirilmişti.
Nerede durmak lazım?
Teknolojinin ve sosyal medya platformlarının kullanılabilir kalması lazım, dolayısıyla dengenin iyi korunması lazım. Bir yandan bu tip olayların tekrarlanmamasını sağlayacak önlemler alınmalı, diğer yandan da kişilik haklarının, mahremiyetin, kişisel verilerin korunmasının da o kadar önemli olduğu unutulmamalı. (YY)