İstanbul Barosu Kadın Hakları Merkezi'nin düzenlediği "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı ve Şiddet" panelinde hukukçular Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Nahide Opuz'un eski eşinin şiddet şikayetini sonuçlandırdığı kararını tartıştı.
Bahçeşehir Üniversitesi Anayasa Kürsüsü ABD Başkanı Prof. Dr. Süheyl Batum, "Anayasaya madde koymakla hukuk devleti sağlanmaz, etkin ve etkili bir biçimde uygulanmadıkça yasa yapmanın anlamı yok" dedi.
Baro Başkanı Muammer Aydın, Kadın Hakları Merkezi Başkanı Aydeniz Alisbah Tuskan, İstanbul Barosu Yayın Kurulu Başkanı Celal Ülgen, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Dr. Burak Gemalmaz'ın katıldığı panelin başkanlığını Baro Genel Sekreteri Özden Gönenli katıldı.
"Türkiye hukuk devleti değil"
Aydın'ın açılış konuşmasını yaptığı panelde Batum konuşmasına "Türkiye bir hukuk devleti değil, çünkü yargı bağımsızlığı yok" diyerek başladı.
AİHM kararlarının hukukun bir parçası olduğunu ve uygulanması gerektiğini ifade eden Batum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) Nahide Opuz'un eski eşinin şiddet şikayetini sonuçlandırdığı kararına "Vaka münferit. Karara itiraz edeceğiz. Türkiye'deki yasal düzenlemeler yeterli" diyerek tepki gösteren Bakan Sema Kavaf ve Güldal Akşit'i ve basını eleştirdi:
"Anayasadaki maddeler kadına yönelik şiddeti engellemeye yetmiyor. Çünkü etkin ve etkili bir biçimde uygulama yapılmıyor. Topuz olayı münferit bir vaka değil. benzeri bir çok vaka var ve yaşanan süreç ortada bir hukuk devleti olmadığını gösteriyor. Tepkiler manasız ve komik olduğu kadar trajik de."
"AİHM kararı Türkiye'deki hukukun içinde bulunduğu durumu ve şiddet ortamını gösteriyor" diyen Batum, "Haksız tahrik indirimi veya mahkemedeki iyi halinden dolayı verilen ceza indirimlerinin şiddetin engellenmesinin önünde en büyük engellerden biri" dedi.
Batum, "Yargının, hukukçuların siyasetçilere baskı yapmalı, siyasetçiler de verilen kararları eleştirmek yerine bu eksiklikleri gidermek için yaptırımlarda bulunmalı" diye konuştu.
Gönenli de "AİHM kararının Türkiye'de şiddete uğrayanların korunmadığının göstergesi olduğunu" belirtti.
"Hakimler kadını koruyan yasaları gerekli bulmuyor"
Tuskan yaptığı konuşmada "Kadına yönelik şiddeti cezalandıran yasaların olmasına rağmen toplumun buna sıcak bakmıyor, hakimler karar verirken yasaları gereksiz buldukları için dikkate almıyor" dedi:
"Hakim deliller olmasına rağmen erkeğe ceza vermiyor. Şiddet uygulayan erkek de kadını yok saydığı için ona şiddet uygulamayı hak görüyor, 'babam da annemi dövüyor' diyerek kendini savunuyor."
"Kendilerinin mahallelerde kadın ve erkeklere eğitimler verdiklerini" anlatan Tuskan'a göre "erkek şiddetine karşı kadın sığınma evlerinin sayılarının arttırılması, ev ev dolaşarak insanlara durumun anlatılması, medyada konuyla ilgili haber ve kampanyalara yer verilmesi, okullarda kadına yönelik şiddete karşı neler yapılabileceğinin anlatılması, meslek kurumlarına yönelik eğitimler ve şiddette sorumluluğu bulunan herkesle ortak çalışmalar yapılmalı."(BÇ)