"İyi habercilik her zaman her doğruyu yazmak değildir. Vahşet haberlerini en vahşi haliyle vermek iyi habercilik değildir" diyen İzmir Ekonomi Üniversitesi dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, bir kadın öldürüldüğünde bunun haber olduğunu, ancak basının daha sonra bu davayı takip etmediğini söyledi.
Kadınlara şiddet ve cinsel saldırılarla ilgili haberlere yaklaşım, bu haberlerin ifade biçimi ve etkileri farklı yönleriyle bir atölye çalışmasında ele alındı. Türkiye Psikiyatri Derneği İstanbul Şubesi'nin düzenlediği "Basında Kadına Şiddet ve Cinsel Şiddet Haberleri" isimli atölye çalışmasına 50 kadar haberci katıldı.
Alankuş, "Medyada Taciz ve/veya Medya Tacizi" başlıklı sunumunda iletişim fakültelerinde öğretilen güncellik, tazelik, olağandışılık, çatışma, yakınlık gibi haber değeri taşıdığı iddia edilen unsurların kadına hak ihlalleri yarattığını savundu.
Kocabıyık: Şiddet mağdurları teşhir ediliyor
Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği (ESAM) başkanı Ziyneti Kocabıyık, "Basın Gözüyle Şiddet Haberleri" başlıklı sunumunda kadının medyada çoğunlukla şiddet ve taciz haberleriyle öne çıkarıldığını, şiddete maruz kalan kadınların ise teşhir edildiğini söyledi.
"Araştırmaya göre medya şiddeti toplumsal bir sorun değil adli bir vaka olarak görüyor, haberlerin yüzde saldırganın değil kurbanın fotoğraflarına yer verilerek kurbana ikinci bir darbe daha vuruluyor."
Yüksel: İstismar etmeyen medya istiyoruz
İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel, "Cinsel saldırganı meslek rolleri veya etnik grup veya sınıf olarak kategorileştirmeyen, istismar haberi yaparken istismar etmeyen bir medya istiyoruz." dedi.
Yüksel, "Kadın, Cinsel Şiddet ve Basının Sorumluluğu" başlıklı sunumunda cinsel saldırılarla ilgili mitlerden de söz etti.
"Cinsel saldırılar düşünüldüğünün aksine en çok yakın çevrede ve evde yaşanıyor. Cinsel saldırıya uğrayanların çoğu genç kadınlar ile tanıklık edemeyecek durumdaki bedensel veya zihinsel engeli olanlardır. 'Kapalı giyinirsen cinsel şiddete uğramazsın veya açık giyinirsen uğrarsın' diye bir şey yok."
Kerestecioğlu: Medyada fikri takip eksik
Avukat Filiz Kerestecioğlu, "Hukukçu gözüyle Medyada Hak İhlalleri" isimli sunumunda iç hukukta yer alan çocuk ve kadınların korunmasına ilişkin genelgede medyaya yüklenen sorumluluklar olduğunu ancak yasaların ne medya ne de devlet tarafından gerektiği gibi yerine getirildiğini söyledi.
"Eleştirel ve sorgulayan bir habercilik yapılmalı. Medyada hesap sormak ve sorgulamak çok azaldı, fikri takip yapılmıyor. Mesela kadın tecavüze uğradığında haber oluyor ama sonrasında medya ne olduğunun takibini yapmıyor. Oysa ki o travma bitmiyor. Basın da bazen sınırlarını zorlamalı." (EG/EÖ)