Kadına Yönelik Şiddete Karşı Bilinç Gerekli

KAMERin, Kadınlar Geleceğe Bakıyor projesinin değerlendirmesini toplantısında konuşan Akkoç ihtiyaca göre illerde iş yeri ya da dayanışma evi açtıklarını söyledi. AKden Vögele Cinsiyet eşitliği kalkınmanın en önemli unsuru dedi.

Ankara

Diyarbakır Kadın Merkezi'nin (KAMER), Avrupa Komisyonu Türkiye Temsilciliği'nin maddi desteğiyle yürüttüğü "Kadınlar Geleceğe Bakıyor" adlı projesinin değerlendirme toplantısını Ankara'da yapıldı.

Toplantıya, KAMER'in bu projesinin yürütüldüğü Şanlıurfa, Mardin ve Hakkari 'den kadınların yanı sıra, Kars ve Bingöl 'deki KAMER şubelerinden kadınlar ile Ankara'daki kadın örgütlerinden ve büyükelçiliklerden temsilciler ve Uçan Süpürge katıldı.

KAMER Başkanı Nebahat Akkoç yaptığı açılış konuşmasında KAMER'in çalışmalarından ve "Kadınlar Geleceğe Bakıyor" projesinden söz etti; Ankara'da gerçekleştirilen toplantının amacının projenin değerlendirmesini yapmak olduğunu belirtti.

Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Mali İşbirliği Kurum Oluşturma ve Sivil Toplum Bölümü Başkanı Micheal Vögele de bir konuşma yaptığı toplantıda, katılımcıların çoğunluğunun erkek olmasına üzüldüğünü belirtti.

Vögele, Avrupa Komisyonu'nun, yasa ve uygulamalarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının sosyal ve ekonomik kalkınmanın en önemli unsurlarından biri olduğuna inandığını söyledi.

AB politikaları eşitlikçi

Toplumsal cinsiyet eşitliği sağlandığı takdirde, toplumların gelişeceğini ve refahın artacağını söyleyen Vögele, "Eşitliğin sağlanması ve desteklenmesi, Avrupa Birliği politikalarının ayrılmaz bir parçasıdır" dedi.

Avrupa Birliği mevzuatlarında toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda direktifler olduğuna dikkat çeken Vögele, bunların "eşit ücret, eşit muamele, doğum izni, çalışma saatlerinin düzenlenmesi, ebeveyn izni, cinsiyet ayrımcılığında kanıt yükümlülüğü" olduğunu sözlerine ekledi.

KAMER'in projesini desteklemekten dolayı mutlu olduklarını belirten Vögele sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kadına yönelik aile içi şiddet ve şiddetin her türü, cinsiyet eşitliğinin önündeki en büyük engeldir. Türkiye'de kadınların şiddete karşı korunmasına yönelik yasal çerçeve bir an önce oluşturulmalıdır. Son beş yılda, eşitlik konusunda yasal reformlar gerçekleştirildi.

Ancak, bu reformlar, kadınların günlük yaşamda en temel insan haklarından yararlanabilmeleri için yeterli değil. Bu konuda toplumun her kesiminde bilinç arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalı".

Vögele son olarak, kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir unsurunda "ihtiyaç duyulan desteğin sağlanması" olduğunu ve bunda sivil toplum kuruluşlarının büyük rol oynadığını dile getirdi.

Kendi işini kendin kur

Proje çerçevesinde "Her Kadın için Bir Şans Yaratmak"yı amaçladıklarını belirten Nebahat Akkoç, çeşitli illerden kendilerine ulaşan kadınlar aracılığıyla o illerde grup çalışmaları yaptıklarını belirterek şunları söyledi:

"Biz kendimizi 'fark edenler' olarak tanımlıyoruz. Kadına yönelik şiddetin farkındayız ve bu konuda çalışıyoruz. İllerde önce ihtiyaç tespiti yapıyoruz. Danışma Merkezi açmak konusunda bir direnç varsa, iş yeri açıyoruz. Hakkari'de bir kitapçı açtık mesela. Her işyerinin içinde bir de danışma odası var, kadınlar gelip başvuruyor. Kendi işini kurmak isteyen kadınlara da KİK (Kendi İşini Kur) eğitimi veriyoruz".

Nebahat Akkoç, daha sonra Mardin, Şanlıurfa ve Hakkari'deki KA-MER temsilcilerine söz verdi.

Okuma-yazma bilmeyen kadınların oranının yüzde 50'ye yaklaştığı bu illerde (Mardin yüzde 43.19; Şanlıurfa yüzde 47.74; Hakkari yüzde 47.39) "Kadınlar Geleceğe Bakıyor" projesi kapsamında gerçekleştirilen çalışmaları anlatan temsilciler, açılan danışma merkezlerinin, iş yerlerinin ve yuvaların önemine değinildi.(AD)